Sezere Knessette alkış
Abone olKnesset'teki konuşmasında barış mesajları veren Cumhurbaşkanı Sezer, uzun süre alkışlandı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, İsrail'deki resmi temaslarına
başladı. İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav ile görüşen Sezer,
İsrail-Filistin anlaşmazlığının hakça bir çözüme kavuşturulması
için iki devletli çözüm hedefinin yaşama geçirilmesinde tek uygun
yöntem olduğunu ifade etti. Knesset'teki konuşmasında barış
mesajları veren Cumhurbaşkanı Sezer, uzun süre alkışlandı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, İslam Konferansı Örgütü üyesi
olan ve Arap ülkeleriyle tarihsel dostluk bağları bulunan, Avrupa
Birliği üyeliğine aday, aynı zamanda NATO ve Avrupa Konseyi üyesi
olan Türkiye'nin, İsrail'in komşularıyla kalıcı barış kurması için
elinden geldiği ölçüde yardımcı olmaya hazır olduğunu söyledi.
İsraillilerin ve Filistinlilerin dostluk ve güvenini sağlayabilmiş
olma ayrıcalığını taşıyan Türkiye'nin, bu ayrıcalığı bir sorumluluk
olarak gördüğünü belirten Sezer, İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in en
kısa zamanda Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmelere
başlamasını beklediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Sezer, İsrail Parlamentosu'na (Knesset) hitap etti.
Sezer, Knesset'e gelişinde Parlamento Başkanı Dalia İtzik
tarafından törenle karşılandı.
Sezer, parlamentoda yaptığı konuşmada, İsrail'e yaptığı ziyaretten
duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Yüzlerce yıl boyunca hoşgörü, kardeşlik ve dayanışma içinde bir
arada yaşamanın en güzel örneğini vermiş olan Türkler ve
Yahudiler'in, ortak geçmişlerinden güç alan dostluklarını geleceğe
gururla taşıdıklarını ifade eden Sezer, şöyle devam etti:
“Türkler ve Yahudiler zor dönemlerde her zaman birbirinin yardımına
koşmuştur. Örneğin, biz İsrailli dostlarımızın, 1999 yılındaki
büyük deprem yıkımı sırasında en ön saflarda ve özveriyle
yardımımıza koşarak acımızı paylaşmalarını her zaman minnetle
anımsıyoruz.
İyi ve kötü günlerde sınanarak pekişmiş karşılıklı dostluk ve
dayanışmamız, bugün Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail Devleti arasında
kurumsallaşan ortaklığın sağlam temellerini oluşturmaktadır.
İlişkilerimiz son yıllarda her alanda hızla gelişmektedir. Ancak,
birlikte çalışarak karşılıklı yarar doğrultusunda, işbirliğimizi
daha da derinleştirebileceğimizin bilinci içindeyiz. İki demokrasi
olarak işbirliğimizin Orta Doğu'da barış, istikrar ve gönencin
egemen kılınmasına da katkı sağlayacağına inanıyoruz.”
Sezer, Türkiye'nin, farklı coğrafyaların ve kültürlerin kesişme
noktasında, dünyada eşi bulunmayan bir jeopolitik konumda
bulunduğuna işaret ederek, Asya ve Avrupa'yı, Akdeniz ve
Karadeniz'i, Orta Doğu ve Kafkasya'yı birbirine bağladığını
vurguladı. Türkiye'nin, bu özelliğiyle Doğu ile Batı ve Kuzey ile
Güney arasında bir işbirliği ve dostluk köprüsü oluşturduğunu ifade
eden Sezer şöyle konuştu:
“Laik, demokratik yapısı ve barışçı dış politikasıyla, bölgesinde
ve ötesinde istikrar ve gönencin sağlanmasına katkıda
bulunmaktadır. Köklü devlet geleneğinden, tarihsel deneyiminden,
farklı geleneklerin birleşimine dayanan kültürel birikiminden ve
demokratik değerlerden beslenen ulusal kimliğiyle, uygarlıklar
arası diyalog ve anlayış birliği sağlanmasında belirleyici rol
oynayabilecek bir bölgesel güçtür.
