Şiddet yanlısı grupların destekçisi olmadık
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriyeli muhaliflerin Türkiye’de eğitildiği ve silahlandırıldığı iddialarına ilişkin, "Türkiye hiçbir zam...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriyeli muhaliflerin
Türkiye’de eğitildiği ve silahlandırıldığı iddialarına ilişkin,
"Türkiye hiçbir zaman şiddet yanlısı grupların destekçisi
olmamıştır. Mazlum insanlara Türkiye kucak açmıştır ve hep
açacaktır" dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Irak’ın başkenti Bağdat’ta
bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Iraklı meslektaşı Hoşyer
Zebari ile görüştü. Görüşme sonrası bir basın toplantısı düzenleyen
iki bakan, Türkiye-Irak ilişkilerinde yeni bir döneme girildiği
vurgusunu yaptı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Değerli dostum
Zebari ve bütün Iraklı dostlarımıza teşekkür ederim. Çok özlediğim
Bağdat’a rahmetle, yağmurla, bereketle geldim, onlar da beni öyle
karşıladı. Allah Iraklı kardeşlerimizin üzerinden bereketini
esirgemesin. Muharrem ayında bu mübarek beldeleri ziyaret etmekten
mutluyum.”
Yarın Necef ve Kerbela’yı ziyaret edeceğini belirten Davutoğlu,
Kerbela olaylarının benzerlerinin bir daha İslam dünyasında
yaşanmaması temennisinde bulundu. Türkiye ve Irak olarak her zaman
ortak tarihi paylaşmış iki kardeş ülke olarak hareket ettiklerini
geleceğe de aynı perspektifle baktıklarını ifade eden Davutoğlu,
"Son dönemde ilişkimizdeki durağanlığı aşmak konusunda Zebari’nin
katkısına teşekkür ediyorum. Birlikte yaptığımız eylem planı
başarıyla ilerliyor. Bu çerçevede de bugün sayın Maliki,
Cumhurbaşkanı vekili ve başbakan yardımcısı ile çok güzel
görüşmeler yaptık. Irak tarafından ilişkilerimizin eskisinden daha
hızlı ivme kazanmasından memnuniyet duyuyorum. Cumhurbaşkanı Gül ve
Başbakan Erdoğan’ın, hükümetin bu yöndeki güçlü iradelerini
ilettim. Biz Irak ile ilişkilerimizi en üst düzeyde geliştirme
iradesini ilk yüksek düzeyli konseyi 2009’da kurarken gösterdik.
Türkiye ve Irak arasında tarihi bir dostluk bağı vardır, ayrıca
sosyokültürel yapısıyla birbirini tamamlayan yapıya sahibiz.
Aramızdaki ilişkilerde ve işbirliğinde sınır tanımıyoruz. Irak’ın
başarısı Türkiye’nin başarısıdır. Iraklı kardeşlerimizin karşı
karşıya kaldığı her sorun bizi derinden üzer. Son dönemde Irak’a
dönük terör eylemlerinin acısını yüreğimizde hissettik. Bu konuda
Irak’la her türlü işbirliğine hazırız. Öte yandan özellikle
ulaştırma, enerji, ticaret, kültür, sağlık, tarım alanlarında geniş
işbirliği potansiyelimiz var" ifadelerini kullandı.
IRAK’A YAPILACAK ZİYARETLER
Ahmet Davutoğlu Türkiye’den Irak’a yapılacak ziyaretler hakkında da
konuştu. Davutoğlu, “İnşallah bu ay içinde Meclis Başkanımız Cemil
Çiçek Irak’ı ziyaret edecek. Daha sonra da Aralık ayı başında
teknik ekiplerimiz yüksek düzey işbirliği toplantısı hazırlıkları
için buluşacak. En yakın zamanda sayın Maliki’nin katılımıyla
Ankara’da bu toplantı yapılacak. Ayrıca özellikle kritik önemdeki
enerji, ulaştırma, ticaret, gümrük bakanlarımız karşılıklı
ziyaretlerde bulunacak. Türkiye ile Irak arasındaki sınır
kapılarının sayısı, uçuş sayısı artırılacak. Diğer bütün alanlarda
da ortak projeler yapacağız” dedi.
SURİYE KONUSU
Suriye ve bölgesel konuları da ele aldıklarını belirten Davutoğlu,
"Ortadoğu bölgesi büyük bir değişimden geçiyor. Irak başarı ile
önümüzdeki seçimlerin gününü belirledi ve özgür seçimler yönünde
adım attı. Bölgedeki diğer ülke halklarının haklı taleplerine de
saygı duyuyoruz. Her ülkenin halkları kendi kaderini kendi tayin
edecektir. Bütün bölgede kardeşliği, barışı, ortak çalışmayı,
karşılıklı anlayışı egemen kılmak istiyoruz. Suriye konusunda da en
fazla olumsuz etkilenen Türkiye, Irak, Ürdün ve Lübnan’dır. Onun
için Cenevre konferansı da dahil olmak üzere bölgenin kaderini
ilgilendiren her konuda komşu ülkeler söz sahibi olmalıdır. Bu
konuda Irak’la çok yakın istişare mekanizması oluşturacağız.
