Şike konusunda öyle sert konuştu ki !
Abone olTrabzonspor’un eski başkanı Özkan Sümer, "şike sürecinde siyasilerin, federasyonun ve kurullarının Oscar’lık bir filme imza attıklarını" s...
Trabzonspor’un eski başkanı Özkan Sümer, "şike sürecinde
siyasilerin, federasyonun ve kurullarının Oscar’lık bir filme imza
attıklarını" söyledi. Sümer, "Futbol Federasyonu özerkliğini
kaybederek özel federasyon oldu" dedi.
Trabzonspor’da İbrahim Hacıosmanoğlu ve ekibini, göreve gelmesinin
ardından Trabzonspor’daki futbol koordinatörlüğü görevinden ayrılan
Özkan Sümer, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı
düzenledi. Sümer, görevine son verilmesinden dolayı asla bir
hesaplaşma içerisinde olmadığını belirterek, "Demek ki, bizi
gereksiz ve yetersiz bulmuş olacaklar ki görevimize son verdiler.
Yoksa Trabzonspor’a zarar vermek doğrultusunda bir duygu ile
davranıldığına ihtimal vermiyorum. Asıl vurgulamak istediğim, ne
yazık ki Trabzonspor üzerinden hesaplaşma, camia olarak bir
standart haline geldi. Oysa Camia olarak en önemli noktalarımızdan
biri zorlukları beraber aşmak olmalı" dedi.
“PARA KAZANDIĞIM TEK İŞ ANTRENÖRLÜK AMA ONU ELİMİN TERSİ İLE
İTTİM”
Sümer, 2001 yılında kulübe başkanlık yaptığını ifade ederek şöyle
konuştu:
"Başkanlık yapmış bir adam nasıl altyapıda görev yapar diye çok
eleştirildim. Başkanlar, görev süresinin ardından tekrar işlerini
döner. Benim ise işim antrenörlük ve tek işim bu. Ben başkanlık
yaptıktan sonra yurt dışından da teklif aldım. Ama başkanlık yapan
adam teknik direktörlük yapmaz prensibi ile kabul etmedim. Para
kazandığım tek iş antrenörlük ama bunu bile Trabzonspor için elimin
tersiyle kenara ittim. Ben bunu Trabzonspor’a hizmet etmek için
yaptım” ifadelerini kullandı.
"BENİ GÖNDEREN YÖNETİMDEN PLAKET ALMAM SÖZ KONUSU OLAMAZ”
Mevcut yönetimin kendisine plaket vermek istediğini ama bunu kabul
etmediğini de vurgulayan Sümer, "Geçen hafta İbrahim Başkan ile bir
araya geldik. Konuşmamda alt yapıya dokunmamaları rica ettim,
’Bunun devamını sağlayın’ dedim. O da olumlu düşündü ve ’İyi
çalışıyorlarsa biz de dokunmayız’ dedi. Kendisi basın toplantısını
kulübümüzde yapmamı istedi. Cuma akşamı bir takım sıkıntılar oldu
ve ben de basın toplantısını iptal ettim. Pazar günü, kulüpten bir
sorumlu beni aradı ve ’Yöneticiler plaket vermek istiyor’ dedi. Ben
de, ’Plaket almam söz konusu değil beni göndermek isteyen
insanlardan nasıl plaket alırım’ dedim. Yönetim kurulu da o gün
görevden alındığımı medya kanalı ile duyurdu" diye konuştu.
"YENİ TEKNİK KADRONUN ELİNDE SİHİRLİ DEĞNEK YOK, SABIR
GÖSTERMELİYİZ"
Sümer, bir gazetecinin, "Sizce, yeni getirilen teknik ekip başarılı
olur mu?” şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi:
“Yeni teknik kadro Trabzonspor’un bünyesinden üretilmiş bir kadro.
Çoğu deneyimsiz falan diyor. Elbette Süper Lig deneyimleri yok.
Geçmişten de hatırlatmak istiyorum. Ben 38 yaşında genç takım
çalıştırıcısı iken o zaman profesyonel takımı çalıştırdım ve
şampiyon olduk. 40 yaşında ulusal takım, 41 yaşında Galatasaray’ı
çalıştırdım. Bu arkadaşların deneyim yetersizliği noktasında ön
yargı yanlış. Kulübün bu konudaki değerlerini iyi biliyorlar.
Bunları kullanma kabiliyetini de göstereceklerine inanıyorum.
Yalnız bu gelen arkadaşların iyi bir iş çıkarması için yalnızca
oyuncuların iyi olması, kendilerinin çok yetenekli olması yetmiyor.
