Sigaraya başlama yaşı giderek düşüyor
Abone olSigaraya başlama yaşının 11'e kadar düşmesi endişe yaratıyor
Araştırmalar, sigaraya başlama yaşının 11'e kadar düştüğünü
gösteriyor. İçerdiği 4 binden fazla zararlı maddeye rağmen her yıl,
binlerce kişi sigara içmeye başlıyor.
Sigaraya başlayanların sayısında artış var ancak sigara yasaklarının etkisiyle bu alışkanlığından kurtulmak isteyenlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Sigarayı bırakmak için bir uzmandan yardım almak, süreci kolaylaştıran ektenler arasında.Sigarayı bırakma sürecinde yaşanan sıkıntıları paylaşmak, sigaraya kaşı verilen mücadelede başarı oranını artırıyor. Sigaranın bırakıldığı ilk günlerde meydana gelen ağız kuruluğu, ağız yaraları, kabızlık, heyecan, konsantrasyon bozukluğu gibi sorunların aşılmasında bu desteğin büyük etkisi oluyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Sigara Bırakma Polikliniği Sorumlusu Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu, "Sigaranın daha iyi odaklanmayı sağladığı" savının yanlış olduğunu söylüyor.
Prof. Çuhadaroğlu, "Yapılan araştırmalara göre sigara bağımlısı fare, sigaradan yoksun olunca problemi çözemiyor. Nikotin verildikten sonraki 3-5 dakika her şey yolunda gibi görünse de aslında sigara içen bir farenin zihinsel düzeyi, içmeyen bir fareyle hiçbir zaman aynı olmuyor. Bu süreç net olarak ortaya çıkıyor" diye konuşuyor.
TEHLİKE 50'Lİ YILLARDA FARK EDİLDİ
Geçmiş yıllarda sağlığa yararlı olduğu düşünülen sigaranın
zararları, 1950'lerde yapılan çalışmalarla ortaya kondu. 10'dan
fazla kanser türüne, 40'a yakın hastalığa yol açtığı kanıtlanan
sigaraya karşı ilk hareket 1980'lerde ABD'de sivil toplum örgütleri
ve sağlık sigortaları tarafından başlatıldı. Prof. Dr. Çuhadaroğlu,
o süreci şöyle özetliyor: "Pasif içiciliğin zararlı olduğu
anlaşılınca, kapalı yerlerde sigara içme yasağı devreye girdi.
Sigaraya karşı lobinin ağırlığı ile iki mücadele yöntemi
belirlendi. İlki, sigaraya başlamayı engellemek; ikincisi de
başlayanların bırakmasını sağlamak oldu.Önceleri sadece davranışsal
temelli bir alışkanlık olarak görüldüğü için sigarayı bırakmada
psikoterapinin önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Çağlar
Çuhadaroğlu, "Bu alışkanlığın sosyal ve fiziksel nedenleri
ortaya çıkınca farklı tedavi yöntemleri de gündeme geldi"
diyor.