!Sezer YÖK Yasası'nı iade etti
Abone olÖzellikle YÖK üyelerinin beklentileri doğrultusunda gerçekleşen olaydan sonra, gözler hükümete çevrildi.
Cumhurbaşkanı Sezer 18 sayfalık gerekçe metninde, yasanın
görüşmeleri sırasında sert bir basın açıklaması yayımlayan
Genelkurmay Başkanlığı gibi “Tevhid-i Tedrisat Yasası’na” atıfta
bulundu. Katsayı eşitliği yaratmakla, gençlerin imam hatip
liseleri’ne yönlenmelerinin özendirildiğini belirten Sezer, bu
okullarda bugün bile gereğinden çok öğrenci bulunduğunu ifade etti.
İmam hatiplerin amacından saptırıldığını belirten Sezer, bu haliyle
yasanın, Atatürk ilke ve devrimlerinin temel ruhuyla bağdaşmadığını
açıkladı. YÖK’ÜN 5 ÜYESİ Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer,
gerekçesinde, YÖK’ün 5 üyesinin Bakanlar Kurulu’nca hangi
niteliklere göre seçileceğine yer verilmediğini bildirdi. Sezer
böylece, Bakanlar Kurulu, Yükseköğretim Kurulu’na üye seçme
konusunda mutlak bir takdir yetkisiyle donatıldığını bildirdi.
GENEL LİSELERE HAKSIZLIK Cumhurbaşkanı gerekçesinde, katsayının
eşitlenmesi ile hiçbir mesleki öğrenimi bulunmayan ve tek çıkış
yolu yükseköğretim görmek olan genel ortaöğretim kurumunu bitiren
gençler yönünden de haksızlık yaratıldığını bildirdi. Sezer’in
gerekçeleri Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer gerekçesinde ayrıca
imam hatip liselerinde gereksinimden fazla öğrenci bulunduğunu
belirterek, “İncelenen Yasa’nın gerçek amacı da, imam-hatip
lisesini bitirenlerin alanları dışındaki yükseköğretim
programlarına girişlerini kolaylaştırmak ve imam-hatip liselerini
yeniden çekici duruma getirerek bu okulların öğrenci sayısını daha
da artırmaktır” dedi. LAİKLİĞE VURGU Sezer gerekçesinde imam hatip
liselerinin din adamı gereksinimini karşılamak amacıyla
kurulduklarını hatırlatarak, bu liselerin hem okul hem öğrenci
sayısı olarak ülke gereksiniminin gerektirdiği düzeyde tutulmasının
öğretim birliği ve laiklik ilkelerine uygun düşeceğini vurguladı.
Sezer veto gerekçelerini içeren metnin sonunda, “Hukukun temel
niteliklerine dayanmayan, devletin amacı ve varlık nedenleriyle
bağdaşmayan ve yalnızca parlamentodaki çoğunluğun sağladığı oy
gücüyle çıkartılan yasalar, toplum vicdanında olumsuz etkiler
yaratmaktadır” ifadesini kullandı. HÜKÜMET’İN TAVRI Vetonun
ardından Hükümet içinde atılacak adımlar konusunda farklı görüşler
var. Hükümet’in atacağı adımlar, Sezer’in veto gerekçesine göre de
şekillenecek. Hükümet’in vetonun ardından YÖK yasasını yeniden
Köşk’e gönderme seçeneğine sıcak bakmadığı belirtiliyor. Bu noktada
kabine içinde, “Acele etmeyelim” görüşünü dillendiren bakanların
sayısının fazla olduğu ifade ediliyor. Bu isimler arasında iki
başbakan yardımcısı Abdullah Gül ve Abdüllatif Şener ile Adalet
Bakanı Cemil Çiçek ve Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu’nun
bulunduğu belirtiliyor. Bu bakanların AB ile tam üyelik
müzakereleri için tarih alınmasının beklenmesini istedikleri ifade
ediliyor. ÇELİK ZOR DURUMDA KALIR Bu görüş, baştan beri “Yasayı bu
yılki üniversite sınavına yetiştirmemiz lazım” görüşünü savunan
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’i zor durumda bırakıyor. SON
KARAR ERDOĞAN’IN Başbakan Erdoğan’ın ise yakın çevresinden gelen
“Veto sonrası ne yapacağız?” sorularına “Acele etmeyin. Önce bir
veto gerekçesini görelim ona göre tavır alırız” cevabı verdiği
belirtiliyor. Parti kulislerinde veto gerekçeleri tartışıldıktan
sonra son kararı Başbakan Erdoğan’ın vereceği dile getiriliyor. İKİ
FORMÜL Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ise iki formül üzerinde
duruyorlar. İlk olasılık mevcut sisteme ilişkin köklü
değişiklikleri içeriyor. Genel hüküm ve ilkeler bir çerçeve yasa
ile belirlenecek, ayrıntılar üniversitelerin yayımlayacağı
yönetmeliklerle düzenlenecek. İkinci formül ise Köşk’te bekleyen
tasarıda yer alan düzenlemelerin, daha sonra gündeme getirilmesi
kararlaştırılan geniş kapsamlı YÖK yasasına eklenmesi. Böyle bir
karara varılması durumunda Hükümet bu sefer acele etmeyecek. ÜÇÜNCÜ
SEÇENEK Bu arada Hükümet’te yasa için acele edilmemesini isteyen
bakanların üçüncü bir yol önererek,”Velinin rızasıyla seçmeli din
dersi konulması” fikrine sıcak baktıkları belirtiliyor.