Sıcaklar kalp krizini tetikliyor
Abone olKalp-damar hastalarınınn yaz aylarında daha dikkatli olmaları gerekiyor. Sıcak hava, yanlış tatil anlayışı ve yanlış beslenmeyle birleşince kalp krizlerine zemin hazırlıyor.
Kalp-damar hastalarınınn yaz aylarında daha dikkatli olmaları
gerekiyor. Sıcak hava, yanlış tatil anlayışı ve yanlış beslenmeyle
birleşince kalp krizlerine zemin hazırlıyor. VKV Amerikan Hastanesi
Kardiyoloji Bölüm Şefi Dr. Genco Yücel, kalp-damar sağlığı
açısından yaz aylarında alınması gereken önlemleri anlattı. Tatil,
kişilerin iş hayatları veya normal rutin hayatlarının dışında bir
takım şeyler yaparak kafalarını, vücutlarını dinlendirmeleri
üzerine kurulu bir zaman dilimi, hemen hemen hepimizin, çalışan
herkesin ihtiyacı olan bir şey... Ancak yazın diğer mevsimlerden en
önemli farkı, sıcaklık derecesi. Sıcaklığın kalp-damar hastalıkları
açısından önemli olan yanı ise vücutta yarattığı tuz ve sıvı kaybı.
Aşırı sıcak ve beraberindeki sıvı kaybı nedeniyle kalp daha fazla
çalışır ve daha fazla enerji harcamak zorunda kalır. Böyle olduğu
için kalp-damar hastaları yaz aylarında sorunlar yaşarken, kalpteki
bir takım bilinmeyen problemler de su yüzüne çıkar. Normal
zamanlarda, yani, tatil dışı veya yaz öncesi veya sonrası olmayan
alışkanlıklar; yemede, içmede, aktivitelerde görülür. Bir örnekle
anlatırsak bütün kış boyu yatan, oturan, yiyen, içen, düzgün
kontrolleri yapılmayan insanlar yaz sıcağında, sağlıklı yaşam adına
egzersiz yapmaya başlarlar. Plajlarda futbol, voleybol gibi
etkinlikler yaparlar böylece aslında varolan ama kişi kendini rahat
hissettiği için bilinmeyen kalp hastalıkları ortaya çıkar. Sıvı ve
tuz kaybının yaratacağı sorunlarla aslında herkes karşı karşıyadır.
Ancak kalp hastalıkları açısından yaz sıcaklarının yarattığı
tuz-sıvı kaybı, kalp-damar sorunu, kalp yetmezliği, kalp krizi
hikayesi olanlar için başka bir önemi vardır. Sıcağa bağlı tuz
kaybıyla beraber tansiyon düşmeleri ve su kaybı olduğu için
kalp-damar hastalarının kullandığı bazı ilaçların dozları da fazla
gelmeye başlayabilir. YAZ TATİLİ VE KALP-DAMAR SAĞLIĞI Yaz mevsimi
tatil demek. Bu tatil zamanını sağlıklı bir şekilde geçirmek için
planlı, programlı davranılmak gerekir. Tatil anlayışımızda da
yeme-içmenin özel bir yeri var. Öğlenleri içilen alkol, ahbaplar,
dostlar, akrabalarla beraber tüketilen yemeklere tatil dönemlerinde
daha çok vakit ayrılır. Sıcakta damar sistemimizde özellikle
derideki damar sistemimizde genişleme olur. Bu genişleme sayesinde
terler ve sıvı kaybederiz. Vücudun fazla ısınmaya karşı kullandığı
bu dengeleme sistemi ile vücut ısısının artışı, (bir anlamda
motorun su kaynatması) önlenir. Alkolde benzer bir etki ile sıvı
kaybını arttırır. Alkol alanlar fazlaca sıvı kaybederler. Bu da
sıvı kaybını ikiye katlar. ( Bir başka deyişle motorda su kalmaz.)
Sonuçta bu faktörler yüklü yemekler ve hareketle beraber kalbin
çalışmasını ve enerji ihtiyacını arttırır. Kalbin enerjisini
koroner damar dediğimiz, kalp damarları sağlar. Bunlarda kalbin
fazla yüklenmediği zamanlarda rahatsız etmeyen darlıklar, enerji
ihtiyacının artması ile rahatsızlık vermeye başlarlar ve buda kalp
sorunlarına gidiş demektir. KALP-DAMAR HASTALARI VE YAZ Kalp-damar
hastalığı açısından hastaları iki ayrı grupta inceleriz. Bu iki
grup kabaca şikayeti olanlar ve olmayanlardır. Göğüs ağrısı ve
benzeri şikayetleri olanlar vakit geçirmeden doktora başvurmalı ve
gerekli muayene ve tetkiklerden geçirilmelidirler. Şikayeti
olmayanlardan otuzbeş yaşın üstünde olanlar senede en az bir kere
doktor kontrolünden geçmelidirler. Kalp hastalığı açısından risk
grubundakilerin bu yıllık kontrollere daha fazla önem vermesi
gerekir. Risk grubuna ellibeş yaş üstündeki erkekler, menapoza
girmiş kadınlar, özellikle ailelerinde kalp hastalığı, kalp krizi
öyküsü olanlar girer. Buna ilaveten, şeker hastalığı, tansiyon
problemi, kolesterol problemi, kilo fazlası olan insanlar da risk
grubundadır. Ayrıca bir kişi geçmişte beyin felci, bacaklarda damar
tıkanması gibi, damar hastalığı problemleri yaşamışsa bunlarda da
kalp damar hastalığı varlığı riski düşünülmelidir.Bu kişiler eğer
yıllık düzenli kontrollerini yapmıyorsa mutlaka tatil öncesi
kontrolden geçmelidirler. Kontrol çoğunlukla, kişinin doktorunun
uygun gördüğü EKG, Eforlu test, Ekokardiyografi gibi, temel kalp
testleri, ve laboratuar tetkikleri içeren bir muayeneyi içerir.
