Silvan saldırısında yürek yakan detaylar
Abone olSilvan'da 13 askerin şehit olduğu saldırıyla ilgili tanık olarak dinlenen Uzman Çavuş Ahmet Elvas yaşanan saldırının korkunç detaylarını anlattı
Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 13 askerin şehit olduğu
saldırıyla ilgili tanık olarak dinlenen Uzman Çavuş Ahmet Elvas,
çatışma sırasında telefondan arayan bölge komutanına
‘şehitlerin olduğunu’ söylediğini ve yardım
istediğini anlattı.
Alvas, “Bölge komutanı Ünal paşa bana ‘dayanın’ dedikten sonra telefonu kapattı. Helikopteri geç gönderdi.” dedi. Tanık iki uzman çavuş ise şehit Noyan Aydın’ın annesinin sorması üzerine, çatışma gününe kadar gerçek mühimmatla roket eğitimi almadığını söyledi.
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 14 Temmuz 2011 günü 13 askerin yanarak şehit olduğu olayla ilgili açılan davanın 4’üncü duruşması Diyarbakır 7'nci Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya şehit Noyan Aydın’ın annesi Ayşe Aydın, şehit Aykut Delimehmetoğlu’nun babası Beytullah Delimehmetoğlu ile şehit Ufuk Başarı’nın babası İsa Başarı katıldı. Duruşmada tutuksuz yargılanan sanıklardan sadece dönemin Silvan 4. Taktik Tabur Komutanı Binbaşı Milbay Şahin katılırken bölük komutanları Mehmet Emin Karagöz, Necmettin Erdoğan ile Silvan Alay Komutanı Murat Toprak katılmadı.
EL BOMBASI ATILDIKTAN SONRA YANGIN ÇIKTI
Duruşma heyeti çatışmaya katılan askerleri tanık olarak
dinlemeye devam etti. Tanıklardan uzman çavuş Ahmet Alvas, Silvan
saldırısından önce Hazro İlçe Jandarma Komutanlığı’na yapılan
saldırıyı da yaşadığını söyledi. Alvas, “Daha sonra olay
bölgesini gittik. Hakim bir bölgedeydik. Makineli tüfek nişancısı
olarak görev yapıyordum. Çatışma bize el bombası ve roketlerin
atılmasıyla başladı, sonra yangın çıktı. Biz bir ara ortaya
toplandık. Bize teslim olun diye bağırmaları üzerine biz
'helikopter geliyor' diye karşılık verdik, teröristler çekilmeye
başladı.” diye konuştu.
“Helikopterin geç geldiğini söyleyebilirim” diyen Alvas, bunun nedenini soran mahkeme başkanına şunları anlattı: “Bölük komutanı telefonunu düşürmüştü. Çatışmanın sonuna doğruydu. Telefonu aldım, bu sırada bölge komutanı aradı. Bana durumu sordu, şehitler olduğunu söyledim. Bana ‘dayanın’ dedi ve kapattı. Bu görüşmeden yarım saat sonra helikopter gelmeye başladı.”
“KARAKOLDA YER YOKTU, KÖMÜRLÜKTE YATIYORDUK”
Tanık askerlerden Uzman Çavuş İsa Doğan ise çatışma bölgesine gitmeden 4 gün üst üste araziye çıktıklarını belirterek, karakola döndüklerinde dinlenmeden tekrar araziye gönderildiklerini söyledi. Doğan, şöyle konuştu: “Çok yoruluyorduk. Karakolda yer olmadığı için kömürlükte ve sivrisineklerin içinde yatmaya çalışıyorduk ve dinlenemiyorduk. Bölgede gittikten sonra bölüğümüzün 2 timi nöbete, bir timi istirahata çekildi. Ben istirahata çekildim. Uyanıp yemek yedikten sonra çatışma başladı. Tabur komutanının yaralı olduğunu, bir arkadaşımın da şehit olduğunu görünce şoka girdim. Çatışmanın 5 dakika sürdüğünü düşündüm, meğer 50 dakikaya yakın sürmüş.”
ŞEHİT ANNESİNDEN CAN ALICI SORU: HİÇ GERÇEK MÜHİMMATLA ROKET EĞİTİMİ YAPTIN MI?
Duruşmada tanık ifadesi ile ilgili söz verilen şehit Noyan Aydın’ın annesi Ayşe Aydın, uzman çavuşa eğitimi boyunca hiç gerçek roket atıp atmadığını sordu. Aydın, “Uzman çavuş ifadesinde roket atmak istediğini ve sonra izin verilmediğini söylüyor. Şehit oğlum gibi roketçidir. Bugüne kadar eğitiminde gerçek mühimmatla roket atmış mıdır?” diye sordu.
Uzman çavuş ise acemi ve usta bölüğünde hiçbir şekilde gerçek
roketle eğitim görmediğini ve kullanmadığını söyledi.
Tanık uzman çavuş Muhammet Ak ise çatışmaya giren askerlerin
çoğunun acemi eğitimlerinden Silvan’a yeni gönderildiğini ve arazi
tecrübelerinin olmadığını anlattı. Ak’ın anlattıkları ile daha önce
verdiği ifadesinin birbirini tutmaması şehit yakınlarının tepkisine
neden oldu. Şehit babası Beytullah Delimehmetoğlu, tanığın gerçek
beyanda bulunmadığını belirterek, ifadelerine itiraz etti.
ŞEHİT ANNESİ SALONDA AĞLADI: SİZİN GİBİLER KOMUTAN OLURSA ANALAR ÇOK AĞLAR
Bu sırada söz alan şehit annesi Ayşe Aydın, duruşma boyunca dinledikleri tanıkların doğru söylemediğini belirterek, komutan olan birinin yalan söylememesi gerektiğini ifade etti. Aydın, “Tanık doğruyu söylemiyor. Nöbetteydim diyor, ama teröristler onun dibine kadar geliyor, bölüğe teslim olun diyor. Nöbetteki asker teröristi nasıl bu kadar yaklaştırıyor. Böyle adamlar, askerler varken benim gibi analar çok ağlayacak.” dedi. Aydın, bu sırada gözyaşlarını tutamayarak yerine oturdu.