Bir değil, iki değil , üç değil, dört değil,
Eeeeee !
Biri de çıkıp bir gün, vahşetin anatomisini tüm çıplaklığı ile
gözler önüne
serecekti.
Bunu da Habertürk yaptı.
‘‘Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir/tekdir ile uslanmayanın hakkı
kötektir‘‘.
Belki de Habertürk zihniyeti böyle işledi dün !
Günlerdir/aylardır kadına şiddet haberlerinin ayyuka çıkması, tüm
bunlara
rağmen, hiç bir yaptırım uygulanmaması karşısında, tüm gerçeği
EN
vahşetinden/EN çıplaklığı ile gözler önüne serelim de, artık bitsin
bu vahşet
oldular!
Olamaz mı!?
Sosyal medya kan kusuyor, ünlüsü/ünsüzü, lanetler yağdırıyor…
Fotoğrafı lanetlemeyen, vatan haini ilan ediliyor.
Sosyal medyada(ünlüler) herkes, özellikle yatağından kaldırılıyor.
Ki; vahşeti
kınasın diye !
Veryansın ediyorlar;
Acil yasa çıkarılsın!
İdam cezası çıkarılsın!
Şiddetli yaptırımlar uygulansın!
Daha kaç kadın ölecek, kaç çocuk annesiz kalacak!!!
Diyenler;
Bugün çırpınanlar; günlerdir, aylardır, medya şiddet ve ölüm
haberlerini
verirken, hiç sesinizi bu kadar yükseltmediniz!
Siz yine lay lay lom! hayatınıza devam ettiniz ve edeceksiniz
de…
Bu işler öyle kolay değil karşıdan göründüğü kadar.
Söz konusu resimde gördüğümüz kurban,şiddetten uzaklaştırılmak için
kadın
sığınma evine yerleştiriliyor, öldüren eşi evine geri dönmesi için
ikna ediyor ve
basarılı da oluyor.
Niye ?
Çünkü; çocuklarını düşünüyor. Belki !diye bir umut oluşuyor
kafasında.
Biz kadınlarda bu konularda kafa da çalışmıyor ya! içgüdüsel
olarak
davranıyoruz ya !
Sonuç bu !
Bakınız !
Burada devleti suçlayarak, bakanlığı suçlayarak, hiç bir yaptırım
uygulanmıyor
diyerek bir yere gelemeyiz.
Görünen şu ki; artık kafaların değişmesi gerekiyor.
Sadece Türk erkeğinin kafa yapısının değişmesi ile kalmıyor bu iş,
Türk kadınının
da kafa yapısının değişmesi gerekiyor.
Ciddi ciddi eğitim gerekiyor, eğitilmek gerekiyor.
Bakan Fatma Şahin, bu konu ile ilgili bir açıklamada yapmış.
Bakınız aynen şöyle
diyor açıklamasında :
‘‘Kadına yönelik şiddetin, ülkemizin baş edilmesi gereken çok
önemli
bir sorunu olduğunun bütün kesimlerce fark edilmiş olması olumlu
bir
gelişmedir.Ancak bu konudaki duyarlılığı harekete geçirmek adına da
olsa,
kadına yönelik şiddeti işleyen haberlerde, şiddetin toplumun ruh
sağlığını
olumsuz etkileyecek biçimde sergilenmemesi için azami özen
gösterilmesi
gerektiği açıktır‘‘.
Açıklamasının bu bölümünde görüyoruz ki, Bakan Şahin, medyanın bu
konunun
üzerine gitmesini olumlu bir gelişme olarak algılıyor, sadece
‘‘biraz daha
dikkat!“ diyor!!!
’’Kadına şiddette son nokta’’ diye manşet atılmış.
Şiddetin sonu yok !
Sansürün sonu var, ama şiddetin yok !
Şiddet için; çok şiddetli yaptırımlar olsun, idam cezası
getirilsin, şiddete birkaç
kez başvuran idam edilsin diyelim.
Sanıyormusunuz ki, bu tür yaptırımlar, şiddetin önüne geçecek,
kolaymıdır
insanoğlunun katil olmayı göze alması, o an şuursuzca yapar bunu,
gözü döner
yapar , cinnet geçirir yapar, ama yine yapar, aklına koymuşsa…
Temelinde kafa yapısı degişmeden, ne cinayetlerin önüne geçilebilir
ne de
şiddetin…
Habertürk, böyle bir manşetle elbette mideleri bulandırmıştır, ama
diğer
taraftan, bu manşetle; kadına şiddetin/kadına vahşetin, Türkiye‘de
bu
konunun ciddiyetini herkesin yüzüne tokat gibi çarpmıştır.
İnternethaber‘in de kaybedenler köşesinde yazdığı gibi,
Habertürk(Fatih
Altaylı) kaybetmiştir.
Birinci sayfadan çıkan manşet, gazeteciliğin de/gazetecilerin de
çığrından
çıktığı bir noktadır. Katılıyorum, ama artık şiddet/ölüm
haberlerinin normal
bir haber gibi algılanmasını daha vahşet buluyorum.
Sanırım bugün milad olacak ve bu konu üzerinde ciddi ciddi kafa
patlatılacak !
Umuyorum !