Şimşek IMF baskısını anlattı
Abone olDevlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ile olan görüşmelerdeki pürüzleri açıkladı. Peki IMF Türkiye'den ne istiyordu? İşte o ayrıntılar;
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, küresel krize ve kurdaki
yükselmeye rağmen Türkiye'de faiz ve enflasyonun düştüğünü
belirterek, ''Aslında bu, temellerin sağlam olduğunu
gösteriyor.
Bakan Şimşek, Show TV'de Ali Kırca'nın sunduğu ana haber bültenine
Gaziantep'ten katılarak, Türkiye ekonomisine ilişkin soruları
yanıtladı.
Şimşek, dolardaki yükseliş ve Türk lirasındaki değer kaybına
ilişkin soru üzerine, ''Bu fırtına sadece Türkiye'de kopmuyor,
birçok gelişmiş ülkenin para birimi, Türk Lirası'ndan daha çok
yüksek oranda değer kaybetti'' diye konuştu.
Polonya, Macaristan, Güney Kore para birimleri daha fazla değer
kaybettiğini vurgulayan Şimşek, bunun sadece Türkiye'ye özgü bir
dalga olmadığını, dünyanın son yüzyılın en büyük krizini
yaşadığını, bunun Türkiye'ye de birtakım yansımaları olduğunu
kaydetti.
''MACARİSTAN'DA, UKRAYNA'DA IMF PROGRAMI YOK
MU?''
IMF ile anlaşma konusunda geç kalındığına yönelik eleştiriler
olduğu hatırlatılarak, ''Anlaşma imzalansaydı bugün yaşanan
sorunlar bu ölçüde olur muydu?'' şeklinde yöneltilen soru üzerine
Şimşek, şöyle konuştu:
''Bugün Macaristan'da IMF programı yok mu? Macaristan'daki borsa,
Türkiye'den çok daha fazla düştü, Macar parası bizden daha fazla
değer kaybetti. Bugün Ukrayna'da IMF programı yok mu? Oradaki
sanayi üretimindeki daralma, ihracattaki daralma, para birimindeki
değer kaybı, Türkiye'den çok mu farklı? Latvia'da, Kırgızistan'da,
İzlanda'da çok mu farklı? Bir çok ülkede IMF programı var.
Tabii IMF programının bir takım kaygıları azaltmada katkısı
olabilir. Bunu her zaman söyledim. IMF programını yapmak üzere de
iyi niyetle çok güzel bir takım çalışmalarda da bulunduk. Ama
birtakım talepler de tabii ki uygun değildi. Ondan ötürü de bu
dönemde yarardan çok zarar getirecek bir programı da yapmak
istemedik.''
Bakan Şimşek, ''Önümüzdeki kısa dönemde IMF ile anlaşmaya varılması
zor mu görülüyor?'' şeklindeki soruyu yanıtlarken de ''Hayır. Eğer
üzerinde tartıştığımız bir iki konuda uzlaşma sağlayabilirsek, çok
da zor olmayacak. Çünkü, Türkiye, IMF programlarını çok başarılı
bir şekilde uyguladı ve gerçekten de Türkiye'deki durum bir başarı
hikayesi. Ama böylesine zor bir ortamda Türkiye'ye yarardan çok
zarar getirecek bazı unsurları içeren bir programı biz
kabullenmedik'' şeklinde konuştu.
''IMF PROGRAMININ SİHİRLİ BİR TARAFI YOK''
Şimşek, anlaşmanın hangi konularda zarar getireceği ve IMF'nin
''dayatmasının'' ne olduğunun sorulması üzerine de şunları
kaydetti:
''Çok basit bir şey. 1998'de denenen ve başarısız olan 'Nereden
buldun'a yakın bir düzenleme istiyorlardı, yani çapraz vergi
denetimi istiyorlardı. Tabii bu Türkiye'ye, hele bugünkü kriz
şartlarına hiç uygun değil. Bunun benzeri bir takım düzenlemeler.
