Sezerden, Baykala çağrı
Abone olBaykal'ın, Bahçeli'ye yönelik sıcak mesajlarına, DSP lideri "Yola gel, sola gel" çağrısı yaptı.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik sıcak mesajları üzerine, "Yola gel, sola gel" çağrısı yaptı.
DSP'nin öteden beri uzlaşmanın öncülüğünü yaptığını, ancak tek başına bir iktidarı hedeflediğini kaydeden Sezer, "Tabii ki DSP tek başına bir iktidarı hedefliyor, o bile uzlaşının önünde engel olmamalı. Siyasal kesimler, hele kendine, birbirine yakın olduğunu değerlendiren siyasal kesimlerin artık bunu görüp, bir güçbirliğine, uzlaşıyı hayata geçirecek çalışma ve gerektiğinde de özveri içerisinde olması lazım. Bu sorulacaktır 'Umutlu musun' diye, umutluyum. Bunun gerçekleşeceği konusunda umutluyum" açıklamasını yaptı.
"GERÇEKÇİ OLMAK LAZIM"
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan DSP lideri Sezer, "Sayın Baykal ittifaka sıcak bakmadığını, birleşme olabileceğini söyledi. Bu durumda bile hala umutlu musunuz?" şeklindeki bir soruya, "Evet, bu durumda bile hala umutluyum. Çünkü, topluma bu konuda büyük görev düştüğünü biliyorum ve toplumunda benim gibi düşündüğünü düşünüyorum. Daha önce Halçı Parti-SODEP birleşmesi oldu güya bilindiği gibi, daha sonra CHP-SHP birleşmesi oldu güya bilindiği gibi, ama o birleşmeler gerçekleşemedi. Yeni ayrılmalara o platformlar sahne oldu. Ama üstelik de güya birleşmiş olan o siyasi partiler, daha önce ayrı ayrı aldıkları oyu bile alamadı. Öyleyse gerçekçi olmak lazım. Yani bir aktif, bir hani yeni kavgalar çıkmasın diye kelimeleri çok doğru seçmeye çalışıyorum, kavgacı grubun diğerlerini sindireceği, yok edeceği bir adı birleşme olan sistem yerine, özellikle solu iki kanattan büyütebilecek uzlaşıya ve güçbirliğine dayalı bir sistemi hayata geçirmemiz lazım" dedi.
CHP Genel Başkanı Baykal'ın "Bu güçbirliği isteyenler milletvekili pazarlığı yapmak istiyor" dediğini belirten Sezer, "Sanırım bizi onun dışında tutuyor. Herkes bilir ki DSP'liler en sade üyesinden genel başkanına kadar hizmet için siyaset yapar. Ve biz hepimiz milletvekilliği yaptık, bakanlık yaptık, bir daha seçilmediğimizde dünyanın sonu olmadığını da gördük. Bize böyle bir şeyi kimse yakıştıramaz. Yani gelin solda birlik, bende birlik demek birilerini yok etmeye çalışmak anlamı taşır ki, vatandaşlarımızda buna pirim vermez. Ayrıca bakınız, DSP'nin aldığı oy 2002'de belli, CHP'ninki de belli. CHP'nin aldığı oylar o aldığı oydan aşağıya düşüyor. Dün bir kamuoyu araştırması açıklandı bilindiği gibi, yüzde 18 CHP'nin oyu, DSP'nin oyu yüzde 8, bugünkü durum. Böyle baktığınızda olaya CHP'nin oyları aşağı yukarı yerinde dururken, DSP'nin oylarının yükseliyor olması, DSP'nin sola yeni oylar kazandırıyor olduğu sonucunu getirir. Yani derdimiz üzüm yemek mi, yoksa bağcı dövmek mi? diye sayın Baykal'a herhalde burada sormak lazım. Bizi solu iki kanattan büyütebileceğimiz ama uzlaşı ve güçbirliğini de mutlaka hayata geçirerek yapabileceğimizi düşünüyoruz" diye konuştu.
Bir uzlaşının mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğini düşündüklerini, bunun için de üzerlerine düşenleri yapacaklarını ifade eden Sezer, "Bunun öncüsü olacağımızı söylüyoruz. Birileri kaçamaz. Bunun dışında kalanlar altında kalır" dedi.
YTP ile birleşme yaşayan CHP'nin bir sinerji yakalayamadığına dikkat çeken Zeki Sezer, "Güya YTP diye bir parti vardı, onunla birleştiler. Ne sinerji yarattı, ne de YTP'nin orada getirdiği bir şey var. Gerçekçi olalım. Bizim soldaki oyları artırıyor olmamızı örneklerken şunu söylemek istedim; gerçekte toplumun bir kesiminde CHP'ye oy verip, DSP'ye oy vermeme eğilimi olduğunu biliyoruz, bunu uzun yıllar gösterdi. DSP'ye oy verip CHP'ye oy vermeyecek kesimlerin de olduğunu biliyoruz. İşte bu yolla solu büyütmek lazfartık bunu görüp, bir güım. Yani, üzüm yememiz lazım, Türkiye'de iyi şeyler yapmamız, solu büyütmemiz lazım" şeklinde konuştu.
