Yazarak güldürmek; yazı ile insanları etkilemelerin içinde en
zorudur ki bu yüzden rahmetli Aziz Nesin, kıymeti yeterince
bilinemeyen özel bir yetenektir gözümde.
Hala kitaplarını okurken gülebiliyor, kahkaha atabiliyorsanız;
hakkını da vereceksiniz.
Velhasıl güldürmek, hele bunu sanatı kullanarak yapabilmek
güzeldir işte.
O yüzden de Levent Kırca da güzel insandır.
Güldürür, güldürmeyi becerir çünkü…
İster sevin ister sevmeyin; o bunca sıkıntı, bunca gözyaşı
arasında yüzümüzü güldürmeye çalışan ve bunda da başarılı olan
ender yeteneklerden birisidir.
O; mizah dünyamızın ölümsüzlerindendir.
Şimdi hasta…
Ne yazık ki…
Adı kötü hastalık onu da ele geçirmiş.
Ne kadar mücadele eder, nasıl başarır bunu Allah bilir.
Ama bu sağlık savaşında iyi kötü yaşayacağı her şeyi elbette en
iyi o bilecektir.
Yaşadıklarından en çok o etkilenecektir.
Birkaç gün önce hastalığı ile ilgili bir demecinde; tiyatrosunun
ve evinin kirasını eşinin ödediğini söylemiş.
Çok normal değil mi?
Ama normal olmayan bir şey var.
Evinin kira olması…
Hayatını tiyatroya vermiş Levent Kırca, yıllarca televizyon
kanallarının en popüler programlarından biri olan Olacak O Kadar’ı
yapmış olan Levent Kırca; meğer kirada oturuyormuş.
Kimin bu ayıp?
Onun mu?
Hadi diyelim ki onun olsun.
En azından buna da o gülecektir.
Ama şimdi hep birlikte ona el uzatma zamanıdır sanki.
Umursamazlığı bırakıp, yaşayan değerlerimize sahip çıkma ve
hoşgörünün zaferini dosta düşmana gösterme zamanıdır.
O yüzden haydi devletim, haydi sanat seven etkili ve de
yetkililerim.
Şimdi hep beraber onu güldürelim.
Yüzünü olmasa bile yüreğini…