SGK'lıya diş müjdesi!
Abone olSGK'lıların özel hastanede ve serbest diş hekimlerinde tedavi olabilmesi için süre sınırı ikiye çıkmıştı. O genelgeye dur denildi.
Danıştay 10. Dairesi, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin, serbest diş hekimliklerine veya kurumla
sözleşmesi olmayan sağlık kuruluşlarına sevk edilebilmeleri için,
önceki düzenlemelerde öngörülen 30, 45 ve 90 gün olan tedavi
bekleme sürelerini iki katına çıkaran ve sevk için sağlık kurulu
raporu şartı getiren genelgenin yürütmesini durdurdu.
Türk Dişhekimleri Birliği, 7 Eylül 2009 tarihli genelgenin bazı
ibarelerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle
Danıştayda dava açtı.
Danıştay 10. Dairesi, genelgenin sevk işlemlerinin, resmi sağlık
kurumunca en az bir diş hekiminin de yer aldığı sağlık kurulu
raporu ile kron ve protez tedavisine 180 gün, dolgu
tedavisine 60 gün, diğer diş tedavilerine de 90 gün içinde
başlanamayacağının belirtilmesi halinde serbest diş
hekimliklerine veya kurumla sözleşmesi olmayan sağlık
kuruluşlarına sevk edilebilmelerine olanak tanıyan ibarelerinin
yürütmesini durdurdu.
Dairenin kararında, Anayasa Mahkemesinin, bir kararında, sağlık
hizmetlerinin nitelikleri gereği diğer kamu hizmetlerinden farklı
olduğunun, sağlık hizmetlerinin temel hedefi olan insan sağlığı
sorununun ''ertelenemez ve ikame edilemez'' nitelikte bulunduğunun
vurgulandığı belirtildi.
Dairenin ara kararıyla davalı Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik
Kurumu Başkanlığına, sevk için bekleme süresinin iki katına
çıkarılmasına ilişkin nedenlerin, Hacettepe Üniversitesi
Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığına da belirlenen 180, 60 ve 90
günlük sürelerin ağız ve diş sağlığı açısından kabul
edilebilir makul süreler olup olmadığının sorulduğu
belirtildi.
Dekanlıkça gönderilen yazıda özetle, ''her türlü tıbbi sorunun
zaman geçirilmeksizin tedavi edilmesinin kaliteli yaşam için şart
olduğu, bu nedenle hastaların serbest diş hekimliklerine, Kurumla
sözleşmesi olmayan resmi sağlık kurum veya kuruluşlarına, özel
sağlık kurum veya kuruluşlarına sevklerinin zaman faktörü
gözetilmeden yapılması gerektiği'' görüşünün bildirildiği
aktarıldı.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca verilen cevapta ise ''sevk
için öngörülen sürelerin belirlenmesi aşamasında, Sağlık
Bakanlığının görüşünün alınmadığı, bu sürelerin, tıp biliminin
gereklerine uygun olduğu yönünde bir açıklamada bulunulmadığı''
kaydedildi.
-''DİŞ HEKİMİ HASTAYI SEVK ETME YETKİSİNE SAHİP''-
Kararda, hastasını muayene eden, teşhisi koyan, uygulayacağı
tedaviyi belirleyen diş hekiminin, hasta sayısı ve yoğunluğu,
sağlık kuruluşundaki diş hekimi sayısı, hastanın varsa diğer sağlık
sorunlarını ve sağlık kuruluşunun teknik imkanlarını ve benzeri
durumları gözeterek, hastanın diş tedavisine ne zaman
başlanılmasına veya bir başka sağlık kuruluşuna sevk edilmesine
karar verme yetkisine sahip olduğu vurgulandı.
Dairenin kararında, ''Dolayısıyla diş hekiminin sözü edilen
yetkisine doğrudan müdahale sonucunu doğuran, sağlık sorununun
'ertelenemez ve ikame edilemez' nitelikte bulunduğu hususunu göz
ardı eden Genelgenin ilgili ibarelerinde hukuka uygunluk
görülmemektedir'' denildi.
Konuyla ilgili daha önce yayımlanan tebliğlerde, belirtilen süreler
içinde diş tedavisine başlanılamayacağının belirtilmesi halinde diş
hekimince, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin serbest diş hekimliklerine, Kurumla sözleşmesi olmayan
resmi sağlık kurum veya kuruluşlarına, özel sağlık kurum veya
kuruluşlarına sevklerinin yapılabilmesinin mümkün olduğuna işaret
edilen kararda, bu sevkin en az bir diş hekiminin de yer aldığı
sağlık kurulu raporu ile olabileceği yönünde getirilen şartın yasal
dayanağının bulunmadığı vurgulandı.