Sezer'den Kıbrıs için çağrı
Abone olSezer'in çağrısında Irak'taki son durum ve İsrail-Filistin çatışmasına yönelik çözüm alternatifleri de mevcut.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, İslam ülkelerine "KKTC'ye
uygulanan her türlü kısıtlama ve ambargonun sonu erdirilmesi"
çağrısında bulundu. Sezer, söz konusu çağrısını "İSEDAK İzleme
Komitesi 20. Toplantısı"na gönderdiği mesajda dile getirdi.
Mesajında Kıbrıs, Irak, İsrail-Filistin gibi konulara değinen
Sezer, Kıbrıs'ta 24 Nisan'da gerçekleştirilen halkoylamaları
sonrasında "yeni bir durum" ortaya çıktığına işaret etti. "Şimdi bu
gerçeğin herkes tarafından görülmesi ve kayda geçirilmesi
gerektiğine inanıyoruz" diyen Sezer, şöyle devam etti: "Kıbrıs Türk
halkının sorumlusu olmadığı bir sonuçtan dolayı mağdur durumda
bırakılmasını kabul edilemez buluyoruz. İslam dünyasının da
Kıbrıs'ta doğan bu son durum çerçevesinde Kıbrıs Türk ulusuna
dünyayla bütünleşme çabalarında yardımcı olmasını ve Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti'ne uygulanan her türlü kısıtlama ve ambargonun
artık sona erdirilmesini bekliyoruz." IRAK.. Sezer, mesajında
İSEDAK üyesi Irak'ın zor günler geçirmekte olmasını üzüntüyle
karşıladığını ifade etti. Askeri harekatı izleyen dönemde Irak
genelinde istikrar ve güvenliğin bir türlü istenilen biçimde tesis
edilemediğini bildiren Sezer, "Artan şiddet eylemleri ülkenin
yeniden imarına ve siyasal sürecin işleyişine yönelik çabaları
engellediği gibi, merkezkaç eğilimleri de güçlendiren bir ortam
oluşturmaktadır" dedi. Sezer, şunları söyledi: "Bu bağlamda, Irak
nüfusunu oluşturan tüm kesimlerin sesini duyurabildiği, ülkenin
yeniden yapılandırılması etkinliklerinde ve siyasal süreç
çalışmalarında eşit olarak yer aldığı, kendi ulusuyla, komşularıyla
ve uluslararası toplumla barışık, toprak bütünlüğünü ve siyasal
birliğini korumuş, iç uyumunu ve dirliğini sağlamış bir Irak'ın
vücut bulması bu ülkeye dönük yaklaşımımızın temel hareket noktası
olmalıdır." FİLİSTİN-İSRAİL... Mesajında Filistin-İsrail
uyuşmazlığına da değinen Sezer, burada süregiden çözümsüzlük ve
bölgede ağırlaşan durumun tüm İslam dünyasında derin kaygıyla
karşılandığını kaydetti. Sezer, "Uyuşmazlığın Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi'nin 242 ve 338 sayılı kararları ile İsrail ve
Filistin'in güvenli ve tanınmış sınırlar içinde yanyana
yaşayacakları bir bölge anlayışını yansıtan 1397 sayılı kararı
temelinde çözüme kavuşturulması gerektiğini bir kez daha vurgulamak
istiyorum" dedi. Sezer, hakça, kalıcı ve kapsamlı bir barışın
kurulmasının, bölgede istikrar ve işbirliğinin güçlendirilmesine de
katkı sağlayacağını söyledi. Sezer, "Nihai ve kalıcı bir çözüm için
Yol Haritasının uygulanmasının eldeki tek seçenek olduğunu
düşünüyoruz. İletişim kanallarının yeniden açılması öncelikli
olarak önem taşıyan bir husustur. Türkiye, Yol Haritası ile ilgili
olarak BM Güvenlik Konseyi'nde oybirliğiyle kabul edilen 1515
sayılı kararı mutlulukla karşılamıştır. Barışın ancak kapsamlı
olduğu takdirde kalıcı olacağı düşüncesinden hareketle, Suriye ve
Lübnan kanallarının da uygun aşamada canlandırılması gerektiği
inancındayız" dedi. Sezer, Türkiye'nin Ortadoğu'da uzun zamandır
özlemi duyulan barışın kurulması çabalarına katkıda bulunma
kararlılığını geçmişte olduğu gibi, gelecekte de koruyacağını
bildirdi. Sezer, ayrıca ülkeler arasında ekonomi ve ticaret
işbirliğinin geliştirilmesinin, uluslararası düzeydeki işbirliğinin
geliştirilmesine de önemli katkılar sağlayacağına olan inancını
dile getirdi.