Sezer'den Putin'e sıcak karşılama
Abone olCumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye'yi ziyaret eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin onuruna akşam yemeği verdi. İkilinin samimiyeti gözlerden kaçmadı.
Cumhurbaşkanı Sezer ve eşi Semra Sezer, ülkesindeki terör
olayları nedeniyle 2-3 Eylül tarihindeki ziyaretini bugüne
erteleyen Rusya Devlet Başkanı Putin ve eşi Ludmille Putin onuruna
Çankaya Köşkü'nde bir akşam yemeği verdi. Sezer çiftinin ev
sahipliğini yaptığı yemeğe, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül,
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile Rus heyetinde yer
alan protokol katıldı. Sezer ve Putin, konukları, yemek salonunun
kapısında karşıladı. Konukları karşılamak üzere yerlerini alan
Sezer ve Putin arasındaki yakınlık, dikkat çekti. Putin, Sezer'in
omzuna elini atarak, 'samimi' bir görüntü verirken, Sezer'de
Putin'in bu yakın ilgisini karşılıksız bırakmadı. Yemekte bir
konuşma yapan Cumhurbaşkanı Sezer, Rusya Federasyonu'ndan
Türkiye'ye en üst düzeyde gerçekleştirilen bu resmi ziyaretin, iki
ülke arasında son dönemde hızla gelişmekte olan ilişkilerin ve
işbirliğinin çok boyutlu ortaklığa taşınmasında önemli bir dönüm
noktası oluşturacağını söyledi. Türk ve Rus Ulusları arasındaki
ilişkilerin köklü geçmişinin iki ülkeyi birbirine yakınlaştırdığını
belirten Sezer, "Devletlerimiz arasındaki ilişkiler de oldukça
eskidir. Yaygın inanışın tersine, bu süreç içinde ilişkilerimizde
barış boyutu önemli bir yer tutmaktadır" dedi. Sezer, Türkiye ve
Rusya arasındaki ilişkilerin bir başka özelliğinin de, kimi zaman
dünya tarihine yön vermiş olmak olduğunu bildirdi. Sezer,
"İlişkilerimizi uzun erimli değerlendiriyor ve işbirliğimizin her
alanda geliştirilmesine önem veriyoruz" diye konuştu. Soğuk Savaşın
son bulmasından sonra, dünyada önemli değişiklikler gerçekleştiğini
ve yeni binyıla, yeni bir dünya düzeninin arayışı içinde ve
küreselleşme gerçeğiyle karşı karşıya girildiğini ifade eden Sezer,
dünyanın geçirmekte olduğu değişimin en açık ve olumlu etkilerinin
Türk-Rus ilişkilerinde görmenin mümkün olduğunu kaydetti. İki ülke
arasındaki siyasal ilişkilerin giderek gelişme ve derinlik kazanan,
iki komşu ve dost ülke ilişkisi olduğunu ifade Sezer; iki ülkenin,
uluslararası ve bölgesel konularla sorunlara yaklaşımlarının da
benzer, ya da birbirine yakın olduğunu vurguladı. Türkiye ve
Rusya'nın yer aldığı Avrasya bölgesinin öneminin bu yeni dönemde
daha da arttığına işaret eden Sezer, şöyle devam etti: "Bu bölgede,
barış, güvenlik, istikrar ve ekonomik kalkınma sağlanmasında,
Türkiye ve Rusya'nın ortak yararları ve yükümlülüğü bulunduğuna
inanıyoruz. Ekonomi ve ticaret alanlarındaki ilişkilerimiz,
doksanlı yıllardan başlayarak çok yönlü ve hızlı biçimde
gelişmiştir. Enerji alanında Mavi Akım gibi stratejik önemde bir
tasarı yaşama geçirilmiştir. Bugün, Rusya, Türkiye'nin en büyük
ikinci ekonomik ortağı, Türkiye de, Rusya'nın önde gelen ekonomik
ortaklarından biri durumuna gelmiştir. Beklentimiz, ekonomi
