Sigara kanseri nasıl tetikliyor?
Abone olTürkiye'de kanser hastalarının sayısı artıyor. Özellikle yoğun sigara tüketiminin yol açtığı kanser vakaları, önemli bir sağlık sorunu olarak varlığını sürdürüyor.
Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı'nca
hazırlanan kanser raporuna göre, Türkiye'de kanser hastalarının
sayısında artış gözleniyor. Raporda, Türkiye'de önümüzdeki 25
yılda, sigaraya bağlı nedenlerden ölen kişilerin sayısının yaklaşık
780 bine ulaşacağı vurgulanıyor. Sağlık Bakanlığı kanser raporuna
göre, sigaraya karşı savaş kanserlerin yüzde 40'ını yok edecek.
Dünyada en önemli halk sağlığı sorunu olarak kabul edilen kanser
hastalığı, Türkiye'de gerçekleşen ölümlerde kalp-damar
hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alıyor. Türkiye'de
özellikle yoğun sigara tüketiminin yol açtığı kanser vakaları,
önemli bir sağlık sorunu olarak varlığını sürdürüyor. Sağlık
Bakanlığı Kanserle Savaşın Dairesi Başkanlığı'nca hazırlanan Kanser
Raporu'na göre; ülkemizde kanser hastalıklarının sayısında artış
gözleniyor. Raporda, Türkiye'de önümüzdeki 25 yılda, sigaraya bağlı
nedenlerden ölen kişilerden ölen kişilerin sayısının yaklaşık 780
bine ulaşacağı vurgulanıyor. Kanser hastalığından korunmada,
sağlıklı beslenme, sigara, alkol ve güneş ışınlarından uzak durma,
güvenli su kullanımının önemine dikkat çekiliyor. Sigaranın kansere
neden olan etkenler arasında birinci sırada yer aldığı ve sigaraya
karşı savaşın kanserlerin yüzde 40'ını yok edeceği ifade ediliyor.
Sigara içmeyen akciğer kanserli hastaların yüzde 33'ünün sigara
içen bir kişiyle birlikte yaşadığına, bu kişilerde görülen akciğer
kanserlerinin nedeninin çocukluk çağı veya erişkin dönemdeki pasif
içicilik olduğuna dikkat çekiliyor. Sigaranın akciğer ağız boşluğu,
yemek borusu, boyun, pankreas, mesane, böbrek, mide ve kan
kanserine, alkol kullanımının ise karaciğer ve yemek borusu
kanserine yol açtığı belirtiliyor. "SAĞLIKLI BESLENME HAYAT
KURTARIR." Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı'nca
hazırlanan Kanser Raporu'nda, kanser olgularının önemli bir
bölümünün çevresel etkenlere bağlı olduğunun ve bu etkenler
arasında da beslenmenin önemli bir yer tuttuğunun altı çiziliyor.
"Sağlık Bakanlığı kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı'nca hazırlanan
Kanser Raporu'nda kanser olgularının önemli bir bölümünün çevresel
etkenlere bağlı olduğunun ve bu etkenler arasında da beslenmenin
önemli bir yer tuttuğunun altı çiziliyor. Kadınlar ve erkeklerde
görülen kanser vakalarının yüzde 35'inin beslenmeye bağlı olduğu,
şişman kişilerde kanser riskinin iki kat daha fazla olduğu
kaydediliyor. Raporda, sağlıklı beslenme konusunda şu uyarılar yer
alıyor: "Hayvansal yağ tüketimi azaltılmalı, az yağlı, bol liftli
beslenme alışkanlığı benimsenmeli, kepek, yulaf gibi lif açısından
zengin besinler tercih edilmeli, bol miktarda sebze meyve
tüketilmeli, kırmızı et yerine tavuk, balık veya kuru baklagiller
yenilmeli. Yağsız beslenmeye özen gösterilmeli, yemekler kızartma
yöntemi yerine haşlanmalı veya buharda pişirilmeli, kimyasal
koruyuculu hazır besinler yerine doğal besinler tercih edilmeli.
Düzenli olarak süt veya süt ürünleri tüketilmeli, mangal gibi
ateşte pişirme yöntemi tercih edilmemeli." Radyasyon, cilt,
akciğer, kan, kemik, karaciğer, meme, rahim ağzı, tiroid ve kemik
iliği gibi birçok kanser türüne yol açar. Kanser Raporu'nda
kanserle mücadelede; güvenli su kullanımı, hava kirliliği ve
radyasyondan korunmanın önemine vurgu yapılıyor. Cilt kanserinin en
önemli etkenin ultraviole ışınları olduğuna işaret edilerek,
özellikle yaz aylarında, güneş ışınlarının en yoğun olduğu saatler
olan 10.00-16.00 arasında, ultraviole ışınlarından korunmanın
önemine dikkat çekiliyor. Pişirme,içme ve bebek maması hazırlamak
için; sıcak su musluğunun kullanılmaması, soğuk su musluğu 6 saat
ve üzeri kullanılmamışsa suyun birkaç dakika akıtıldıktan sonra
kullanılması, satın alınan suların içinde yer alan maddelere ve
özellikle damacanas suların izin belgelerine dikkat edilmesi,
kanser yapıcı 'tehlikeli hava kirleticisi' içeren; boya bina yapı
ve temizlik malzemeleri ile böcek öldürücülerinin özellikle kapalı
ortamlarda kullanımına dikkat edilmesi, doktor tavsiye etmediği
taktirde röntgen filmi çektirilmemesi, iş yerinin sağlık
koşullarına uygun hale getirilmesi, asbest, benzen, katran gibi
kanser yapıcı malzamelere karşı gerekli önlemlerin alınması ve
koruyucu malzeme kullanılması öneriliyor. Raporda, kanser
hastalığının ön belirtilerinin, rahim veya makattan gelen anarmol
kanama veya akıntı, memede veya vücudun herhangi bir yerinde ortaya
çıkan şişlik ve sertlikler, iyileşmeyen yaralar, uzun süreli ses
kısıklığı ve öksürük, büyük abdest ve idrar alışkanlıklarında
değişiklikler, yutma güçlüğü ve hazımsızlık, ben ve siğillerde
oluşan büyüme ve kanama, renk değişikliği ve yaralar olduğu
belirtiliyor. Kanser hastalığının ön belirtilerine karşı ölümlerin
ilk sırasında yer alan meme kanseri ile mücadelede, kadınların
kendi kendine meme muayenesi yapma alışkanlığını kazanmalarının
hayatlarını kurtaracak önemli bir adım olduğu unutulmamalı, yılda
bir kez sağlık kontrolünden geçilmeli, bayanlar rahim ağzından
hücre muayenesine özen göstermeli.