Sinan Kara'ya Baykal ilgisi

Datçalı Gazeteci Sinan Kara aleyhine peşpeşe dava açılması, ve son duruşmada, Kara aleyhine "Basın Konseyi"nin aldığı kararın "delil" olarak kabul edilmesi, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ilgisini çekti. Baykal, kurmaylarına, "Sinan Kara'nın duruşmasını izlemek istiyorum, gerekli çalışmayı yapın" talimatı verdi. Datça'ya önümüzdeki 20 yıllık sürede sürekli gidip gelmem sözkonusu olabilir! Türkiye Cumhuriyeti tarihi için çok önemli kişilerden birisi olan İsmet İnönü'nün tarihe geçen "Bu ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesaret sahibi olursa ülke düzelir" sözlerini önce sahibi olduğu yerel gazetede bir kez de "Sinan'ın Kara Kitabı" isimli kitabında yayınlayan Sinan Kara, bu nedenle yine yargılandı. Datça'dan taşınan ve henüz yakınlarının yanında ikamet eden Sinan'ı "yargılatmak" için birlikte giderken, bu davadan haberimiz yoktu. Sinan, Kaymakam Savaş Tuncer'in şikayeti üzerine açılan ve "Gazetecilik yapamaz" kararı alınması istemiyle görülen dava için gitmişti. Tabi biz de birlikte. 78'liler Vakfı Girişimi İzmir Sözcüsü Servet Ali Çınar ve bir grup arkadaşı Sinan'ın bu süreçte hiç yanlız bırakmadı. Zaten, Servet Ali Çınar artık mahkeme kararı ile Sinan'ın "vasisi" oldu. Bu nedenle, Sinan'ı Datça'da habercilik yaptığı süreçte en yakından tanıyan bir gazeteci olarak "ben ve Ali Servet Çınar" artık, Datça'nın abonesi olacağız gibi. Çünkü, açılan davaların bitme süreci en iyimser bakışla 15-20 yıl sürebilir. Son davayla birlikte açılan dava sayısı 37'ye ulaştı sanırım. Bu davaların ileride bizi "Datçalı" yapması bile olası. Buradan bir grup gazeteci Datça'ya yerleşebiliriz. İşte o zaman, kamu yönetimini sorgulayanların sayısı da artacağı için, Datça'nın "huzuru"nun da kaçabileceğinden endişe edenler çıkabilir. Ancak, tam tersi de düşünülebilir. Datça'nın geleceği için "buraya yerleşen gazetecilerin kamu yöneticilerine katkı ve desteği olur" ve bu ilçe hak ettiği gelişmeleri ileride gösterebilir. Özür diliyorum, davalar ve içeriği ile ilgili birşey yazmak istemiyorum. Çünkü, öylesine tuhaflıklar yaşanıyor ki! Sinan'ın yargılanmasını talep edenlerin vekilleri, hiçbir yasal yatırımı olmayan "Basın Konseyi'nin" kararlarını şikayetlerine dayanak olarak yargıya sunuyor. Bu nedenle, daha çok izlenimlerimi yazmak istiyorum. Datça için çok önemli bir gelişme de geçen hafta Ankara'da yaşandı. Türk- Alman Dostluk Derneği'nin kokteyline Sinan Kara davet edildi. Tesadüf ki, burada Sinan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile görüştü. Baykal'ın yanında ise TBMM başkan vekili olan gazeteci kökenli ve benim başkanlığını yaptığım ÇGD'nin kurucularından Yılmaz Ateş vardı. Baykal, Sinan'a önümüzdeki duruşmalarda Datça'ya gelmek istediğini söyledi. Deniz Baykal, bu konuda Ateş'e görev de verdi. Sanıyorum, Haziran ayındaki duruşmada CHP heyeti Datça'ya gelebilir. Macit Sefiloğlu HABER EKSPRES- İZMİR