Kalp krizi geçirmiş olanlar, kalp yetmezliği ve yüksek tansiyon
hastalarının kullandığı ilaçlar, hastanın doktoru tarafından yaz
aylarına göre düzenlenir. Yaz gelince güzel havalar, deniz
kenarında olmak, aile ve arkadaşlarla bir arada geçirilen keyifli
saatler yukarda da belirtildiği gibi kalp-damar hastaları için pek
çok tuzağı da beraberinde getirir. Sıcak, sıvı-tuz kaybı, ilaçların
etkisini arttırır, bir başka deyişle doz fazla gelmeye
başlayabilir. Şeker hastaları da belli bir diyet uygulamak zorunda
olan ve bu diyet çerçevesinde ilaç kullanan insanlardır. Yazın sıvı
kayıpları artacağından şeker hastalarının sıvı alımlarını üst
düzeyde tutmaları lazımdır. Şeker hastalarının da yaz aylarında
ilaç dozlarında değişiklik yapmaları gerekebileceğinden mutlaka
doktorlarına tatil öncesi danışmalıdırlar. NELERE DİKKAT ETMELİ?
Sıvı kaybına dikkat; Öncelikle sıvı kaybına dikkat etmeli.Sıvı
kaybını artıracak şeylerden kaçınmalı. Alkol, çay ve kahve
kullanımıda aşırıya kaçmamalıdır. Sıcak havalarda aşırı aktiviteden
kaçınmak gerekir. Giysiler de mevsime uygun olmalıdır. Açık
renkler, ince, pamuklu, bol, havadar, hafif giyecekler
seçilmelidir. Bol sıvı alınmalı ve sıvı ihtiyacı alkollü, gazlı,
sodalı içecekler yerine su ve ayran gibi içeceklerle
karşılanmalıdır. Güneş ışınlarının direkt olarak geldiği öğle
saatlerinde dışarı çıkmaktan da kaçınmalıdır. Çıkılacaksa şapka
kullanılmalı ve yukarda yazılan tavsiyelere uyulmalıdır. Aslında bu
kurallar sadece kalp hastaları değil herkes için geçerlidir.
Bunlara ilaveten ilaç tedavisi gören kalp hastaları baş dönmesi,
halsizlik gibi bir şikayetleri olduğunda ilaç dozlarının
ayarlanması gerekebileceğinide akıllarından çıkarmamalılar.
Beslenmeye dikkat; Aşırı yağlı, midenin çok fazla çalışıp vücuda
yük getirebileceği besinlerden kaçınmalıdır. Özellikle gündüz
saatlerinde ağır yemeklerden uzak durulmalı ve hafif bol sıvı
içeren taze sebze, meyveden zengin, fazla yağ yükü olmayan
yiyecekler seçilmelidir. Yemeklerde özellikle gündüzleri alkol
kullanımına çok dikkat etmelidir. Harekete dikkat; Sıcak havalarda
spor yapılacaksa sabah erken veya akşam saatleri tercih
edilmelidir. Sıvı replasmanına, sık ve yeterli oranlarda sıvı
almaya çok dikkat edilmelidir. KALP KRİZİ NİÇİN ÖNEMLİDİR? Dünyada
ve ülkemizde en sık ölüm sebebi kalp krizidir. Bu problemi
olduğunda tedavi etmektense olmasını önlemek tıp adamlarının
birincil görevidir. Yukarda sıralanan bazı faktörlerle yaz
aylarında problemler olabileceğini tekrar vurgulamakta fayda var.