"SOLUN İKİ KANATTAN BÜYÜMESİ SAĞLANIR"
Solda bir uzlaşma ve ittifak için formüllerinin olup olmadığının sorulması üzerine ise Sezer, şöyle dedi: "Çok formülümüz var, ama bunlar hayata geçebilecek formüller. Öncelikle kimlerin iyi niyetle bu işbirliğinden, güçbirliğinden yana olduğunu görmek lazım. Yoksa şimdiden bir formül dayatması, o formülümüzü beğenmeyen siyasi partileri veya kesimleri bu güçbirliğinin dışında bırakabilir kaygısıyla onu açıklamıyoruz. Mesela bir ön koalisyon protokolü yapılabilir. Denebilir ki; şu şu şu partiler biz seçim sonrası koalisyon yapmayı düşünüyoruz. Ama yapacaklarımızı da ortak olarak kamuoyuna sunduğumuzda o zaman hem solun iki kanattan büyümesi sağlanır, her seçmen kendi partisine oy verme olanağı yakalar, solun iktidarının kesinlikle önü açılır."
İşbirliği ve güçbirliğinin hangi tarihe kadar olması şeklindeki bir soruya da Sezer, "Onu sınırlamamak lazım. Toplum artık çok dinamik, iletişim araçları çok geniş. Bir günde toplum varılan sonuçları alabiliyor. Ne kadar kısa sürede olursa o kadar iyi. Ama, biraz gecikti diye eğer bizim dışımızdaki nedenlerden gecikirse de umutsuzluğa kapılmamak lazım geldiğini söylemek isterim" yanıtı verdi.
Birleşmenin değil ittifakların konuşulması gerektiğini, bunun için görüşmek gerektiğini, kendisinin SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ile sıkça görüştüğünü bildiren Sezer, "Ama burada CHP'nin içinde olmayacağı bir ittifak yeterli olur mu, olmaz mıyı ortaya koymak lazım. Olur da, CHP'yi de çok geçer de, ama bizim derdimiz Türkiye, bizim derdimiz Türk insanı. Onun için sağlıklı projeler ortaya koymak gerektiğini, CHP'yi bir görmek gerektiğini bu konuda düşünüyoruz. Çok fazla alternatifler var. Bunları toplum görecek" dedi.
Gazetecilerin, Baykal'ın MHP Lideri Bahçeli'ye yönelik sıcak mesajlarını hatırlattığı Sezer, "Şimdi ben seçildiğim günden beri solda güçbirliğinin önüne engel koymamak adına hiç sol partilere, CHP'ye, Baykal'a çatmadım biliyorsunuz. Biz 'yola gel, sola gel' diyoruz Baykal'a" şeklinde konuştu.
Deniz Baykal ile arasındaki randevu tartışmasına da değinen DSP Genel Başkanı Sezer, yeni bir kavga başlatmak istemediğini belirterek, "25 yaş biliyorsunuz seçilme yaşı olarak karar verilmişti. O konuda yasa, anayasa değişikliği yapılacaktı mecliste. Ondan önce görüşme talep ettim. İttifakların önünün açılmasını da bu yasa değişikliğinin içine yerleştirin diyecektim. Bu görüşümü de kendisine söyleyerek randevu istedim. 'Buna gerek yok' diye haber gönderdi sayın Baykal. Seçim yasalarındaki değişiklikler seçimden bir yıl önce gerçekleşebildiği takdirde o seçimde uygulanıyor."
"1 MİLYON KİŞİ YÜRÜYELİM"
AK Parti'nin toplumun yüzde 24.5'nin oyu ile cumhurbaşkanı seçmek istemesi halinde, Başbakan Erdoğan'ın aday olmadan önce eylem başlatmak istediklerini dile getiren Sezer, CHP başta olmak üzere sol partilere de 1 milyon kişi ile Kızılay'da yürüyüş yapma çağrısında bulundu. Sezer, "Bir büyük toplantıyla, ama demokratik, sağ duyulu bir toplantıyla biz Erdoğan'ı uyarabiliriz. Cesaret edemez orada 1 milyon kişinin yürümesiyle, yürümesinin arkasından diye değerlendiriyoruz. Ama bunu şöyle yapabilirsek; o toplumun önünde Baykal ile Zeki Sezer elele birlikte yürürse, bunun sinerjisi çok daha büyük olur. Hodri meydan, çağrı yapıyorum CHP'ye, Baykal'a" dedi.
Baykal'ı son değerlendirmelerinin ardından MHP ve Bahçeli'ye yakın görüp görmediğinin sorulması üzerine, tartışmaya sebep olmak istemediğini belirten Sezer, şunları söyledi:
"Ben sadece önerilerimi bu konuda sunmak istiyorum. Tartışmalar ayrılıkları getirir, oysa ben güçbirliği istiyorum. Yani, birileriyle birlikte olmak için solu reddetmek üzere, 'Randevu talebi yok, reddi talep yok, bizim partimiz zaten devlet dairesi gibidir, resmi yollardan davetiye gelsin, talep gelsin, onu bir değerlendirelim' diye yan çiziliyorsa buna gerek yok. Doğrudan 'biz bu işin içinde yokuz' denir, toplumda ona göre yönünü bulur. Yani 'Yola gel, sola gel' derken bu kaygılarla sayın Baykal'a çağrıda bulunuyordum. Tabii ki benim sayın Bahçeli'ye sözüm yok. Aynı kabinede bakanlık yaptık, aynı parlamentoda çalıştık. Ama sol duyarlılık çok önemli."