Bunlara gerekli desteğin, gerekli ortamın sağlanması da işlerini
iyi yapması doğrultusunda önemli ihtiyaçlardan biridir. Bunlara
güvenmeyi bilmeliyiz. Desteklemeyi bilmeliyiz. Yani pat diye gelip
Trabzonspor’u uçuracak beklentisi içinde olmamalıyız. Ellerinde
sihirli değnek yok. Sabredip, zaman tanıdığımız takdirde önemli
işler başaracaktır bu arkadaşlar. Ayrıca alt yapıdan gelen
oyuncuların oynaması için yabancı oyuncu sayısının azalması
lazım"
"FUTBOL FEDERASYONU ÖZERK DEĞİL, ÖZEL FEDERASYON OLDU"
Sümer, UEFA’nın Fenerbahçe’yi disiplin kuruluna sevk etmesiyle
ilgili olarak ise şöyle konuştu:
"Bu şike senaryosu, siyasetin, Futbol Federasyonu’nun, Kulüpler
Birliği’nin, Tahkim Kurulu’nun büyük bir oyunuyla, kabiliyetiyle
mükemmel bir film, adeta Oscar’lık film haline geldi. Yani
gerçekten Oscar almaya layık bir film bu. Geldiğimiz noktada
UEFA’nın yeni çıkışını biliyorsunuz. Göreceğiz. Yalnız UEFA’nın
Fenerbahçe’yi mahkum etmesi, Beşiktaş’ı mahkum etmesi, Türk
futbolunun ahlakını iade etme şansını yaratmıyor. Siyaset, TFF ve
Kulüpler Birliği nasıl aklanacak? Çok ciddi bir rahatsızlık. Türk
futbolu 10 basamak geriledi FIFA sıralamasında. Bu gerileme değil,
bu bir felaket. Futbol Federasyonu özerkliğini kaybetti. Özel bir
federasyon oldu. Gördüğünüz, bildiğiniz etkilerden ötürü buna özerk
federasyon denir mi? Bu kadar işi bilmeyen bir insan tayinle iş
başına gelip de devasa bir olayı nasıl kapatabilir. Önemli işlerin
başına önemsiz insanı getirdiğinde o işi önemleştiremezsin, yok
edersin"
“KULÜPTEN 29 AY MAAŞ ALMADIM”
Özkan Sümer, sürekli gündeme gelen kulüpten aldığı maaş iddialarına
ise şöyle açıklık getirdi:
"2006 yılında göreve gelirken Trabzonspor bana 600 bin dolar ve
çeşitli şartlar önerdi. Ben bu şartların çoğunu kabul ettim ama
’600 bin doları almam’ dedim. 29 ay ücret almadan çalışan bir Özkan
Sümer, şimdi Trabzonspor’dan çıkar sağlayan bir Özkan Sümer oldu.
Şimdi 1 gününü Trabzonspor’a veren insanlar gelsin. Antrenörlük
benim tek işim ve tek maddi kaynağım. Ama para istemedim. Ne kadar
bu suçlamaları hak ettiğime toplum karar versin. Böyle bir
özverinin böyle bir suçlamaya dönüşmesi camia olarak nasıl
utandırıcı bir durumdur. Yönetimin bana vefasızlık yaptığı
şeklindeki bir yorumu kabul etmiyorum ve bunu bir kenara
itiyorum”
"KULÜP İÇİN GEREKİRSE GÖĞÜS GÖĞÜSE SAVAŞIRIM"
Sümer, bir gazetecinin, “Bundan sonra nasıl bir yol haritası
çizeceksiniz?” şeklindeki sorusuna ise şöyle cevap verdi: “Bu
dernekte 1999 yılında bir ifadem vardır. Kırgınlığım olduğu hırslı
olduğum bir kısım şeylere baş kaldırdığım dönemde yine bir gazeteci
arkadaş şunu söyledi, ’Başkanlığa aday olur musunuz?’ dedi. Ben de,
’Trabzonspor’un bana ihtiyaç duyduğu her yerde varım’ dedim. Bana
ihtiyaç duyduğu her yerde de olmaya özen gösterdim. Her yerde,
başkanlıkta da oldum. Üstelik çıkara dönük değil hizmete dönük.
Şimdi parçalandım. Ama emin olun o parçalarımı toplarım daha etkin
daha yetkin bir Özkan Sümer oluştururum. Bu kulüple ilgili elbette,
imkan olursa hizmet, gerekirse uyarı, gerekirse göğüs göğüse
savaşırız"
"TRABZONSPOR KOLEJİ’Nİ KURMAMIZI OSMAN PEPE ENGELLEDİ"
Trabzonspor Koleji’ni kurmak için çok çalıştıklarını da ifade eden
Özkan Sümer, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kolej konusunda 1999 yılında toplantı yaptık. Sonrasında gelip
burada araştırma yaptık. Sonrasında düşündük ki burada bu koleji
yaparsak diğer okulları karşımıza alırız. Buradaki çocuklar bizim.
Bizi bu çocuklar oluşturuyor. Sonra İstanbul’da kolej ve
üniversiteyi kurmaya karar verdik. Ardından o dönem yönetim
değişiklikleri falan yaşandı. Sonra biz başkan olduk. Ardından
yeniden bu araştırmayı yürüttük. İstanbul’da araştırma yaptık.
İstanbul’da Beşiktaş tesislerinin yanında bir arazi bulduk ve bu
araziyi almak adına çok da önemli adımlar attık. Ancak bizim
işimizi o dönemin Orman Bakanı Trabzonlu Osman Pepe yıktı. Pepe,
’Başka kulüpler de bizden ister’ diye bize arsayı bize
vermedi."
(İHA)