SGY yeniden görüşülüyor

CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, “(Danıştay'a sıkılan kurşun Hükümete sıkılmıştır) diyen anlayışın, ne ekonomide ne de sosyal güvenlikte başarılı olma şansı yoktur” dedi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, 15 maddesini bir kez daha görüşülmek üzere iade ettiği Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesine başlandı.
Anavatan Partisi Diyarbakır Milletvekili Muhsin Koçyiğit, yasanın, sosyal devlet ilkesine ve Anayasa'ya aykırı maddelerinin, iade gerekçeleri doğrultusunda yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.
Mevsimlik işçilerin, emeklilik hakkını kazanabilmesi için ödemeleri gereken prim gün sayısının 7 binden 9 bine çıkartılmasını eleştiren Koçyiğit, “Bu, şu demektir; O işçilerin emekli olabilmeleri için 150 yaşına kadar yaşamaları bile değil, çalışmaları gerekiyor” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal devlet ilkesinde devletin gelirlerinin hakça paylaşılması gerektiğine işaret ederek, yasayla, emeklinin maaşına enflasyon oranında zam yapılmasının, emekliye gelirden pay verilmemesi anlamına geldiğini savundu. Kılıçdaroğlu, yasayla, toplumun yoksul kesimlerinin sistem dışına itildiğini öne sürdü.

AK Parti Ankara Milletvekili Zekai Özcan, şu anda Türkiye'de yaşayan bir insanın ortalama yaşama süresinin 71.3 olduğunu ifade ederek, 2036'da bu sürenin kadınlarda 79.3'e, erkeklerde ise 73.4'e çıkacağını söyledi.
9 bin gün prim ödeme uygulamasının 2036'dan sonra olacağını vurgulayan Özcan, “Bir kişi, emekli olabilmek için 9 bin günü ödedikten sonra yaşı bekliyor” ifadesinin doğruyu yansıtmadığını kaydetti. Özcan, emekli olabilmek için belli bir yaşın getirtilmesinin sadece Türkiye'de değil, AB ülkelerinde de olduğunu söyledi.

“MALİ DİSİPLİN DİYE BİR KAVRAM YOK”

CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, Hükümetin, IMF'ye verilen sözü yerine getirmek ve doğruların söylenmesini engellemek için CHP'yi Genel Kurulda konuşturmadan yasanın çıkarıldığını savundu.
IMF'ye verilen sözün yerine getirildiğini, ancak piyasalarda olumsuz hareketlilik yaşandığını dile getiren Hamzaçebi, “Hükümet her şeyi yüzüne gözüne bulaştırmışsa, 2 haftada Türk Lirası değer kaybetmişse, sosyal güvenlikte de yapılan aynı uygulama” diye konuştu.
Türkiye'de ekonomide kayıtdışılılık yaşandığına işaret eden Hamzaçebi, şöyle konuştu:
“Kayıtdışılığın vergilendirilmemesi, kayıtlı üzerindeki vergi oranlarını artırıyor. Kayıtdışı kayıt altına alma konusunda Hükümetin bir politikası yok. Kayıtdışılığı önlemek için önemli bir felsefi değişikliğe ihtiyaç var ama bunu AKP'nin gerçekleştirmesi mümkün değil.
'Danıştay'a sıkılan kurşun Hükümete sıkılmıştır' diyen anlayışın ne ekonomide ne de sosyal güvenlikte başarılı olma şansı yoktur.”

“AYNEN GEÇERSE, ANAYASA MAHKEMESİNE GÖTÜRECEĞİZ”

CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek, yasayı, Meclisten aynen geçmesi durumunda Anayasa Mahkemesine götüreceklerini söyledi.
“Türkiye'de emekli maaşları o kadar düşük ki, sosyal güvenlik kurumları nasıl açmaza giriyor anlamıyorum” diyen Özyürek, yasanın ”orta yol” bulunarak tekrar Cumhurbaşkanlığı'na gönderilmesini istedi.
“Türban tartışmasının Danıştayda siyasi katliama dönüşmesi, Türkiye'yi kırılgan durumundan daha da kırılgan duruma getirdi” diyen Özyürek, “Hükümetin gerilimi azaltması lazım. İktidarlar gerilimi azaltır ama Sayın Başbakan, herkesi azarlıyor” diye konuştu.