Anayasal demokrasi, iyi yönetişim, hukukun üstünlüğü, kadın-erkek
eşitliği, pazar ekonomisi, bölgesel kalkınma ve terörizmle
savaşımda uluslararası işbirliği, bölgemizin güvenlik ve istikrarı
bakımından temel araçlardır. Türkiye, bu alanlardaki deneyimiyle
evrensel değerlerin Orta Doğu'da egemen kılınması çabalarına
katkılarını sürdürecektir. Şuna yürekten inanıyoruz ki, bölge
halkları, özledikleri huzur ve gönence, ancak çatışmanın yerini
işbirliğine, düşmanlığın yerini dostluk ve barışa terk edeceği bir
ortak gelecek hedefine doğru birlikte yürümeyi başarabilmeleri
durumunda erişeceklerdir. Türkiye, bu doğrultudaki çabalara etkin
biçimde destek olmaya kararlıdır.” Cumhurbaşkanı Sezer, Türkiye'nin
pek çok alanda komşuları, dostları ve bağlaşıklarının da
yararlanabilecekleri olanaklar sunduğunu belirterek, enerji
alanının, bu bakımdan çarpıcı bir örnek oluşturduğunu kaydetti.
Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattının resmi açılış töreninin,
Temmuz ayında gerçekleştirileceğini anımsatan Sezer, Doğu-Batı
Enerji Koridorunun en değerli parçasını oluşturan bu hattın,
bölgede istikrar ve ekonomik kalkınmanın sağlanması bakımından
yaşamsal önem taşıdığını vurguladı. Sezer, “Bu tasarı, gündemdeki
diğer tasarılarla birlikte ele alındığında, Türkiye'nin bölgenin
enerji iletme merkezi olma yönünde önemli bir noktaya geldiğini
ortaya koymaktadır. Asya ve Avrupa'nın, yeni İpek Yolları ile
bağlanması bakımından kilit ülkeyiz. Bu bağlamda İsrail ile
işbirliğimizi enerji alanına da genişletme yolunda birlikte
çalışmaya başladığımızı vurgulamak isterim. Türkiye ile İsrail
arasında çoklu enerji ve su iletim hatları tasarısının
yapılabilirliği konusunda araştırma çalışmaları gündemdedir” diye
konuştu.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin, bölge üzerinde
stratejik yansımalarının olacağını ifade eden Sezer, şöyle devam
etti:
“Hem komşu bölgelere, hem de Avrupa Birliği'ne siyasal, ekonomik ve
stratejik anlamda daha geniş bir ufuk kazandırma olanağımız
bulunmaktadır. Türkiye'nin üyeliği, aynı zamanda Avrupa Birliği
tasarısının çok kültürlü ve laik niteliğinin güvence altına
alınmasına katkı sağlayacaktır. Bu noktada, İsrail'in Avrupa
Birliği ile son yıllarda gelişen ilişkilerini yakından izliyor ve
destekliyoruz.
Amerika Birleşik Devletleri ile stratejik ortaklığımız dış siyasal
önceliklerimizin en önemli halkalarından biridir. İsrail ile
işbirliğimizin bu bağlamda da özel bir anlamı vardır.
İslam Konferansı Örgütü üyesi olan ve Arap ülkeleriyle tarihsel
dostluk bağları bulunan, Avrupa Birliği üyeliğine aday, aynı
zamanda NATO ve Avrupa Konseyi üyesi olan Türkiye, dost İsrail'in
komşularıyla kalıcı barış kurması için, elinden geldiği ölçüde
yardımcı olmaya hazırdır.