alanındaki işbirliğimizin yakın gelecekte daha da geliştirilmesi,
bu çerçevede, karşılıklı yatırımların artması ve ikili
ticaretimizin daha dengeli bir biçimde büyümesidir." Cumhurbaşkanı
Sezer, Soğuk Savaş sonrası dönemdeki gelişmeler ve küreselleşme
olgusunun terörizm, kitle imha silahlarının yayılması, uyuşturucu
ve silah kaçakçılığı gibi asimetrik tehditleri de gündeme
getirdiğini söyledi. Bu yeni tehditlerin sınır tanımamanın yanı
sıra, ırk, din veya bölge ayırımı da yapmadığını ifade eden Sezer,
bu nedenle, bunlara karşı uluslararası düzeyde işbirliği yapılması
gerekliliğe işaret etti. "Bu bağlamda, Rusya ile aramızdaki
anlaşmalar çerçevesinde kurulmuş bulunan düzeneklerin en etkin
biçimde kullanılması yoluyla, insanlığa karşı bir tehdit oluşturan
terörizme karşı işbirliği konusundaki kararlılığımızı yinelemek
istiyorum" diyen Sezer, "Halen arayışı içinde olduğumuzu
belirttiğim yeni dünya düzeni, uluslararası işbirliği anlayışı
içinde ve uluslararası hukuk ile insanlığın ortak yararını gözeten
ilkeler çerçevesinde biçimlenmelidir. Bu nedenle, uluslararası
toplum adına hareket edebilme yetkisine sahip olan Birleşmiş
Milletler'in merkezi konumunun korunması ve güçlendirilmesi
gerektiğine inanıyoruz" şeklinde konuştu. Rusya Devlet Başkanı
Putin de, yaptığı konuşmada, Rusya ve Türkiye'nin yakın ve uzun
zamandır birbirine komşu iki ülke olduğunu anımsatarak,
"Birbirimizi bağlayan sadece asırlarca süren ticari, ekonomik ve
siyasi ilişkiler değildir. Her iki halkın kaderleri de bizi
birbirimize yakından bağlamıştır" dedi. Tarihin hem dramatik
sayfalarını, hem de karşılıklı destek ve çok verimli işbirliğini
hatırladıklarını söyleyen Putin, "Eski kuşakların tecrübesine
dayanarak Rus-Türk ilişkilerimizin binasını güçlendirip, yeni bir
bina inşa edeceğiz. Eminim ki bu işbirliği her iki ülkeye layık
olacaktır" şeklinde konuştu. Putin, Türk halkının kendi ülkesini
modernleştirme çabalarını ve bu çabaları sırasında ulaştığı
başarıları da iyi bildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Çok
saygı duyduğumuz bir ortakla en iyi ilişleri geliştirmeye
kararlıyız. Eminim ki bu ziyaret sırasında Rusya ile Türkiye
arasındaki işbirliğinin hem ekonomik hem ticari açıdan yeni ufuklar
açmamıza imkan verecektir. Görüşmelerin verimli olması için her iki
tarafın da istekli olduğunu görüyoruz. Çok cesurca kararlara
ulaşmak için kararlıyız. Çalışmalarımız sonunda her iki halkın
çıkarlarında verimli sonuçlara ulaşılmasını diliyorum." Sezer ve
Putin, yaptıklarını konuşmalarının ardından şerefe kadeh
kaldırdılar. Cumhurbaşkanı Sezer, kadeh kaldırdığında Rusça
'sağlığınıza' dedi. Sezer'in Putin onuruna verdiği yemeğin menüsünü
Akdeniz Mutfağı oluşturdu. Konuklar, deniz mahsulleri, füme balığı
ve enginar gülü eşliğinde karışık zeytinyağlıların ardından Çankaya
usulü levrek ile devam ettiler. Çikolatalı mus kornet içerisindeki
mevsim meyvelerinden sonra konuklara kahve ve çikolata ikram
edildi. Yemeğin içki bölümünü ise, Kavaklıdere Altınköpük, Doluca
Sarafin Fume Blanc ve Doluca Sarafin Marlot oluşturdu.