Sezer YÖK'de değişime karşı çıktı
Abone olCumhurbaşkanı Sezer, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nin akademik yılı açılışında hükümete yüklendi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, üniversitelerin herhangi bir
kurumun ya da çevrenin değil, devletin organları olduğunu
vurgulayarak, "Üniversiteleri bu konumundan uzaklaştıracak,
siyasallaşmaları sonucunu doğuracak yöntem, yaklaşım ve düşünceler
kabul edilemez" dedi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nin 2003-2004
eğitim-öğretim yılı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in
katılımıyla başladı. Bu nedenle düzenlenen törene Cumhurbaşkanı'nın
eşi Semra Sezer, Sivas Valisi Hasan Canpolat, Garnizon Komutanı
Nihat İstanbullu, daire müdürleri ve askeri erkan katıldı. Açılışta
kısa bir konuşma yapan üniversitenin rektörü Ferit Koçoğlu,
öğrencilere seslenerek, üniversitede aldıkları eğitimi üniversite
sonrasında da geliştirmeleri gerektiğini söyledi. Törende konuşan
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ise Sivas'ta bulunmaktan ve
Cumhuriyet Üniversitesi'nin 2003-2004 Akademik Yılı'nın açılışına
katılmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi. Türk ulusunun
geleceğini biçimlendiren kararların alındığı kongreye ev sahipliği
yapan Sivas'ın, tarihin önemli bir dönemecine tanıklık ettiğini
belirten Sezer, Sivas Kongresi'nin, kurtuluşa ve cumhuriyetin
kuruluşuna uzanan yolda çok önemli bir kilometre taşı olduğunu
kaydetti. Bugün Türk ulusunun, cumhuriyetin 80. kuruluş yılına
ulaşmanın kıvancı içinde olduğuna işaret eden Sezer, cumhuriyetin
elde ettiği gurur verici başarıların vatandaşlara ortak bir coşku
ve sevinç yaşattığını söyledi. Geçen yıllar içinde büyük gelişme
gösteren Cumhuriyet Üniversitesi'nin, bilimin aydınlığını özümsemiş
nitelikli akademisyen kadrosu, bilimsel araştırma ve çalışmaları,
çok sayıda öğrencisi, binlerce mezunu ve modern yerleşmesiyle
ülkenin özgün bir bilim yuvası olduğunu belirten Cumhurbaşkanı
Sezer, Cumhuriyet Üniversitesi'nin ulaştığı düzeyi mutlulukla
karşıladıklarını kaydetti. Bilgi üretmek, toplumu bilimin ve aklın
ışığında yönlendirerek aydınlatmak ve bilinçlendirmek,
araştırmaları, çalışmaları, geliştirdiği yeni teknik ve yöntemlerle
kalkınma sürecine ivme kazandırmak, ülke sorunları ile ilgili doğru
saptamalarda bulunarak, gerçekçi çözümler üretmenin üniversitelerin
temel görevleri arasında olduğuna işaret eden Sezer, konuşmasına
şöyle devam etti: "YURT KONUSU BÜYÜK SORUN OLMA ÖZELLİĞİNİ
SÜRDÜRMEKTEDİR" "Üniversitelerin bir başka temel görevi, genç
kuşakları çağın gerektirdiği bilgi donanımıyla geleceğe hazırlamak,
ülkenin gereksinim duyduğu nitelikli, uzman ve etik değerlere sahip
insan gücünü yetiştirmektir. Üniversite eğitimi, bireye meslek
kazandırmanın ötesinde, kişiliğinin biçimlenmesini sağlayarak,
gözlemleme, sorgulama, akılcı, bilimsel ve özgür düşünme yetisi
kazandırmaktadır. Birey böylelikle, çağın gereklerini öğrenmekte,
değişen koşulları anlamakta, yaşamını ve çevresini etkileyebilecek
düzeye ulaşabilmektedir. Etik değerler, önce insanlık, sonra toplum
en sonunda da meslek yönünden çok önem taşımaktadır. Üniversite
eğitiminde, mesleki etik değerler üzerinde önemle ve özenle
durulmalıdır." Yeni üniversite ve fakülte açılmasının, siyasal
etkilerden kurtarılması gerektiğini ve bunun için yasaların gözden
geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Sezer, "Üniversitelerimizde
öğrencilerimiz için yurt bulmak büyük sorun olma özelliğini
sürdürmektedir. Gençlerimizin kötü niyetlilerin ellerine
düşmemeleri ve Türkiye'nin geleceğine egemen olacak aydınlık ve
çağdaş düşünceye sahip gençler yetiştirebilmek için bu sorunun
çözümü ivedilikle ele alınmalıdır. Üniversiteler, düşüncenin
bilimsel platformlarda özgürce tartışıldığı, katılıma olanak
tanıyan evrensel kurumlar olarak yapılandırılmalı.