İsraillilerin ve Filistinlilerin dostluk ve güvenini sağlayabilmiş
olma ayrıcalığını taşıyan Türkiye, bu ayrıcalığı bir sorumluluk
olarak görmektedir. İsrail-Filistin anlaşmazlığının Yol Haritası
temelinde ve yan yana barış içinde yaşayan iki devlet hedefi
doğrultusunda görüşmeler yoluyla çözüme kavuşturulmasını içtenlikle
diliyoruz. İki ay önceki seçimlerde İsrail halkından yetki almış
olan 17. Dönem Knesset üyelerinin ve Başbakan Ehud Olmert
önderliğindeki yeni İsrail Hükümeti'nin barış doğrultusunda gereken
çabayı kararlı biçimde göstereceklerine inanıyoruz. Başbakan
Olmert'in en kısa zamanda Filistin Yönetimi Başkanı Sayın Mahmud
Abbas ile görüşmelere başlamasını bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Sezer, Holokost gibi insanlığa karşı işlenmiş,
tarihinin en karanlık sayfasında yer alan ve örneği bulunmayan bir
suça milyonlarca kurban vermiş Yahudi ulusunun, insanlığın ortak
vicdanında da derin bir yara açmış olan bu acı anısının hiçbir
zaman unutulmayacağını kaydetti. Sezer, “Holokost kurbanlarını Türk
Ulusu ve kendi adıma saygıyla anıyorum. Bu bağlamda,
anti-semitizmin ve her türlü ırkçılığın insanlığa karşı bir suç
olduğunu ve bunlara karşı kararlılıkla savaşılması gerektiğini bir
kez daha yineliyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Sezer, İsrail'le işbirliğinin her alanda
geliştirilmesi yönünde kararlı olduklarını kaydetti. Sezer,
konuşmasını İbranice barış ve selam anlamına gelen “Şalom”
diyerek
tamamlarken, yine İbranice “toda raba” sözleriyle teşekkür
etti.
Cumhurbaşkanı Sezer, İsrail Parlamentosu üyelerince uzun süre
ayakta alkışlandı.
“ATATÜRK'ÜN İZİNDEYİZ”
Öte yandan Sezer'i Genel Kurul Salonu'na gelişinde Türkçe sözlerle,
“Hoş geldiniz” diyerek karşılayan Knesses Başkanı Dalia İtzik de
yaptığı konuşmada, Sezer'in kendisini evinde hissetmesini
istedi.
İsrail'de Osmanlı döneminden kalma bir çok Türk eseri bulunduğunu,
İsrail yasalarında Osmanlı döneminden kalma izlerin yer aldığı
ifade eden İtzik, 500 yıl önce İspanya'dan sürülen Musevilere
Osmanlının kucak açtığını hatırlatarak, bunu hiç bir zaman
unutmayacaklarını söyledi. İtzik, Nazi döneminde Almanya'dan
ayrılan bir çok bilim adamına da Türkiye'nin kucak açtığını
söyledi.
Atatürk'ün kendilerine örnek teşkil ettiğini vurgulayan İtzik,
”Onun izindeyiz” dedi.
İtzik, Türkiye ile İsrail'in ortak demokratik değerleri
paylaştıklarını da söyledi.
İsrail halkının Türkiye'nin koyu hayranı olduğunu ifade eden İtzik,
geçtiğimiz yıl İsrail'den Türkiye'ye 400 bin ziyaretçi geldiğini
hatırlattı. İtzik, İsrail'de Türkiye'den göç etmiş bir topluluğun
da bulunduğunu, bu topluluğun her iki ülke arasında köprü teşkil
ettiğini anlattı.
İsrail Başbakan Yardımcısı Simon Peres de konuşmasında, Atatürk'ü
”unutulmaz önder” olarak nitelendirerek, “Bir çok bakımından 20.
yüzyılda dünyada onun kadar uzağı gören önder olmamıştır” dedi.
Peres, Atatürk'ün dinsel kuruluşların bir ülkeyi yönetmemeleri
gerektiğini de anladığını belirten Peres, bunu çağdaş bir adım
olarak nitelendirdi.
Sezer'in ziyaretinden duyduğu memnuniyeti de dile getiren Peres,
”Siz bizim gözümüzde çağdaş Türkiye'nin değerlerini
simgeliyorsunuz” diye konuştu. Peres, Sezer'in Anayasa Mahkemesi
Başkanlığı döneminde de yurttaş haklarını korumak için gereken
çabayı gösterdiğini kaydetti.
Peres, Türkiye-İsrail işbirliğinin yalnız askeri alanda değil sivil
alanda da yoğunlaşması gerektiğini vurguladı. Peres, her iki ülke
ilişkileri açısından büyük bir potansiyel bulunduğunu kaydetti.
Simon Peres, İsrail'in Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediğini de
anlattı.
Ana Muhalefet Partisi Likud'un Başkanı Binyamin Netanyahu da
Türkiye konusunda İsrail'de iktidar ve muhalefet ayrımı
bulunmadığını, herkesin Türkiye ile ilişkileri desteklediğini
kaydetti. Netanyahu, Türkiye'nin hiçbir zaman anti semitizme
kapılarını açmadığını söyledi. Netanyahu, Türkiye'nin her bakımdan
olumlu bir model teşkil ettiğini belirterek, “Türkiye'nin önemi,
aşırılık karşısında aklı selimi temsil etmesidir” diye konuştu.
