Sinan Çetin'in oğulları birbirine düşman!
Abone olSinan Çetin, son filmi 'Çanakkale Çocukları'nda başrolü, oğulları Cemo ve Orfeo Çetin'e verdi. Çetin Kardeşler, filmde de iki kardeşi canlandırdı
Bu ay sonunda gösterime girecek 'Çanakkale
Çocukları' filminde iki düşman kardeşi canlandıran Rafael
Cemo ve Orfeo Sinan Çetin, Cosmo Girl dergisinden Candan Durusöz'e
filmlerini anlattı...
'Çanakkale Çocukları' ciddi anlamda ilk oyunculuk
deneyiminizdi, değil mi?
CEMO ÇETİN: Daha önce oyunculuk deneyimim oldu aslında. Kendi
çektiğim kısa filmlerde ve babamın 'Romantik
Komedi' filminde oynadım ama o zaman daha 13
yaşındaydım.
ORFEO ÇETİN: Ben daha önce birçok reklam filminde oynadım ama
'Çanakkale Çocukları' sinemada ilk oyunculuk deneyimimdi
diyebilirim.
BABAMIZ TEKLİF ETTİ
Sinema üzerine herhangi bir eğitim aldınız mı?
C.Ç.: Şu an New York'ta 'School of Visual Arts'ta yönetmenlik
okuyorum. Bir dönem oyunculuk dersleri de aldım.
O.Ç.: Ben de seneye 'Ragent's College London'da oyunculuk üzerine
eğitim almaya başlayacağım.
Küçükken de sinemaya ilgi duyar mıydınız?
C.Ç.: Her zaman kamerayla dolaşırdım. Ailemin, arkadaşlarımın ve
özellikle Orfeo'nun yer aldığı kısa filmler çekerdim. Hatta küçük
'James Bond' filmleri çektiğim bile olurdu. Sonra kaykay ve müzik
videoları çekmeye başladım. Şu an bir uzun metrajlı film çekiyorum
mesela.
O.Ç.: Babamdan dolayı doğal olarak sinema tutkusu ikimizde de
vardı. Cemo daha yaratıcıydı, kısa filmler çekiyordu; çektiklerini
montajlıyordu. Ben sadece oynuyordum.
Babanız Sinan Çetin'in filminde oynamanız kimin fikriydi peki?
C.Ç.: Yüzde 100 babamın fikriydi. Babam bu teklifi getirdiğinde
"Tabii ki oynarız" dedik.
O.Ç.: Sonuçta bunlar çok önemli fırsatlar. Bu yüzden bu teklifi
bize bir başkası da getirmiş olsaydı yine kabul ederdik.
DUYGUSAL BİR FİLM
Filmde ciddi oyunculuk gerektiren kilit karakterleri canlandıracak
olmak sizi tedirgin etti mi?
C.Ç.: Sadece oyunculuk değil, sıcakta kostümlerle savaş alanında
koşturmak, kavga etmek de bizi oldukça zorladı. İlk gün, ilk hafta
biraz tedirgin oldum ama sonra hemen alıştım. Zaten babamızla
çalışıyoruz ve setteki herkesi tanıyoruz. En rahat onun önünde
oyunculuk yapabilirdik, bir başkası olsa durum daha farklı
olabilirdi.
O.Ç.: Küçüklüğümden beri sürekli reklam filmlerinde oynadım.
Neredeyse senede iki tane reklam filmi çekimim olurdu. Reklam
filmlerini babam çektiği için kamera karşısında bugüne kadar hep
rahat oldum. Annemin filmde yer alması, babamın yönetmen koltuğunda
oturması bizi oldukça rahatlattı.
Filmin çok etkileyici bir senaryosu var. Zaten Çanakkale'de
yaşananlar başlı başına çok dramatik ve dokunaklı. Siz neler
hissettiniz? Filmde en çok etkisi altında kaldığınız sahne
hangisiydi?
C.Ç.: En çok etkisi altında kaldığım sahne Orfeo ile birbirimizi
öldürdüğümüz sahneydi.
O.Ç.: Filmde iki kardeş birbirine istemeden de olsa düşman oluyor.
Film, kardeşliği çok güzel bir şekilde temsil ediyor. Bu bakımdan
duygusal bir film.
CEMO'NUN ROLÜ DAHA ZORDU
Filmde birbirine düşman iki kardeşi canlandırıyorsunuz. Rollerinize
nasıl hazırlandınız?
O.Ç.: Filmde çok eski yıllarda yaşamış; 17 yaşında, 'Osman' adlı
bir Türk askerini canlandırıyorum. Aslında benim rolüm
Cemo'nunkinden daha kolaydı. Çünkü ben annesi İngiliz, babası Türk
bir Türk askerini oynadım. C.Ç.: Benim için durum daha değişikti,
çünkü ben Avustralyalı bir askeri canlandırdım. Sette Anzaklar
vardı, aralarda onlarla konuştum. Bu sayede İngilizcemi
geliştirdim. Doğal olarak kendimi onlar gibi hissettim.