“HAFTADA BİR GÜN ÇANKAYA'YA...”

AK Parti Samsun Milletvekili Musa Uzunkaya, Komisyonun, haftada 1 gününü Çankaya'dan gelen vetolu yasalara ayırdığını ifade etti. Veto konularının “belirli kurgular içinde hep aynı” olduğunu savunan Uzunkaya, yasaların Çankaya'dan dönmesi uygulamasına 3.5 yıldır alıştıklarını kaydetti.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer ile Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in farklı olduğunu, hatta 3 Kasım'dan önceki Sezer ile 3 Kasım'dan sonraki Sezer'in bile farklı olduğunu ifade eden Uzunkaya, “Sayın Demirel Cumhurbaşkanı iken, 'Çankaya'daki 3 yılım', 'Çankaya'daki 5 yılım' diye kitaplar yayınlayıp milletvekillerine de gönderirdi. Herhalde Sayın Sezer de 'Çankaya'daki vetolarım' diye bir kitap yayınlayacak, bunu yapacak yeterli potansiyel var” dedi.
Ekonomide 3.5 yıldır güzel bir trend yakalandığını belirten Uzunkaya, şöyle devam etti:
“Enflasyon artıyor diyorsunuz ama Nisan ayındaki enflasyon artışının petrolden kaynaklandığı söylendi. Son 6 ayda ekonomide oluşturulan kaosta kimlerin etkili olduğunu göstermek durumundasınız. Benim inancıma göre fitne, uyuyan bir şeytandır. Fitneyi uyandıran kimse, onu lanetliyorum. Olmayacak şeyleri kaşıtmak ve kaşıttırmak kimseye fayda sağlamaz.”

TARTIŞMA

CHP'li milletvekillerinin, bir süre cezaevinde yatan Van Yüzüncü Yıl Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'a destek vermek için uçakla Van'a gitmelerini eleştiren Uzunkaya, “Rektörü tutuklatan savcı için 'Hukuk dışı karar vermiştir' dediniz. Peki sizin bu sözünüzün ardından savcı vurulsaydı bunun hesabını kim verecekti?” dedi.
AK Parti'li Uzunkaya, CHP'li milletvekillerinin tepki göstermesi üzerine, “Bizi cinayet işlemekle suçlayacaksınız, 'Menfur katliamın arkasında AK Parti vardır' diyeceksiniz. Bu suçlamaları yapıyorsunuz, bırakın da biz de konuşalım. Ortamı germiyorum, sadece suçlamalara cevap veriyorum” dedi.
Komisyon Başkanvekili, AK Parti Bursa Milletvekili Altan Karapaşaoğlu, söz isteyen CHP'lilerin bu isteğini kabul etmedi.

“İŞÇİ, İŞVERENİYLE ANLAŞACAK”

CHP Ankara Milletvekili Bayram Meral, yasayı eleştirerek, “Bu yasa çıkınca, işçi işvereniyle anlaşarak, 'Nasıl olsa emekli olamayacağım, gel sen devlete ödediğin primimi bana ver, ben şikayetçi olmayacağım' diyecek” şeklinde konuştu.
CHP Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin, Anayasa Mahkemesine bugüne kadar 125 başvuru yapılırken, son 3.5 yılda 75 kez başvurulduğunu, bunun da 8'inin reddedildiğini söyledi. Çetin, şu andaki Meclisin yaklaşık 180 haftadır çalıştığını, yasaların ise 43'ünün iade edildiğini kaydetti.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün de aralarında bulunduğu bazı AK Parti'li milletvekillerinin, 1999'da kendileri gibi emeklilik yaşının 50-55 olması gerektiğini söylediklerini anımsatan Çetin, yasanın, emeklilik hakkını öngörmediğini öne sürdü.