Sezgin Tanrıkulu hakkındaki fezleke TBMM'ye sunuldu
Abone olTürkiye Cumhuriyeti Anayasasının 83. maddesine göre, TBMM üyeleri düşüncelerinden, oy ve sözlerinden sorumlu tutulamazlar. Aralarında CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun da olduğu beş milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin fezlekeler TBMM'ye sunuldu.
Yeşil Sol Parti Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş ve Yeşil
Sol Parti Van Milletvekili Pervin Buldan dahil dört milletvekilinin
dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin fezlekeler, TBMM
başkanlığına sunuldu.
Diğer üç isim ise Demokrat Parti İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan. Tezkereler, Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinden kurulu karma komisyona havale edildi.
Ne olmuştu?
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TV100'de yayınlanan bir programa telefonla bağlanarak "TSK'nın yaptığı her şey, eleştiriden azade değil. Biz milletvekiliyiz bunları sorgularız. TSK değil mi 12 Eylül'de darbe yapan? Bu ordu değil mi 15 Temmuz'da darbe girişimi yapan, köyleri yakan... Benim takip ettiğim davalar var. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? AİHM kararıyla sabit hale gelen... Biz eleştirel yaklaşırız. Soru sorarız, doğru olup olmadığını sorarız, TSK üzerinden bu tür şaibelerin kalkması amacıyla bunu sorarız. 40 yılda her şeyi doğru yapsaydı Türkiye bu durumda olmazdı. AİHM kararı orada, 15 tane köylü, kim attı? Bu kadar köyü yaktı? Daha yeni Roboski Uludere oldu... Sizler de eleştirel yaklaşamadığınız için Türkiye bu noktaya geldi" ifadelerini kullanmıştı.
Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği iddia edilen bir milletvekili de aynı maddeye göre meclis kararı olmadıkça sorguya çekilemez, yargılanamaz. Dokunulmazlığı geçersiz kılan haller, ağır ceza gerektiren suçüstü ve Anayasanın 14. maddesinin ihlali olarak tanımlanır.
Anayasa'nın 14. maddesi ne diyor?
"Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin
ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan
haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı
amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz."