Sezer'den hükümete uyarı
Abone olMeclis'le Çankaya Köşkü arasında tenis topu gibi gidip gelen yasalar Sezer'i çileden çıkarttı. Cumhurbaşkanı Sezer, 'yürütmenin başı' olduğu açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Cumhurbaşkanlığı makamının
yürütmenin de başı olduğunu belirtirken, özellikle tek parti
iktidarlarında siyasal güce karşı korunmasız kalan üst düzey kamu
görevlilerinin korunabilmesi için atamalardaki onay yetkisinin bu
anlamda önem taşıdığını bildirdi. Cumhurbaşkanlığı Basın
Merkezi’nden yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Sezer’in, 72 sayılı
"Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü(SHGM) Teşkilat ve Görevleri
Hakkında yasa"nın 21’nci maddesini veto ederek, bir kez daha
görüşülmek üzere TBMM’ye iade ettiği bildirildi. Sezer’in veto
ettiği söz konusu yasanın 21’nci maddesinin ikinci fıkrasında;
SHGM’de görevlendirilecek personelin atama, yer değiştirme, görevde
yükselme usul ve esasları ile Genel Müdür, Genel Müdür
Yardımcılığı, Daire Başkanlığı ve Müdürlüğe atanacaklarda aranacak
yabancı dil seviyesine ilişkin konuların yönetmelikle düzenleneceği
düzenleniyordu. Cumhurbaşkanı Sezer, üst düzey personeli de dahil
olmak üzere tüm personelin yönetmelikle getirilecek kurallarla
atanmasının, Anayasa’nın, kamu personelinin nitelikleri,
atanmaları, görev ve yetkileri, hak ve yükümlülükleri, aylık ve
ödenekleri ile diğer özlük işlerinin yasayla düzenlenmesi gerektiği
belirtilen 128’nci maddesine aykırı olduğunu belirtti.
Yönetmeliğin, Anayasa’da belirtilen "yasal düzenleme" anlamına
gelmediğini vurgulayan Sezer, "Anayasa’da yasayla düzenlenmesi
öngörülen konuların temel ilkelerine yasada yer verilmesi,
yürütmenin, ancak çerçevesi belirlenmiş teknik ayrıntıların
düzenlenmesi için yetkili kılınması gerekmektedir" dedi. VETO
EDİLEN DÜZENLEME SEZER’İ BY-PASS EDİYOR "İncelenen Yasa’yla, üst
düzey görevlilerin atama kararnamelerinde Cumhurbaşkanı’nın
imzasını gerektirmeyecek bir düzenleme yapılmasına olanak
sağlanmaktadır" diyen Sezer, "Yasa’yla, Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü ile diğer kamu kurum ve kuruluşları arasında üst düzey
görevlilerin atama yöntemi yönünden farklılık yaratılmasına neden
olabilecek bir düzenlemeye yer verilmiştir" dedi. Erkler
ayrılığının önemine değinen Cumhurbaşkanı Sezer, Anayasa’nın,
Devlet’in başı olan Cumhurbaşkanı’na bir denetim, dengeyi ve uyumu
sağlama görev ve yetkisi verdiğini de anımsattı. Bu kuralların,
Cumhurbaşkanı’nın, aynı zamanda yürütmenin de başı olduğunu,
kararnameleri imzalama yolu ile iktidar gücünü denetleyerek, bu güç
ile kamu politikalarının oluşması ve uygulanmasında görev alan üst
düzey kamu görevlileri arasındaki dengeyi sağlaması gerektiğini
gösterdiğini anlatan Sezer’in veto gerekçesinin bir kısmı şöyle:
TEK PARTİ İKTİDARINDA BÜROKRAT DAHA KORUNMASIZ KALIYOR
"Cumhurbaşkanı’nın bu denetim ve dengeleme görev ve yetkisi, bir
siyasal partinin tek başına iktidar olduğu ve yasama organında
çoğunluğu elde bulundurduğu dönemlerde, çok daha gerekli
olmaktadır. Çünkü, bu dönemlerde, özellikle üst düzey kamu
görevlileri siyasal güce karşı çok daha korunmasız kalmaktadır."
Anayasa’da Cumhurbaşkanı’na kararnameleri imzalama yetkisi
verilmesinin üç nedeni bulunduğunu kaydeden Sezer, "Kamu hizmetinin
sürekliliğinin sağlanması, kamu politikalarının oluşmasında karar
verme ve bu kararları uygulama konumunda olan üst düzey kamu
görevlilerinin atama güvencesinde kamu yararı bulunduğunu
göstermektedir" dedi. Devlet organlarının düzenli çalışmasının,
yönetimde istikrarın sağlanmasıyla olanaklı olduğunu, "Yönetimde
istikrarın ise, kamu hizmetinin değişken öğesi olan iktidardaki
siyasal partilerle değil, kamu hizmetinin değişmez öğesi olan kamu
görevlilerine sağlanacak ’görev güvence’siyle
gerçekleştirebileceğini" vurgulayan Sezer, "Cumhurbaşkanı’nın, kamu
hizmetlerinde sürekliliği ve istikrarı sağlayan üst düzey
görevlilerin atamalarında imzasının bulunması, kimi haksız
işlemlerin, siyasal nitelikli atamaların önlenmesi ve dolayısıyla
kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleri yönünden de gereklidir"
dedi. CUMHURBAŞKANI KAMU GÖREVLİSİNİN GÜVENCESİDİR "Anayasamıza
göre, yürütmenin iki kanadından birini oluşturan Cumhurbaşkanı,
"yansız" niteliğiyle, siyasal nitelikli hükümet’e karşı kamu
görevlisinin güvencesini oluşturmaktadır. Bu güvence, atama
kararnamelerinin Cumhurbaşkanı’nca imzalanmasıyla yaşama
geçirilmektedir" diyen Sezer, Adalet Bakanlığı’nda genel müdürlük
daire başkanı ve daha üst kamu görevlerine yapılacak atamalarda
ortak kararname yerine "Bakan’ın önerisi ve Başbakan’ın onayı"
yöntemini getiren 3825 sayılı Yasa ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin
1993’te aldığı kararı da anımsattı. Cumhurbaşkanı Sezer, "Bu
nedenlerle, incelenen Yasa’nın 21’inci.maddesinin ikinci fıkrası,
Anayasa’yla kabul edilen parlamenter demokratik sistemle,
Anayasa’nın 8, 104, 105 ve 128’inci maddeleriyle, kamu yararı ve
kamu hizmetinin gerekleriyle bağdaşmamaktadır" diyerek yasayı
TBMM’ye iade etti.