Sigorta sektörüne zarar veriliyor
Abone olIşık Sigorta Genel Müdürlüğü’nde yapılan açıklamada, Koçak; “Sigorta konusunda yapılan her türlü sahtekarlık
Sigorta şirketlerinin ve sigortacılık sektörünün yara
almasına sebep oluyor. Ancak her zaman olduğu gibi uzun vadede,
sigortalı olan dürüst vatandaşlar ve kurumlar zarar görüyor. Işık
Sigorta’nın sahtekarlıklara ilişkin kesin tavrının altında da
sigortalılarımızı korumak yatıyor.” dedi.
Şirket personeli ve acentelere çok
ciddi sorumluluk düşmektedir
Koçak; “Karşılaşılan en önemli problemlerden biri, sigortalının
zarar oluştuktan sonra poliçe düzenletmek yoluna gitmesi ve bunun
için haksız bildirimlerle şirket personeli ile acenteleri
yanıltmaları.
Şirket çalışanları ile acentelerin poliçe düzenlenme aşamasında
araçların hasarlı olup – olmadığını kontrol ve teyit etmeleri,
sektöre sanılanın çok üstünde bir fayda sağlayacaktır. Türkiye’de
herkesin bir sebeple içinde olduğu ahbaplık ilişkilerinde, ne yazık
ki tersi mümkün olabiliyor.
Suistimallerin azalması sigorta şirketlerine karlılık, acentelere
komisyon ve daha rekabetçi bir fiyat olarak geriye dönecektir.
Yapılan bu tür hatalar, sektörden geçimini temin eden insanlara ve
pek çok kurumun zaman içinde ciddi sorunlar yaşamasına sebep
olmaktadır” şeklinde konuştu.
Ortak hafıza çok
önemli
Özellikle taşıt sigortalarında denetim ve kontrollerin daha
sık yapılmasına rağmen suistimallerin arttığını, araçların hasarlı
olup olmadığının poliçenin tanzim aşamasında kontrol edilmedikçe de
azalma kaydetmeyeceğini belirten Koçak; “Işık Sigorta olarak, zarar
etme pahasına poliçe kesmelerinin mümkün olamayacağını, suistimal
kaynaklı artan hasar maliyetlerinin fiyatlandırmalarını olumsuz
etkilediğini her zaman söylüyoruz.
Büyük kentlerde nispeten yaygın olan “sigortalı olmanın önemi”
kavramını Anadolu’da yaygınlaştırmak bizim misyonlarımızdan biri.
Ancak böylesine önemli bir pazarda, dürüst vatandaşın sigortalı
olma ve zarar anında sigortasından faydalanma hakkını tehlikeye
atan sahtekarlar da mevcut. Mağduriyetin giderilmesi amacıyla
yapılan hızlı hasar ödemeleri, bazen, ödenmemesi gereken hasarların
da gözden kaçmasına sebep olabilmektedir.
Bilirkişi ve eksperlerin deneyimine ve araştırmasına dayalı olarak,
sahtecilik olduğuna dair kanısını, sigorta şirketinin ödeme yapma
konusundaki direnci olarak yansıtıldığı durumlar yaşıyoruz. Dürüst
vatandaş da bu yansımalardan etkileniyor.
Bu noktada sigorta şirketlerinin ortak bir hafızadan hareketle
dayanışma içinde olması, dürüst sigortalının korunmasında ciddi bir
fayda sağlayacaktır. Hasar takip merkezi bu konuda atılmış çok
önemli bir adımdır.”
Kriz sahteciliği artırdı
mı?Sigorta suistimallerinde geçmiş dönemlerle
karşılaştırıldığında ciddi miktarda artış olduğunu belirten Koçak
konuşmasını şöyle noktaladı:
“Sektörün pek çok oyuncusunun tespiti, bir çok unsurların yanında
yaşanan ekonomik sorunların sigorta sahteciliğini artırdığı ve
sigorta sahtekarlık oranının %20’leri bulduğu yönünde. Bu çok
yüksek bir oran. Oto sigortalarında artışın en önemli nedenlerinden
biri de Trafik Tutanaklarının kolluk kuvvetlerince tutulmuyor
olması.
Sigorta sahtekarlığı yalnızca oto sigortaları ile sınırlı değil.
İşyerindeki eşyaları hırsızlık olduğu iddiasıyla evine taşıyanlar,
mevcut hasarı yüksek göstermeye çalışanlar hatta işyerini yakanlar
bile mevcut. Şirketimiz haksız yoldan para kazanmaya çalışan bu
insanları tespit ettiği her durumda, konuyu adli mercilere intikal
ettirerek üzerine düşen sorumlulukları eksiksiz yerine
getirmektedir.
Sigorta şirketlerinin, tespit edilen haksız talepten feragat
edilmesi durumunda dosyayı kapatmadan yasal zeminlere taşıması, bu
yollara tevessül edenleri caydıracak ve suistimallerin azalmasını
sağlayacaktır. Şirketimizin sahte hasar veya dolandırıcılık gibi
suçlardan dolayı 2010 yılının ilk altı ayında açmış olduğu dava
sayısı 19’dur.”