Şiddet içinde yetenekler gelişebilir mi?

Abone ol

Göktan Ay gençlere yönelik şiddet oranlarındaki artışın sanat gelişimi üzerindeki etkilerini analiz etti...

Eğitim her alanda önemli. Özellikle sanat ve spor yeteneklere bağlı olsa da geliştirmek için yine eğitim gerekiyor... Yeteneklerin gelişmesi için ortamın çok iyi olması gerek, o nedenle aile yapıları bizleri yakından ilgilendiriyor.. Ancak, son yıllardaki olumsuz gidiş fazlası ile düşündürmekte.

Sosyologlar ortada yine yoklar, araştırma şirketleri olmasa toplumun ne yaptığı konusunda bilgi sahibi olamayacağız... Ancak, tespiti ve çözüm yollarını sunacak olanlar sosyolog ve psikologlar olmalı...Son yıllarda neleri çok duyuyoruz; para, borç, faiz, darbe, tecavüz, kadına/çocuğa şiddet, siyasi kavgalar, kasetler, v.b. Hepsi gerilim ve stres için yeterli sebep değil mi? Hani diyoruz ya; sanat için kafaların rahat, bilginin kolay ulaşılır olması lazım diye...
Heyhat, bu durumda nasıl olacak?
Nasıl kolaylaşacak?
Nasıl eserler yaratılacak?
Bunların konuşulduğu ailelerden sağlıklı çocuklar çıkar mı?
Bunlar sanat alanına yönelebilirler mi?
Yeteneklerini geliştirmek için uğraşabilirler mi?
Biz her alanda kadınlarımız gelişsin, olsunlar, iş sahibi olsunlar, sanat alanında kendilerini göstersinler diye uğraşırken, birilerinin ne adına olursa olsun kadını yok farz etmeleri, şiddet uygulamaları gittikçe gelişen, AB üye olmak için uğraşan, dünya ülkeleri ile yarışa girmek isteyen ülkemize yakışmıyor, aksine, çalışmaları baltalıyor... O nedenle Bakanımız Sn. Fatma Şahin'in çalışmalarını ve Meclisten çıkan yasayı destekliyor, bir an önce uygulamaya geçilmesini diliyoruz... (Neden AK Parti hükümeti ile gelen önceki bakanlar, hiçbir engel olmadığı halde 9 yılın geçmesini bekledi acaba?)

SİYASİLERE ÇAĞRI

Siyasi partilerimiz ve hükümetler; inançlı, çağdaş, ülkücü, maneviyatçı, demokrat, devrimci v.b. gençlerin yetiştirilmesi için sürekli eğitim sistemi ile oynuyorlar. Olmuyor nedense!..
Vekillerimiz sağ olsunlar seçildikleri günden itibaren -bade içtikleri için olsa gerek!- her konunun uzmanı oluyorlar.
Acaba, öğretmenleri yanlarına alamıyorlar mı?
Uygulamacı oldukları halde onlara soru sormuyorlar mı?
Onları küstürüyorlar mı?
Onların madden ve manen gelişmeleri için bir çaba sarf etmiyorlar mı? bilmiyoruz!...
Gördüğümüz, her sene üniversitelere gelen öğrencilerde ailevi sorunların ve boşanmaların arttığı...
Ne olacak bu gidişin sonu?
Bu gençler sağlıklı bir aile yapısı içinde büyümezler ise gelecekte bu ülkenin durumu ne olacak?...
Zaten bilgisayar çocuğu olan ve sorunlarla uğraşmayan bir gençlik geliyor...
Bunları eğitim kurumları örmez/biçimlendirmez/hayata hazırlamaz/olumlu etik insana, ahlaklı insana döndürmez, bilgi ve bilim akışını doğru vermez ise kim verecek?...
Çünkü ailelerin durumu ortada....
Anlaşılıyor ki öğretmenler yalnız bırakılmış. İşin içinde, uygulamacı oldukları, çocuklarla saatlerce birlikte oldukları göz ardı ediliyor.

RAKAMLARLA DURUM

42 il, 126 ilçede 3 bin 252 kadınla yüz yüze görüşülerek yapılan araştırma kadına yönelik şiddetin boyutlarını gözler önüne serdi. Çalışan kadınların yüzde 40,7'si, çalışmayanların ise yüzde 46,9'u eşinden fiziksel şiddet görüyor.
Araştırmanın sonuçlarından, ders almak ve hızla olumsuzlukları gidermek gerekli...
Bu durumda aile içinde şiddet gören bir çocuktan da yeteneklerini geliştirmesini beklemek saflık olacak galiba!?
Hele kız çocuk eğitimi ve kadına şiddet meselesine önemle ve hızla eğilmek, kuralları işletmek ve kesintiye uğratmadan devam etmek gerekli...

Günün Önemli Haberleri