Şimdi de kadın haklarına taktılar
Abone olAvrupa Parlemento'sundaki en büyük grup olan Avrupa Halk Partisi Türkiye'deki kadın haklarını yetersiz buldu.
Avrupa Parlamentosu'ndaki (AP) en büyük grup olan Avrupa Halk Partisi (Hıristiyan Demokrat) ve Avrupalı Demokratlar'ın (PPE-DE) Başkanı Hans-Gert Pöttering, grup içinde Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olanların çoğunlukta olduğunu söyledi. Pöttering, önemli etkenin dinsel değil kültürel olduğunu belirtti. Pöttering, bu konuya örnek olarak da 'Türkiye'deki kadının toplumdaki yerini' örnek gösterdi. Pöttering, Frankfurter Allgemeine Zeitung Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, 'Grup içinde Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olanlar çoğunlukta. Sadece bazı İtalyan ve İngiliz milletvekilleri Türkiye'nin üyeliğini destekliyor. Fransa'da ise sadece Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Türkiye'nin üyeliğini destekliyor gibi görünüyor' dedi. Açık ve dürüst tartışma AP'nin, Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlanmasını önleyemeyeceğini ancak sonuçta üyelik konusunda karar vereceğine dikkati çeken Pöttering, bu konuda açık ve dürüst bir tartışma yürütülmesini istediğini söyledi. Avrupa'ya yönelen her ülkenin AB'ye üye olarak alınamayacağını belirten Pöttering, 'AB, coğrafi ve kültürel bir yayılmayla çökene kadar genişletilemez. Bu konuda din önemli etken değil. Sonuçta AB, nüfusunun büyük bölümünü Müslümanlar'ın oluşturduğu Bosna-Hersek'i bile günün birinde üye olarak almaya hazır. Burada önemli olan farklı kültürel faktörlerdir. Türkiye'de kadının toplumdaki yeri gibi. Bu ülke diğer ülkelerin dini sistemlerine açık olmalı' diye konuştu. AB dikkatini yoğunlaştırmalı Türkiye'nin AB'ye üye olması durumunda, 'AB'nin kimlik bağının' yok olacağını savunan Pöttering, 'Anadolu'daki çiftçi, kendisini Paris ya da Londra'da yaşayan insanla bir mi görüyor? Avrupa bilinci kaybolursa Avrupa'da sık sık farklı eksenler oluşacaktır. Bunun son örneğini Irak konusunda yaşadık' dedi. Türkiye'nin üyeliği durumunda AB'nin dikkatini Türkiye üzerine yoğunlaştırması gerektiğini kaydeden Pöttering, grubun AKP ile yakın ilişki içine girmesine karşı olduğunu ancak AKP ile siyasi diyaloğun sürdürülmesini istediğini söyledi. AKŞAM