Bölgemizde mezhepsel ve etnik fitne çıkartmak isteyenlere karşı
omuz omuza olacağız. Bölgemiz yeteri kadar kan kaybetmiştir. Bundan
sonra hep beraber barış ve istikrar için çalışmalıyız” diye
konuştu.
HOŞYER ZEBARİ’NİN KONUŞMASI
Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyini yeniden aktif hale getirmek
istediklerini söyleyen Hoşyer Zebari ise, Davutoğlu’nun Irak
Başbakanı Nuri Maliki’yi Türkiye’ye davet ettiğini belirtti.
Zebari, ticari ilişkiler konusunda da müzakerelerde bulunduklarını
belirterek, "Türkiye, birinci ticaret ortağımız. Ticaret hacmimiz
12 milyar dolar civarında. Bunu daha da yukarı çekmek için irademiz
var” dedi.
Zebari, enerji, petrol, su ve tarım konularını da ele aldıklarını
ve iki ülkenin bakanlarının bu konularda komisyonlar kurması
konusunda karara vardıklarını belirtti. Suriye ve diğer bölgesel
konular hakkında konuştuklarını belirten Zebari, bu konularda
istişarede bulunduklarını söyledi. Hoşyer Zebari, Davutoğlu’nun
ziyaretiyle Irak-Türkiye ilişkilerinde yeni bir sayfa açıldığını
ifade etti. Hoşyer Zebari, Türkiye ve Irak arasındaki su meselesi
konusuyla ilgili bir soruya cevaben, detaylara girmediklerini, bu
konunun ilgili bakanlıkların teknik heyetleri arasında
görüşüleceğini belirtti.
DAVUTOĞULU : "SU AZİZ BİR MESELE"
Davutoğlu ise, suyun “aziz” bir mesele olduğunu belirterek, "Yani
stratejik pazarlık konusu değildir. Irak’taki toprakların su ile
bereketlenmesi en çok bizim arzumuzdur. Dolayısıyla bu konuyu bu
şekilde düşünüyoruz ve bir görüş ayrılığı değil ittifak alanı
olarak görüyoruz. Türkiye’deki tecrübelerden biliyoruz ki su
meselesi sadece paylaşım değil doğru yönetimi ve kullanımını
kapsar. Suda israftan kaçınarak büyük kazanç elde edersiniz”
dedi.
Ahmet Davutoğlu israftan bahsedince, Zebari önündeki şişede bulunan
suyu Davutoğlu’na ikram etti. Davutoğlu ise Zebari’nin Türkiye
ziyareti sırasında çekilmiş benzer bir fotoğrafı basın mensuplarına
göstererek, "Gördüğünüz gibi suyu paylaşıyoruz. Ankara’da da bu
şekilde paylaşmıştık. Latife bir yana, bakanlıklarımız arasında
suyun en etkili en etkin idaresi için ciddi çaba sarfedeceğiz. Bu
ihtilaf değil işbirliği konusudur” ifadelerini kullandı.
Suriye konusunda Irak ve Türkiye arasında ortak bir görüş olup
olmadığı sorusuna cevap veren Hoşyer Zebari, şunları söyledi: “İki
ülke arasında ortak görüşler var, fakat yüzde 100 ortak görüşümüz
yok. İki ülke istikrar ve barış için mutabık. Türkiye’nin
muhaliflerle yakınlığı ve etkisi var. Irak’ın da hem muhalifler hem
hükümet ile yakınlığı var. Ortak çalışabiliriz. Yüzde 100 mutabık
değiliz ama Cenevre-2’yi destekleme, krizin barışçıl yöntemlerle
çözümü gibi ortak bakış açılarımız var.”
Suriye konusunda konuşan Davutoğlu şunları söyledi: Türkiye ve
Irak, Suriye’den en çok etkilenen ülkelerdir. Akan kanın durması
için istişare etmeleri son derece doğaldır. Suriye’deki son 2.5 yıl
içinde yaşananları, zalim Suriye yönetiminin kendi halkına
uyguladığı yöntemleri Irak halkından daha iyi anlayacak yoktur.
Saddam Hüseyin, Halepçe saldırısıyla insanlık suçu işlediğinde,
saldırı sonrası Türkiye oradan gelen Iraklı kardeşlerimize kucak
açtı. Bugün de Suriye’de kimyasal silah saldırısından,
bombardımandan kaçan 700,000 Suriyeliye ev sahipliği yapıyoruz.