Bu konularda bir uzlaşma yolu bulunabilirse (-ki bulunabilir), bir
IMF programı uygulamaya konulur. IMF programı olsaydı da dünyada bu
ölçekte bir kriz yaşanırken, Türkiye'nin etkilenmemesi
düşünülemezdi. Yani IMF programının sihirli bir tarafı yok.''
''TÜRKİYE'DEKİ DURUM GÖRECELİ OLARAK ÇOK
İYİ'
Sanayi üretiminin ocak ayında çok hızlı şekilde düştüğünü belirten
Şimşek, detaylara bakmak gerektiğini ifade etti. Ocakta otomotiv
üretiminin yüzde 60, radyo-televizyon üretiminin yüzde 55 düştüğüne
dikkati çeken Şimşek, ''Bu neyi ifade ediyor? İhracattaki daralmayı
ifade ediyor. İhracattaki daralma Türkiye'deki iç dinamiklerle
ilgili değil ki. Tamamen Batı Avrupa ve genel olarak Avrupa'daki
talep daralmasına dayanıyor. Türkiye'deki durum aslında görecelik
olarak çok iyi'' dedi.
Küresel krize ve kurdaki yükselmeye rağmen Türkiye'de faizlerin,
enflasyonun düştüğüne işaret eden Bakan Şimşek, şunları
söyledi:
''Aslında bu temellerin sağlam olduğunu gösteriyor. Türkiye, gerek
bankacılık sisteminin sağlamlığı, gerekse hane halkı borcunun düşük
olması nedeniyle bu krizden çok hızlı bir şekilde çıkacak. Bu kriz,
Türkiye'nin krizi değil, bu kriz küresel bir kriz. Türkiye de dünya
ekonomisine entegre olduğu için bizi de etkiliyor. Bu da son derece
doğaldır. Sanayi üretimi Tayvan'da yüzde 32 düştü, Japonya'da yüzde
20 düştü.''
''KRİZ TEĞET Mİ GEÇTİ?''
Bakan Şimşek, küresel krizin Türkiye'yi ''teğet geçip geçmediği''
yönündeki soru üzerine de şunları söyledi:
''Bizim gibi, Sayın Başbakan gibi sorumluluk makamında olan
insanlar ateşe benzin dökmezler. Dünyada olup bitenlerin Türkiye'ye
yansımalarından farkındayız. Şunu söyledik; 'Türkiye'nin
makroekonomik temelleri sağlam. Dış ticaret kanalıyla etkileneceğiz
ama göreceli olarak dayanıklı olacağız' dedik. Nitekim öyle. Bugün
Türkiye'de eğer bir banka batmadıysa, vatandaşa yük oluşturmadıysa,
bu başlı başına bir başarıdır. Bunu da kabullenmek lazım. Çünkü, şu
anda birçok ülkede bankalar batıyor ve vatandaşa yük çıkıyor.
Bugün gerek Türk borsası, gerek lira, gerek sanayideki üretim,
gerek ihracattaki azalma, en en kötü ülkelerden çok, çok daha iyi.
Bazı ülkeler bizden daha iyi. Ama şunu da kabullenmek lazım,
Türkiye son yıllarda dünya ekonomisinden giderek artan oranda pay
aldı. İhracat 36 milyar dolardan 132 milyar dolara çıktı. Tabii şu
anda dünya daraldığı için bize etkisi de ciddi olabiliyor. Ama
buradaki etki iki, üç kanaldan oluyor. Kötümserlik bulaşıcıdır, o
kanal da etkiliyor. Bir de dış ticaret ve dış finansman kanalıyla
etkiliyor.''
Türkiye'nin çok güçlü yönleri olduğunu belirten Şimşek, ''Ben şuna
inanıyorum; Bu küresel piyasalardaki normalleşme başlar başlamaz
Türkiye çok hızlı bir şekilde bu süreçten çıkacaktır'' dedi.
Bakan Şimşek, şu anda sanayi üretiminin daralmasının arkasında
stokların çok hızlı şekilde erimesinin bulunduğunu, bunun da
sonsuza kadar devam edemeyeceğini kaydetti.