Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'ten duruşmanın ardından açıklama
Abone olAnkara'da öldürülen eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, "Sincan yerleşkesinde beş gün boyunca sanıkların ve müdafilerin siyasi bir cinayeti alacak verecek davasına indirgeme çabalarına sahne olan, basın yayın ve sosyal medya destekli kumpas tiyatrosu bugün sonlandı." dedi.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in
öldürülmesine ilişkin 22 tutuklu sanığın yargılandığı davanın
beşinci gün duruşmasında ara karar açıklandı.
Mahkeme, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Aytaç
Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy, Alper
Atay, Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman
Bayraktar ve Ufuk Köktürk'ün tutuklulukta geçirdikleri
süre değerlendirilerek yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol
tedbirlerinin uygulanması suretiyle tahliyelerine karar verdi.
Duruşma 19 Temmuz'a ertelendi.
Ayşe Ateş, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen Sinan Ateş cinayeti davasının ardından gazetecilere açıklama yaptı.
"Sincan yerleşkesinde beş gün boyunca sanıkların ve müdafilerin siyasi bir cinayeti alacak verecek davasına indirgeme çabalarına sahne olan, basın yayın ve sosyal medya destekli kumpas tiyatrosu bugün sonlandı" ifadesini kullanan Ayşe Ateş, "şüpheliler, aralarındaki bağlantılar ve ihtiva ettiği deliller bakımından bütünüyle ilişkili olmasına karşın birbirinden ayrılan iki ayrı dosya bulunduğunu, bu sebeple yargılamaya "Eksik iddianameyle yapılan yarım mahkeme" dediklerini kaydetti.
Ayşe Ateş, her kararı hukuki olarak eksik bulduklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Bildiğiniz üzere bir emniyet mensubu tarafından, Tolgahan
Demirbaş'ın Olcay Kılavuz'un evinde gözaltına alınmış olmasına
rağmen tutanakların değiştirildiğine dair bir suç duyurusu
yapıldığı basına yansıdı. Diğer taraftan, önceki dönemde dosyaya
bakan savcılar hakkında FETÖ'cü oldukları gerekçesiyle HSK'ye suç
duyurusunda bulunuldu. Bu suç duyurusunun en önemli dayanağı da
torbacıların, kiralık katillerin beyanlarıydı.
Düne kadar eksik iddianameyi beğenip bize nispet yapanlar ise bugün beğenmez oldu. İddianamenin, hakkında suç duyurusunda bulunulan savcıların soruşturma süreci boyunca ortaya koyduğu tablo üzerinden hazırlandığının bilinmesine rağmen, Meclis kürsüsünden yapılan 'İddianame bir an önce kabul edilmeli, yargılama başlamalı' çağrısı, akla gelen yeni bir senaryoyla bir anda unutuldu."
"Sanık avukatlarının, duruşma boyunca yaptığı sorguların çerçevesinin sosyal medyada belirli bir odak tarafından günler önce öne sürülen iddia ve ithamları kapsadığını" söyleyen Ateş, "cinayetin bütün yönleriyle aydınlatılabilmesi için bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulması gerektiğini" kaydetti.
Ayşe Ateş, şöyle konuştu:
"Çünkü Ankara'nın göbeğinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin dibinde, kameraların önünde ve güpegündüz işlenen bu siyasi cinayet karartılırsa bu namlunun bir sonraki hedefi karanlık ve kuytu bir köşede herhangi bir vatandaşımız olabilir. Buradan alınan cesaretle peş peşe birçok siyasi cinayet işlenebilir. Malumunuz olduğu üzere tarih bu ve benzeri acı tecrübelerle doludur. Sinan'ın katli siyasi cinayet silsilesinin son halkası olarak kalmalıdır. Bu kapsamda Yüce Meclisimizdeki her bir milletvekilimizden bu hususta ortaya bir irade koymasını rica ediyorum."
"Yasal haklarımızdan itiraz hakkımızı kullanacağız"
Ayşe Ateş'in avukatı Şeyda Şahin de duruşmanın, cumhuriyet savcısının esasa ilişkin görüşünün alınması için 19 Temmuz'a ertelendiğini belirterek, "Takdir edersiniz ki iki hafta kadar bir kısa süre içerisinde değil Apple'dan talep ettiğimiz yazışmanın gelebilmesi, Apple'a ulaşabilme ihtimali dahi yoktur. Dolayısıyla bu mütalaa neye dayanılarak verilecektir? Bizler açısından büyük bir soru işaretidir. Biz yasal haklarımızdan itiraz hakkımızı kullanacağız." diye konuştu.