Sezer TBMMde son kez konuştu
Abone olCumhurbaşkanı Sezer, TBMM'de son kez açılış konuşması yaptı. İşte vekillere verdiği mesajlar:
Cumhurbaşkanı Sezer, 45 sayfalık uzun konuşmasında şu
başlıkları vurguladı:
-Türkiye'nin dış teröre karşı meşru savunma
hakkı saklı tutulmaktadır. Türkiye bölücü terörü tümüyle
yok edene kadar büyük bir kararlılıkla savaşını sürdürecektir.
-Ulusal güvenliğimiz yönünden silahlı kuvvetlerimiz
ülkemizin ve siyasal rejimin güvencesidir. TSK'nın görev
ve sorumluluklarını yapması için güçlü olmasına büyük önem ve özen
gösterilmiştir. Bununla birlikte ulusun büyük güven ve sevgisine
erişen ordunun siyaset üstü tutulmasını temel görev olarak
algılamalıyız.
-Anayasa'da laikliğin tanımını aramak yerine nasıl bir
laiklik olmalı ona bakılmalı; Laiklik gibi
maddelerin anayasada tanımı yapılmamış olabilir. Anayasa işlevsel
tanımını yapar, nitekim anayasamızda da yapılmıştır..
Anayasa mahkemesinin çeşitli kararlarındaki gibi laiklik ülkelerin
içinde bulunduğu tarihsel, siyasal ve toplumsal koşullara bağlı
olarak her ülkede farklılık göstermektedir. Türkiye için özellik
taşıyan laiklik de anayasada korunmaktadır.
-Türkiye, laikliği kendine en uygun şekli ile
benimsemiştir. Laiklik ilkesi gereği din işlerinin devlet
işine karıştırılamayacağı vurgulanmıştır. Laiklik, dinin sosyal ve
hukuksal bir düzenleyici güç olmasını engelleyen bir
maddedir. Dinin ya da din duygularının siyasal ya da kişisel
çıkarlar için kullanılamayacağı kurala bağlanmıştır.
-Atatürk'ün devrimlerinin temeli laiklik
ilkesidir. Atatürk devriminin temeli, amacına bağlı olarak
laiklik ilkesidir. Diğer ilkelerin de temelidir. Din devlet
işlerine egemen olamaz.
-Seçimlerde baraj gerekliliği
hissedilmekte. Temsilde adaletin sağlanması için
seçmenin tümünün parlamentoda temsil edilmesi savunulamaz. Bu
sistem yönetimde istikrar ilkesine zarar verecektir.
-Yargının siyasallaştırılmasından kaçınılmalı.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda bir bakan ya da müsteşarın
talimatı ile hareket edenlerin olması yargı bağımsızlığını
zedelemektedir. Yargı bağımsızlığı ile bağdaşmayan bu durumun ivedi
olarak düzeltilmesi gerekmektedir.
-İrtica ile savaşın kilit taşı
laikliktir. Türkiye'de irtica tehdidini yeterince
algılamayanların son 20 yıldaki olayları üst üste koyup iyi
algılaması gerekiyor. İrticanın devletin temel ilkelerini
değiştirme hedefinden sapmadığı görülmektedir.
-Türkiye Cumhuriyeti ulusal yapısı ile bölünmez bir
bütündür. Devlet, tek ulus, tek bayrak ülküsünden asla
vazgeçilemez. Ulusun adı Yüce Önder'in şu sözüyle belirtilmiştir:
"Türkiye Cumhuriyetini kuran ulusa Türk denir."
-TSK'nın yabancı ülkelere gönderilmesinde izin yetkisi
kullanılırken, iznin süresinin ve kapsamının da belirtilmesi
gerekmektedir.
-Son dönemde özelleştirme yabancılaşmaya dönüştü.
Küresselleşme adı altında özelleştirme adı altında küresel
sermayenin zararlı olabileceği de unutulmamalıdır. Ülke için
değerli kurumların özelleştirilmesine duyarlı yaklaşılmalıdır.
-Yolsuzluklarla mücadele için dokunulmazlık gözden
geçirilmeli.
-Sağlığın parasal yaklaşımlarla ele alınması
sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmamaktadır.
-Zorunlu eğitim bir an önce 12 yıla
çıkarılmalıdır. Meslek lisesi mezunlarının, ara eleman
olarak ilgili kurumlarda çalışmaları sağlanmalıdır.