SEZER-KATSAV GÖRÜŞMESİ
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, İsrail'deki resmi temaslarına
İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav ile görüşerek başladı. Sezer,
İsrail-Filistin anlaşmazlığının hakça bir çözüme kavuşturulması
için iki devletli çözüm hedefinin yaşama geçirilmesinde tek uygun
yöntem olduğunu ifade etti.
Sezer, İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav tarafından Cumhurbaşkanlığı
Sarayı'nda resmi törenle karşılandı.
İki ülke ulusal marşlarının seslendirilmesinin ardından Sezer,
tören kıtasını denetledi. İki cumhurbaşkanı daha sonra sarayın
bahçesinde basına açıklamalarda bulundular. Sezer, iki ülke
ulusları arasında 500 yılı aşkın tarihsel bir dostluk bağının
mevcut olduğunu söyledi. Sezer, bu dostluk bağının pekiştirilmesi
için gerçekleştirdiği resmi ziyaretten büyük bir mutluluk duyduğunu
ifade etti.
Türkiye ile İsrail arasında çok boyutlu, derin ilişkiler
bulunduğunu kaydeden Sezer, şöyle devam etti:
“Ziyaretim sırasında bu ilişkilerimizin ve işbirliğimizin yeni bir
değerlendirmesini yapacağız, bölgesel sorunlar hakkında görüş
alışverişinde bulunacağız. Bu görüşlerimizi, başta Sayın Katsav
olmak üzere diğer İsrail'li yetkililerle paylaşacağız. Türkiye ile
İsrail arasındaki bu çok yoğun, çok boyutlu ilişkilerin ve
işbirliğinin bölgenin barış ve güvenliğine katkı sağladığına
inanıyorum. Ziyaretimin Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilere ve
işbirliğine yeni katkılar sağlayacağını düşünüyorum.”
Sezer, kendisine ve beraberindeki heyete gösterilen konukseverlik
için teşekkür etti.
KATSAV: İLİŞKİLER GÜÇLENECEK
İsrail Cumhurbaşkanı Katsav ise Sezer'in ziyaretinden “büyük
memnuniyet” duyduğunu söyledi. Katsav, ziyaretin iki ülke arasında
var olan güçlü, istikrarlı, verimli ilişkiler ve iki halk arasında
bulunan dostluk ilişkilerinin simgesi olduğunu vurguladı. Katsav,
Sezer'in ziyaretinin, iki ülke arasında var olan ilişkilere,
karşılıklı anlayışa ve ilişkilerin daha da güçlendirilmesine
katkıda bulunacağını söyledi. Türkiye ile İsrail arasında ekonomik,
siyasi, ticari ve kültürel alanları da içine alan çok kapsamlı ve
geniş bir işbirliğinin mevcut olduğunu kaydeden Katsav, şöyle devam
etti:
“İsrail Türkiye'yi müttefik bir ülke olarak görüyor ve inanıyor ki,
her iki ülkenin çıkarları için, bütün bölge için bu karşılıklı
işbirliği çok önemlidir. Bu ilişkilerimiz karşılıklı çıkarlardan
öte evrensel insani değerlere, demokratik değerlere ve bölgeye
istikrar kazandırmak gerektiği inancına dayanmaktadır. Türkiye
güçlü demokrasi geleneği ile dünyaya bir örnek teşkil etmekten öte
aynı zamanda bütün bölge yararına gerçekleştireceği reformlarla da
bir örnek teşkil etmektedir. Sayın Sezer'le gerek bölgesel konular,
gerek ikili ilişkiler, gerekse dünyayı ilgilendiren bir çok konuda
görüş alışverişinde bulunacağız. Bu ziyareti, bu fırsatı verdiği
için çok önemsiyorum.
Geçtiğimiz yıl gerek İsrail'de, gerek bölgede büyük değişiklikler
yaşanmıştır ve karar almamızı gerektirecek büyük değişiklikler
önümüzdedir. Dünya liderlerinin gözleri önünde büyük bir sorun
bulunmaktadır. O da gelecek nesillere terörden arınmış, güven
içinde yaşayabilecekleri bir dünya sağlamaktır.”
