Şimşek sinyali verdi kemer sıkacağız!

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2015 yılı bütçesini mali disiplin ve ekonomik istikrar bütçesi olarak hazırladıklarını, Türkiye'nin sürdürülebilir bir büyüme sağlayabilmesi için düşük seviyelerdeki yurt içi tasarrufların artırılması gerektiğini söyledi.

Merkezi Yönetim Bütçe Yasa Tasarısı'nı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na sunmaya başlayan Şimşek konuşma metininde, "Yüksek sürdürülebilir büyüme için tasarrufları artırmalıyız. Düşük tasarruf oranı yatırım iştahı yüksek olan özel sektörü yatırımlarını dış finansman ile yapmaya zorlamakta ve yüksek cari işlemler açığına sebep olmakta" dedi. Geçen yıl toplam yurt içi tasarrufların GSYH'ye oranının yüzde 13,4'te kaldığını vurgulayan Şimşek, bu yıl ise yüzde 14,9 olacağını tahmin ettiklerini belirtti. Şimşek, bu oranın gelişmekte olan ülkelerdeki yüzde 32,6'nın oldukça altında kaldığını ifade etti. Türkiye'de tasarruf oranlarının yeterli olmamasının temelde özel sektörün tasarruf oranlarının düşük olmasından kaynaklandığını, 2002-2014 döneminde kamu tasarruflarının GSYH içindeki payı eksi yüzde 4.8'den yüzde 3.2'ye ulaştığını vurgulayan Şimşek, sekiz puanlık bir iyileşme sağladıklarını vurguladı.

İHRACATIN BÜYÜMEYE İKİ PUANLIK KATKISI OLACAK

Bu yıl büyümenin en önemli kaynağının iki puanlık katkı ile net ihracat olacağını tahmin ettiklerini belirten Şimşek, tüketim artışına bağlı olarak toplam yurt içi talebin büyümeye katkısının muhtemelen 1.3 puan olacağını söyledi. Şimşek, yurt içi tasarruf oranını artırmak için bireysel emeklilikte teşvik sistemini değiştirip 1 Ocak 2013 itibarıyla doğrudan devlet katkısı sistemine geçtiklerini anımsattı. Yeni sistem ile katılımcı sayısının bu yıl Ekim'de 4.9 milyon kişiye, fon büyüklüğünün ise 33.7 milyar liraya ulaştığını belirten Şimşek, "Bugüne kadar BES'e devlet katkısı olarak toplam 2.6 milyar TL ödeme gerçekleştirdik. 2015 yılı bütçesinde de 2.4 milyar lira ödenek ayırdık" dedi. Şimşek, bu yıl büyümenin Orta Vadeli Program'daki yüzde 4'lük tahminin biraz altında ve yüzde 3.3'te kalacağını belirterek, "Ancak sıkı para politikası ve makro ihtiyati tedbirler nedeniyle yavaşlayan iç talep; en büyük ticaret ortağımız olan AB'deki ekonomik durgunluk; artan jeopolitik gerginlikler ve özellikle en büyük ihracat pazarımız olan Irak'taki iç savaş; uluslararası sermaye girişlerinde azalma gibi hususlar göz önünde tutulduğunda Türkiye ekonomisi yadsınamayacak bir başarı sergilemiştir" dedi.

Şimşek, gelecek yıl küresel ekonomideki toparlanma, ticaret ortaklarında büyümenin hızlanması ve iç talepteki canlanma ile büyümenin yüzde 4 civarında olmasını beklediklerini vurguladı. OVP'de daha önce bu tahmin yüzde 5 seviyesindeydi.

MALİ DİSİPLİN ÇIPAMIZ OLMAYA DEVAM EDECEK

"Önümüzdeki dönemde de mali disiplin ana çıpamız olmaya devam edecektir" diyen Şimşek, "Düşük bütçe açığı ve kamu borç yüküne rağmen mali disipline devam etmemizin üç temel amacı vardır: Bunlar tasarrufları artırarak cari açığı düşürmek; enflasyonla mücadelede TCMB'nin elini güçlendirmek ve yapısal reformlar için gerekli mali kaynağı sağlamak" dedi. Orta vadede büyümeyi destekleyecek en önemli faktörlerden birinin sağlam bankacılık sektörü olduğunu kaydeden Şimşek, "Bankacılık sektörünün sermaye yapısı güçlüdür. Son yıllardaki hızlı kredi artışına rağmen Ağustos itibarıyla sermaye yeterlilik oranı yüzde 16.3 ile yasal sınır olan yüzde 8'in iki katından fazladır" dedi.