Sezerden irtica uyarısı

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Türkiye'nin 80 yıllık kazanımlarından geriye götürülmek istendiğini öne sürerek, ''Hiçbir zaman Cumhuriyetimiz ve milli birliğimiz bu kadar büyük tehdit altında olmamıştı'' dedi.

Sezer, Konya'nın Hadim ilçesinde, partisinin eski saymanlarından Harun Öztürk'ün babası Baki Öztürk'ün cenaze törenine katıldıktan sonra, DSP İlçe Başkanlığına geçerek partililere hitap etti. Sezer, Türkiye'nin her yerinde 2 partinin teşkilatlarının hızlı şekilde çalıştığını, bu partilerden birinin iktidar partisi, diğerinin ise DSP olduğunu söyledi.

DSP'nin Türkiye'yi sorunlardan kurtarmak için projeler hazırladığını, hazırlıklı şekilde iktidara talip olduğunu belirten Sezer, AK Parti'nin ise ülke sorunlarını çözmek yerine neler kotarmaya çalıştığını herkesin bildiğini iddia etti. Dün belirlenen memur zammı oranlarını ise yetersiz bulduklarını ifade eden Sezer, ''Memurumuz son 4 yılda yüzde 30'a varan reel gelir kaybına uğramıştır. Memurumuza öncelikle bunun verilmesi gerekirdi. Ondan sonra da gerçekten enflasyon oranında zam verilmesi gerekirdi. Ancak enflasyon hayali olarak hesaplanıyor. Hükümet, memur maaşları belirlenirken de bu enflasyon oranı dışına çıkmıyor'' diye konuştu. DSP'nin iktidarda olduğu 57. Hükümetin, banka hortumlamalarından 50 milyar dolarlık zararı kucağında bulmasına karşın memurlara, çalışana ve emekliye reel enflasyon oranında zam verip, üzerine de refah payını ilave ettiğini belirten Sezer, şunları kaydetti:
''Bu Hükümet ise çalışanları ve emeklileri tümüyle gözden çıkarmış görünüyor. Verdiği sözlerin de altından kalkamıyor. O sözler de kimlere ve nerelerde verildiği de belli. Diyet borcu olanların sonu işte bu oluyor. Türkiye 80 yıllık kazanımlarından geriye götürülmek isteniyor. Hiçbir zaman Cumhuriyetimiz ve milli birliğimiz bu kadar büyük tehdit altında olmamıştı. Türkiye üzerinde oyunlar oynanıyor, haritalar hazırlanıyor. Bu nedenle Türkiye'nin Cumhuriyetine daha çok sahip çıkarak geleceği daha doğru şekilde kurgulaması gerekir. Bu Hükümet bunları yapmak yerine uygulamalarıyla ve verdiği cesaretle ülkeyi kazanımlardan geri götürüyor. Laiklik, demokrasinin de Cumhuriyetin de olmazsa olmazı. Türk insanının laiklikle de Atatürk Cumhuriyetiyle de diniyle de sorunu yok. Bunu sorun haline getirenler, siyasete ve ticarete alet edenlerdir.''