Sezer'in tarafsızlığını yıkan üç delil
Abone olCumhurbaşkanı Sezer'in tarafsız mı? Kimileri Sezer'e 'Çankaya muhalefeti' diyor. Sezer'in tarafsız olmadığı iddiasında bulunanlar delil olarak üç gelişmeyi sıralıyor.
Cmhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Çankaya'da 5. yılını doldurdu. Sezer'in tarafsız olmadığına dair bir kanaat hakim kamuoyunda. Milliyet yazarı Taha Akyol, onun tarafsız olmadığını gelişen olaylara karşı siyasi bir tavır geliştirdiğini konuşmalarını örnekleyerek gösterdi. Akyol, yazısıyla Sezer'in sözlerini tahlil ederek taraf tutttuğunu iddia etti.
Yazı: Taha Akyol
Haber:
-CUMHURBAŞKANI Sayın Sezer'in basın sözcüsü Tacan İldem, 27 Şubat 2003 günü gazetecilere açıklama yapıyor. Tabii gündemdeki yakıcı konu, tezkere; yani ABD'nin Irak'a Türkiye üzerinden asker göndermesi...
Meclis öğleden sonra toplanacak ve 1 Mart'ta tezkereyi oylayacak... Cumhurbaşkanı'nın kanaati elbette fevkalade önemli.
Gazeteciler de bunu soruyor.
Sayın Sezer adına İldem, defalarca "Cumhurbaşkanı'nın kişisel görüşlerinin kendisine ait olduğunu" ve "en doğru kararı Meclis'in vereceğini", Cumhurbaşkanı'nın hiçbir şekilde "Meclis'in iradesini yönlendirmek ve şekillendirmek istemediğini" söylüyor.
Hatta İldem, tezkere konusunda Meclis'in alacağı kararın "Sayın Cumhurbaşkanı'nın onayına sunulmayacağını" da hatırlatıyor.
Hülasa, sorumsuz Cumhurbaşkanı Meclis'i etkileyebilecek en ufak beyandan kaçınıyor, sorumluluk almıyor.
Demek ki Sezer, Meclis gibi siyasi kurumları bile
etkilemek istemiyor. Peki...
* * *
SAYIN Sezer, 12 Mayıs 2005 günü, Portekiz dönüşünde gazetecilere açıklama yapıyor.
AİHM'nin Öcalan kararı sorulduğunda Sezer diyor ki:
"AİHM yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunursa, Türkiye'de bu davayı gören mahkeme, bu isteği reddedecektir. Çünkü bu konuda yasal bir engel bulunmaktadır..."
Cumhurbaşkanı, Irak olayında bir görüş beyan etseydi, bir ölçüde hükümeti rahatlatırdı; zaten hükümet MGK'nın bir açıklama yapmasını istiyordu. Sezer bunu yapmadı, "Meclis'i etkilemek istemiyorum" tavrına girdi.
Şimdi ise, hükümetin yargıdan bir çözüm beklediği konuda "Kanımca yargı reddedecektir" diye konuşarak hükümetin beklentisini baştan boşa çıkarıyor, yargının vereceği karar hakkında fikir beyan ediyor!
Halbuki "En doğru kararı yargı verecektir" şeklinde, tarafsız ve itinalı bir konuşma yapmak Sezer'in hem tarafsızlık ödevine hem hukukçu sıfatına daha fazla yakışırdı.
Meclis ve yargı aynı şey değildir. Siyasi bir organ olan Meclis'i herkesin etkilemesi demokrasinin tabiatında vardır.
Ama yargı farklıdır.
* * *
YARGININ önüne henüz gelmemiş bir konuda hukukçular ve vatandaşlar konuşurlar; çünkü onlar "tarafsız" davranmak zorunda olmadıkları gibi, Cumhurbaşkanı'nın etkileme gücüne de sahip değildirler.
Yargının ne karar vereceği konusunda konuşmak, evvela, Cumhurbaşkanı'nın "tarafsızlık" ödevine aykırıdır.
İkincisi, Cumhurbaşkanı yargı kurumlarına atama yaptığı gibi, sahip olduğu büyük itibar sebebiyle de yargıyı etkilemesi muhtemeldir. Sezer'in kendisi mahkeme başkanı iken bütün bunları ifade etmişti!
Şimdi "Kanımca yargı reddedecektir" diye konuşması sadece çelişki değil, siyasi bir tavırdır.
Yargının etkilenmeyecek olması ayrı bir konu; mesele Sezer'in siyasi tavırlarıdır.
Anayasal sistemimiz Cumhurbaşkanı'nın tarafsızlığına göre kurulmuştur. Cumhurbaşkanları siyaseten taraflı davrandığında sistemde aksamalar olur.
Son basit örnek...
İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal açıklama yaptı; Rektör Yaşar Akbıyık'ın Başbakan'a gösterişli bir şekilde protesto yapmasının sebebi, 7 ay sonraki rektörlük seçimleri için "Cumhurbaşkanı Sezer'e ve YÖK Başkanı Teziç'e mesaj vermek"miş!
Halbuki Çankaya tarafsız olsaydı "mesaj vermek" için siyasi gösteri değil, bilimsel performans öne çıkacaktı.