Dolayısıyla mülteciler açısından bir an önce bu krizin bu insanlık
dramının bitmesi lazım. Ayrıca Şam’da ve diğer bazı yerlerde
yiyecek bişey bulamadığı için afedersiniz hayvan leşi yiyen
kardeşlerimize, bütün Suriyeli kardeşlerimize insani yardım
götürmek bizim sorumluluğumuz. Öbür taraftan bu kaos ortamından
istifade etmek isteyen aşırıcı gruplar hem Türkiye hem Irak için
tehlikelidir. Bizim bir an önce Suriye’nin istikrara kavuşması
zulmün sona ermesi için uluslar arası toplumla çalışma irademiz
var. Görüş ayrılıklarımız olabilir fakat bunlar dahi işbirliği için
zemin teşkil eder.”
DAVUTOĞLU O İDDİALARI YALANLADI
Suriye’deki bazı aşırıcı grupların Türkiye üzerinden Irak’a sızarak
terör eylemleri gerçekleştirdiği iddialarını yalanlayan Davutoğlu,
"Türkiye’den bu aşırı gruplara giden tek bir yardım yoktur.
Türkiye, herhangi bir şekilde ne kendi topraklarında ne de
çevresinde herhangi bir şiddet eylemine müsamaha göstermez. Biz
zulümden kaçan kadın ve çocuklar, mazlum insanlara kucak açıyoruz.
Bahsettiğiniz gruplar son 1 yıl içinde ortaya çıkan gruplar.
İsminden de anlaşılacağı gibi Türkiye ile uzaktan yakından alakası
olmayan gruplardır. Ama özellikle Ebu Gureybden kaçanların da orada
olduğunu biliyoruz. Suriye’nin kuzeyindeki her türlü şiddet yanlısı
grup hem Türkiye hem Irak için tehdittir. Ama en büyük tehdit bu
grupların ortaya çıkmasına sebep olan kaosa yol açan Suriye
rejimidir” dedi.
Türkiye-Irak ilişkilerindeki yeni dönemin bölgesel Kürt yönetimiyle
yapılan petrol anlaşmalarını etkileyip etkilemeyeceği sorusuna
cevap veren Hoşyer Zebari, şunları söyledi: “Irak anayasasına göre
Türk şirketleri Irak’ın herhangi bir yerinde çalışabilir. Bu yüzden
de bu tür konulara girmedik ve ilgili bakanlıklara havale
ettik.”
Suriye rejimine Irak üzerinden silah gönderildiği iddiaları ile
ilgili konuşan Zebari, Irak hükümetinin herhangi bir tarafa silah
akışına ve bunun kolaylaştırılmasına karşı olduğunu ve Irak hava
sahasında İran ve Suriye uçaklarına yönelik denetimleri
artırdıklarını belirtti. Zebari, Irak üzerinden Suriye’ye silah
akışına müsaade etmeyeceklerini ifade etti.
SURİYELİ MUHALİFLERİN TÜRKİYE’DE EĞİTİLDİĞİ İDDİALARI
Bir bayan gazetecinin Suriyeli muhaliflerin Türkiye’de eğitildiği
ve silahlandırıldığı iddialarına ilişkin sorusuna yanıt veren Ahmet
Davutoğlu, "Başka ülkelerin ilişkilerine en çok karışan Suriye
rejimi olmuştur. Ben 2009 yılında buraya, Suriye ve Irak arasındaki
gerilimi azaltmak için gelmiştim. O zaman Iraklı dostlarımız Suriye
yönetimi Irak’taki terör faaliyetlerinin arkasında diyordu. Ben Şam
ve Bağdat arasında defalarca gidip gelerek tansiyonu azaltmaya
çalıştım. Bugün Iraklı kardeşlerime de söyledim, bu konuda onlar
haklıymış. Suriye bir taraftan Lübnan bir taraftan Irak’ta böyle
faaliyetler yaptı. Türkiye’de, Ürdün’deki, Lübnan’daki kamplara
gelin, sizin gibi hanımların gördüğü zulmü dinleyin. Tarih çok
zalim gördü ama kendi ülkesini böylesine tahrip eden, hava
bombardımanı ile Şam’ı, Hama’yı o güzel yerleri yok eden bir zalim
görmemiştir. Eğer böyle baskı olmasaydı dediğiniz faaliyetler
Suriye’de zemin bulmazdı. Türkiye hiçbir zaman şiddet yanlısı
grupların destekçisi olmamıştır. Mazlum insanlara Türkiye kucak
açmıştır ve hep açacaktır. Suriye halkına olan borcumuzu ödedik,
ödemeye devam edeceğiz. Ama hiçbir şekilde ülkemizde ya da başka
bir yerde yasal olmayan faaliyetlere izin vermeyiz" ifadelerini
kullandı.
(İHA)