Üniversitelerimizin dünyadaki saygın üniversitelerin düzeyine
çıkabilmesi için çok çalışmalı, bilimsel ve akademik özgürlüğü her
koşul ve ortamda koruyabilmeliyiz. Üniversitelerimizi geliştirerek,
demokratik, özgür ve çağdaş kimliğe kavuşturarak, bilim
üretmelerinin önündeki engelleri kaldırarak ve eğitimin kalitesini
yükselterek ülke kalkınmasında yol alabiliriz" diye konuştu.
Üniversitelerin, herhangi bir kurumun ya da çevrenin değil,
devletin organları olduğunu vurgulayan Sezer, "Üniversiteleri bu
konumundan uzaklaştıracak, siyasallaşmaları sonucunu doğuracak
yöntem, yaklaşım ve düşünceler kabul edilemez. Yeniden yapılandırma
çalışmaları yürütülürken, devletin, ilgili kurum ve kuruluşların,
toplumun ve akademik çevrelerin katkıda bulunmaları, gözardı
edilmemesi gereken zorunluluktur. Bunun için yeniden yapılandırma
çalışmaları siyasal alandan önce akademik alanda başlatılmalıdır"
ifadelerini kullandı. Sezer, üniversitelerin, herhangi bir ülküye
değil, Türk ulusuna, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve tüm insanlığa hizmet
eden kurumlar olduc'dcniversitesi'nin, bilimin aydınlığını
özümğunu, çağdaş, demokratik ve özerk yapılarının her koşul ve
ortamda korunması gerektiğinin unutulmaması gerektiğini dile
getirdi. Çağdaş ve gelişmiş bir toplum yapısına kavuşulabilmesi
için kesintisiz temel eğitimin 11-13 yıl olması gerektiği genel
kabul gören bir olgu olduğuna işaret eden Sezer, bu nedenle,
öncelikli konulardan birinin, kesintisiz zorunlu temel eğitimin
Batılı ülkeler ölçütleri doğrultusunda 12 yıla çıkarılması
gerektiğini kaydetti. Üniversitelerin, öğrencilere demokratik ve
katılımcı bir ortam sunabilmesi ve düşüncelerin özgürce dile
getirilmesine olanak sağlayan kurumlar durumuna getirilmesi
gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Sezer, üniversitelerin, her
türlü baskıdan uzak çalışan, çağdaş bilim ve eğitim ilkeleri
doğrultusunda öğrenim veren, bilginin özgürce üretildiği,
paylaşıldığı ve yayıldığı kurumlar olması gerektiğini söyledi.
Konuşmasında öğrencilere de seslenen Sezer, "Sizler, akademik
eğitim olanağından yararlanan sınırlı sayıdaki gençlerimiz arasında
bulunmaktasınız. Ne yazık ki, yüksek öğrenim çağına gelmiş tüm
gençlerimiz, sizlere sunulan olanaklardan yararlanamamaktadır.
Bununla birlikte, çeşitli ortamlarda dile getirdiğiniz, ivedi çözüm
bekleyen önemli sorunlarınız olduğunun bilincindeyiz. Yaşadığınız
sorunlar, beklentilerinizin tam olarak karşılanamaması, dünyadaki
ve ülkemizdeki hızlı değişim süreci gibi etkenler, kuşkusuz sizleri
umutsuzluğa sevk etmekte, gelecek kaygısı duymanıza neden
olmaktadır. Sorunlar ne kadar büyük olursa olsun sizler, topluma ve
kendinize her zaman güvenmeli, ülkemizin, daha iyi düzeye
gelebilmesi için, sizlere ve çabalarınıza gereksinim duyduğunun
bilincinde olmalısınız" dedi. Devletin tüm çabasının, gençlerin
haklı beklentilerine ve isteklere yanıt vermek olduğunu ifade eden
Sezer, "Bizlerin öncelikli amacı, sizlerin dinamik gücünden ve
yeteneklerinden yararlanarak ülkemizi daha da ileriye götürmektir.
Sizler de, her zaman yapabileceğinizin en iyisini yapmalı,
ülkemizin ve uygarlığın gelişmesine katkıda bulunmalısınız" diyerek
sözlerine son verdi. Konuşmasının ardından rektörlükte verilen
yemeğe katılan Cumhurbaşkanı Sezer, daha sonra Kayseri'ye hareket
edecek.