Şili'yi görünce içleri acıyor!
Abone olŞili'de yerin 624 metre altında mahsur kalan işçilere ulaşılmasına rağmen, Zonguldak'ta grizu patlamasında kuyuya düşen 2 işçinin cenazesi hala çıkarılamıyor.
Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlüğü
maden ocağında 17 Mayıstaki patlamanın ardından kuyuya düştüğü
tahmin edilen 2 madencinin cesetlerinin çıkarılması için hasarlı
kuyuda çalışma yapması beklenen Çinli firmanın işi üstlenmekten
vazgeçmesi üzerine uluslararası ihale hazırlıkları
tamamlandı.
Maden ocağının eksi 540 kodunda meydana gelen patlamayla oluşan
göçüklerde Engin Düzcük ve Dursun Kartal'ın cesetlerine
rastlanılmaması üzerine 735 metre derinliğe kadar ulaşan kuyuya
düştüğü tahmin edilen işçilerin cenazesinin çıkarılması için
ihalenin sonuçlanmasının beklendiği öğrenildi.
Kuyunun ilk montajını yapan CITIC International Cooperation
firmasının 10 yıllık tamir ve bakım sözleşmesi bulunmasına karşın
deneyimli elemanları olmadığını gerekçe göstererek işten çekilmesi
üzerine yönelinen uluslararası ihale kapsamında, 18 Ekim'de
tekliflerin alınmaya başlanacağı bildirildi.
Şili'de yaklaşık 2 ayda kurtarma kuyusu açılarak 33 madenciye
ulaşılmasına karşın eksi 540 kodundan yaklaşık 200 metre
derinlikteki açık kuyudan 2 cenazenin çıkarılmaması ailelerinin
üzüntülerini arttırmasının yanı sıra tepkilere de neden oldu.
''YA SAĞ OLSALARDI?''
Dursun Kartal'ın oğlu Pamukkale Üniversitesi Makine Mühendisliği
Bölümü son sınıf öğrencisi Turgut Kartal (23), Şili'de madencilere
verilen değeri gördüklerinde aileleri adına sevindiklerini, kendi
adlarına ise üzüntülerinin arttığını söyledi.
Facianın ardından 5 ay geçmesine rağmen babasının ve arkadaşının
cenazesine ulaşılamadığını anlatan Kartal, şöyle dedi:
''Şili'de yerin 624 metre altına yeni kuyu açılarak
işçilere ulaşılırken bizim 200 metre derinlikte açık olan kuyudan
cenazelerimizin çıkarılmaması üzüntümüzü arttırmıştır. İnsanın
aklına ister istemez 'Ya babam sağ olsaydı' sorusunu getiriyor.
Demek ki kurtarma çalışması yürütemeyeceğimiz için beklerken
ölecekti. Bunları düşünmek acımızı katlıyor. Yetkililer 18 Ekimden
sonra ihale sürecinin tamamlanmasıyla kuyuda onarıma başlanacağını
söylüyorlar. Aile fertleri olarak en azından babamızın mezarının
başında dua etmek istiyoruz.''
Kartal'ın eşi Gülhizar da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan konuyla
ilgili destek beklediğini, tek isteğinin eşinin cenazesinin bir an
önce çıkarılması olduğunu kaydetti.
Engin Düzcük'ün amcasının oğlu Ergin Düzcük de Şili'deki
madencilerin kurtarılması olayının herkese örnek olması gerektiğini
belirterek, ''Bizim isteğimiz cenazemize kavuşmak. Aradan
geçen her gün üzüntümüzü arttırıyor. Dua edecek bir mezarımız bile
yok'' dedi.
''SKANDAL''
Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı
ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, Çinli firmanın 4,5 ay sonunda
işi üstlenmekten vazgeçmesini ve madencilerin çıkarılması için kuyu
onarımına yönelik ihalenin beklenmesini skandal olarak
tanımladıklarını söyledi.
Şili'de daha zor şartlarda madencilere ulaşıldığına dikkati çeken
Kaymakçı, şunları söyledi:
''TTK başlangıçtan itibaren Çinli firmayı beklemek yerine
farklı arayışlara girseydi bu işçiler çıkarılmıştı. Biz kurumun
kendi bilgi, deneyim ve elemanlarıyla madencilerin cenazelerinin
çıkarabileceğine inanıyoruz. Ancak ne yazık ki Çinli firma beklendi
ve skandal şekilde bu kadar süre geçti. Şimdi de ihale süreci
işliyor. Madencilerin cenazesinin çıkartılması süresini ihale
belirleyecek. Bunu kabul etmek mümkün değil. Siz kuyunun onarımını
ihale edin ama madencilerin cenazelerini çıkarılma işini kendiniz
yapamıyorsanız hemen bir uzman kuruluşa verin. Bunların hiçbiri
olmadı, süreci üzüntüyle izliyoruz.''
''TTK CENAZELERİ ÇIKARABİLİR''
Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ramis Muslu da süreci
takip ettiklerini, Şili'de yaşanan olayın madencilere iki ülke
arasında verilen değer farkını ortaya koyduğunu bildirdi.
TTK'da yaşanan olayın taşeronlaşmanın bir sonucu olduğunu, 2005'den
itibaren bu konuda uyarılarda bulunduklarını ifade eden Muslu,
Taşeron firmaların TTK'dan iş alırken oluşabilecek kazalarda
kurtarma işini de üstlenmesi gerektiğini söyledi.
Muslu, ''Karadon'daki sorumluluk TTK'nın değil, taşeron
firmanındır. Eğer siz kuyuya düşen madencileri çıkartamıyorsanız bu
işi niye üstleniyorsunuz? Burada kurumun suçlu gösterilmesine
karşıyız. Bazı bürokratik engellerden dolayı işçilerin cenazesi 5
aydır çıkarılamıyor. Kurumdaki mühendis ve personel kurtarma
faaliyetlerini planlayacak bilgi ve deneyime sahipler. Müessese
müdürlüklerindeki kuyu açma ve derinleştirme çalışmalarında görev
almış mühendis ve personeller, kurtarma çalışması için bir araya
getirilmeyi bekliyorlar. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, TTK
Genel Müdürlüğü önündeki bürokratik engelleri kaldırmalı. Bu
arkadaşlarımız bir araya gelerek işçilerimizin cenazelerini
çıkartmalıdır'' dedi.
İHALE AŞAMASI
TTK yetkilileri, patlamada hasar gören Yeni Karadon Servis
Kuyusu'nun montaj işini yapan CITIC'in onarım işini üstlenmekten
vazgeçmesi üzerine alınan ihale kararı doğrultusundan 18 Ekimde
tekliflerin alınacağını belirtti.
Yetkililer, yer altına inip çıkmayı sağlayan kuyudaki kafesin eksi 540 koduna kadar çalıştığını, patlamadan önce kurtarma kafesiyle 735 metre derinliğindeki kuyunun eksi 720 kodunda bulunan ızgaraya kadar inilebildiğini kaydetti.