KALP KRİZİ BELİRTİLERİ NELERDİR? Kalp krizinin en önemli belirtisi
göğüs ağrısıdır. Şiddetli bir ağrı değilse de göğüsün orta yerinde
sıkıştırır tarzda veya baskı tarzında çok rahatsız edici bir his
diye tanımlanabilir. Bu ağrı kişiden kişiye değişen subjektif bir
tecrübedir. Göğüs ağrısı çeneye, sol kola doğru uzanabilir. Bazen
sırta vurabilir. Beraberinde nefes darlığı çarpıntı hatta bayılma
hissi gibi sıkıntılar da olabilir. Bu ağrı özellikle egzersizle
geliyorsa kalbi düşündürür. Egzersizle başlayan bu his egzersiz
yapmadan da gelmeye başlarsa kesin alarm demektir. Göğüs ağrısına
bulantı-terleme gibi bulgular eşlik ediyorsa derhal bir sağlık
merkezine başvurulmalıdır. Ancak her göğüs ağrısı kalbe bağlı
değildir. Bu satırları okuyanlar haklı olarak korkacaktır. Yapılan
istatistikler göğüs ağrılarıyla kliniklere başvuranların içinde
yüzde otuzun da altında kalan bir oranda kalp hastalığı teşhisi
konulduğunu gösteriyor. KALP-DAMAR HASTALIKLARINDAN KORUNMA Korunma
için öncelikle sigara içmeyi kesmeli ve kilo vermelidir. Şeker
hastalığı yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol problemi varsa,
bunlar kontrol altına alınmalıdır. Tansiyon problemi olanların
“Tansiyonum yüksek ama beni rahatsız etmiyor” diye düşündüğünü
sıkça görüyorum. Unutulmamalıdır ki; yüksek tansiyon rahatsız etsin
etmesin mutlaka tedavi edilmelidir. Bu sayfalarda ilaç tedavisi ile
ilgili birşeyler yazılması yanlış olur. Bu bilgiler mutlaka
doktorunuzdan alınmalıdır. Ancak sıkça sorulan vitaminler ve
benzeri katkı ilaçları ile ilgili sorulara değinmek gerekirse; kalp
damar hastalığı açısından B vitamini faydalıdır. Sanılanın aksine
A, C, D , E gibi vitaminlerin kalp-damar hastalıklarında koruyucu
olduğu gösterilmemiştir. Kalp-damar hastalıklarından korunmada halk
arasında balık yağı olarak anılan Omega asitlerinin de kalp
hastalığından ölüm oranını düşürdüğü bilimsel olarak
gösterilmiştir. Magnezyum, selenyum gibi bazı minerallerin de
korunmada etkili olduğu iddia edildi ancak faydaları bugüne kadar
kanıtlanmış değildir. Bilimsel çalışmalar bira, şarap, viski gibi
mayalı içkilerin kalp damar sağlığı açısından faydaları olduğunu
gösteriyor. Kadınlar için günde maksimum bir birim (kadeh ya da
duble), erkekler içinse iki birim alkol almanın kalp sağlığı
açısından yararlı olabileceği gösterilmiştir. Yanlış anlaşılmasın
içmeyenlere gidin alkol kullanmaya başlayın gibi bir tavsiyede
bulunmak doğru değildir. Kalp doktoru olarak bira, şarap ve viski
kalbe iyi geliyor diyebilirim ama başka organlara olan zararı göz
önünde tutulmalıdır. Bazı insanlar vitamin, aspirin alarak, balık
yağı kullanarak her şeyi engelledikleri kanısına kapılıyorlar.
Öncelikle sigara, fazla kilo, yüksek tansiyon, şeker, kolesterol
gibi problemlerin halledilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Bunları
yapmadan vitaminden aspirinden medet ummak, bilimsel olarak
kendimizi kandırmaktan öte bir anlam taşımaz. KALP HASTALARI
DİKKAT! Tuz ve sıvı kaybı hayatınızı tehdit eder; Bol sıvı alın.
Sıcakta aşırı efor sarf etmekten kaçının. Yağlı, ağır yemekten,
sıcakta alkol almaktan kaçının. Yaza uygun giyinin. Tatile çıkmadan
önce doktor kontrolünden geçin. İlaçlarınızın dozajlarının
ayarlanması gerekebileceğini unutmayın. Göğüste ağrı, aşırı terleme
ve bulantı gibi belirtiler yaşıyorsanız derhal bir sağlık kurumuna
başvurun. Korunmak için Sigarayı bırakın. Kilo verin. Düzenli spor
yapın. Tansiyon, kolesterol ve şeker hastalığınız varsa mutlaka
doktor kontrolünde tedavinizi aksatmayın. Yaz aylarında aşırı
yağlı, midenin çok fazla çalışıp vücuda yük getirebileceği
besinlerden kaçınmak gerekiyor. Özellikle gündüz saatlerinde ağır
yemeklerden uzak durulmalı ve hafif, bol sıvı içeren, taze sebze ve
meyveden zengin, fazla yağ yükü olmayan yiyecekler seçilmelidir.
Sıvı kaybını artıracak alkol, çay ve kahvede aşırıya kaçmamak,
güneş ışınlarının direkt olarak geldiği öğle saatlerinde güneş
altında kalmaktan, aşırı aktiviteden kaçınmak gereklidir. Özellikle
öğle saatlerinde dışarıya çıkmak gerekecekse de açık renkler, ince,
pamuklu, bol, havadar, hafif giyecekler seçilmelidir. Kaynak: VKV
Amerikan Hastanesi