İki cumhurbaşkanı daha sonra Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda heyetler
arası görüşmelere başkanlık ettiler.
Kısa süre görüntü alınmasına izin verilen görüşmeler, basına kapalı
olarak gerçekleştirildi. Heyetler arası görüşmelere
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu, Dışişleri
Bakanlığı Müsteşarı Ali Tuygan ve Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi
Feridun Sinirlioğlu ile öteki ilgililer katıldı.
SEZER: İLİŞKİLERİMİZ SAĞLAM VE ÇOK BOYUTLU
Cumhurbaşkanı Sezer ve İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav, heyetler
arası görüşmelere başkanlık ettikten sonra basına ortak açıklamada
bulundular. Sezer, Katsav ile heyetlerin katılımıyla kapsamlı ve
yararlı görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirtti. Görüşmelerde,
hızla gelişen ikili ilişkileri tüm yönleriyle ele aldıklarını ifade
eden Sezer, “Ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin kazandığı derinlik
ve boyutları mutlulukla not ettik. İlişkilerimizi daha da
geliştirmek yönünde her iki tarafta da güçlü bir kararlılık
bulunduğunu mutlulukla gözlemledik” dedi.
Türkiye ile İsrail arasında sağlam ve çok boyutlu ilişkiler
bulunduğunu belirten Sezer, tarihi Türk-Yahudi dostluğundan güç
alan ilişkilerin sorunlardan uzak bir şekilde ortak çıkarlar
temelinde gelişmeye devam ettiğini söyledi. Sezer, iki ülke
arasındaki işbirliğinin Ortadoğu'da barış ve istikrarın sağlanması
çabaları bakımından da yararlı olduğunu vurguladı.
İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM
Cumhurbaşkanı Sezer, şöyle devam etti:
“Sayın Katsav ile görüşmelerimizde ayrıca başta İsrail-Filistin
anlaşmazlığı olmak üzere bölgesel sorunlara ilişkin kapsamlı görüş
alışverişinde bulunduk. Türkiye, Ortadoğu'da kalıcı barış ve
istikrarın sağlanması için İsrail-Filistin anlaşmazlığının hakça
bir çözüme kavuşturulması gerektiğine inanmaktadır. Bu amaçla
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararları ve 'yol haritası'
çerçevesinde görüşmeler yürütülmesinin iki devletli çözüm hedefinin
yaşama geçirilmesinde tek uygun yöntem olduğunu düşünüyoruz.
Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde Türkiye'nin her iki tarafla
özel ilişkilerinden yararlanarak barış yolundaki tüm çabaları
desteklemeyi sürdüreceğini bir kez daha yineledik.”
KATSAV İRAN'A DİKKAT ÇEKTİ
İsrail Cumhurbaşkanı Katsav ise, Sezer ile görüşmelerinde birçok
konuda görüş alışverişinde bulunma fırsatı bulduklarını belirterek,
”Bu görüşme iki ülke arasında her alanda var olan güçlü ilişkilerin
bir nişanesidir” dedi. Katsav, görüşmede İsrail-Filistin
uyuşmazlığı, ikili ilişkiler konularını değerlendirdiklerini
belirterek, bazı konulardaki gelişmeler hakkında duyduğu endişeleri
dile getirdiğini bildirdi. Özellikle İran konusu olmak üzere bazı
uluslararası konuları da dile getirdiklerini kaydeden Katsav,
Sezer'in ziyaretinin bölge istikrarına ve iki ülke ilişkilerine
katkıda bulunduğunu söyledi.
Türkiye'ye AB'ye giriş süresinde “büyük başarılar” dilediğini ifade
eden Katsav, Türkiye'nin AB üyeliğini bölge istikrarı için büyük
bir katkı olarak gördüklerini ve dünya ekonomisi için olumlu bir
adım olarak algıladıklarını belirtti.
Katsav, Türkiye'nin İsrail'in Kızılhaç Örgütüne tam üyeliği
konusundaki katkıları ile Erez bölgesinde Türkiye'nin
inisiyatifiyle başlatılan proje için teşekkürlerini dile
getirdi.
Sezer, basın açıklamasından önce Cumhurbaşkanlığı Şeref Defterini
imzaladı.