Sezer: Laiklik olmazsa olmaz
Abone olSezer, laikliğin din ve vicdan özgürlüğüne indirgemeyeceğini belirterek ulusun laiklik sayesinde özgür olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, laikliğin din ve vicdan
özgürlüğüne indirgenemeyeceğini belirterek, Türk Ulusu’nun, laik
rejim sayesinde inancını özgürce yaşadığını, inancıyla ilgili değer
yargılarını siyasete ve diğer alanlara karıştırmadığını bildirdi.
Laiklik ilkesinin yerleşmediği toplumlarda özgür düşüncenin
gelişemeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Sezer, "Türk Ulusu, laik,
demokratik çağdaş yaşam seçiminden ödün vermeyeceğini
kanıtlamıştır" dedi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan
açıklamaya göre, Sezer, laiklik ilkesinin Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası’na girişinin 69. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj
yayımladı. Mesajında, hedefini çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak
biçiminde ortaya koyan Türkiye Cumhuriyeti’nin, Yüce Atatürk’ün
önderliğinde Ulusça yürütülen bağımsızlık savaşımının ardından,
evrensel değerleri ilke edinerek kurulduğunu ifade eden Sezer,
cumhuriyetle birlikte tarihin en kapsamlı aydınlanma tasarımını
başlatan Büyük Atatürk’ün, demokrasiye geçişi de içeren bu yapısal
dönüşüm sürecinin temeline laiklik ilkesini yerleştirdiğini
söyledi. Amasya Genelgesi’nde vurgulanan ve 1921 Anayasası’nda
kurallaştırılan egemenliğin ulusa ilişkin olduğu ilkesinin,
saltanattan kopuşun, çağdaş demokrasiyle bütünleşme istencinin ve
laik devlet sisteminin ilk adımını oluşturduğunu kaydeden Sezer,
Atatürk devrimleri ve başta Medeni Yasa olmak üzere çağdaş
ülkelerin hukuk sistemini esas alan birçok yasanın kabulüyle,
laiklik yönündeki atılımların pekiştirildiği 5 Şubat 1937’de
laikliğin ilke olarak Anayasa’ya girdiğini anımsattı. 1961
Anayasası’nda laiklik ilkesinin yozlaştırılmaması için ayrıntılı
bir düzenlemeye gidildiğini belirten Cumhurbaşkanı Sezer, 1982
Anayasası’nda da aynı yöntemin izlendiğini vurguladı.
"DEĞİŞTİRİLEMEZ, DEĞİŞTİRİLMESİ ÖNERİLEMEZ" Anayasa’nın 2.
maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin değiştirilemez, değiştirilmesi
önerilemez nitelikleri arasında sayılan laiklikten ne
anlaşıldığının, 24. maddesinde belirtildiğini ifade eden Sezer,
mesajında şunları kaydetti: "Buna göre, devletin sosyal, ekonomik,
siyasal ve hukuksal düzeni din kurallarına dayandırılamaz. Anayasa
koyucunun öngördüğü laiklik, her iki maddenin birlikte
değerlendirilmesiyle anlam kazanır. Bu öngörüye göre laiklik, din
ve vicdan özgürlüğüne indirgenemez. Laiklik, ana ilke olarak din ve
dünya işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Bunun yanında laiklik
kuşkusuz, demokrasinin olmazsa olmaz koşulu, özgürlüklerin
güvencesidir. Uygar ülkelerin geldikleri ileri düzeye, nasıl bir
düşünsel ve felsefi boyuttan geçerek ulaştığını çok iyi bilen
Atatürk, çağdaş değerleri içselleştiren, aklı ve bilimi ilke kabul
eden devrimleriyle, özgür bireyin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Yönetime ve yaşamın her alanına katılan, demokratik sistemle
edilgenlikten kurtulan bireyler, aydınlanma hareketini
hızlandırmış, ülkenin gelişimine katkıda bulunmuşlardır. Bu süreçte
laik1ik, demokrasinin ve özgürlüklerin koruyucusu olmuştur." "LAİK
REJİM" Cumhurbaşkanı Sezer, Türkiye Cumhuriyeti’ne, insan haklarına
saygılı bir devlet olma özelliğini de kazandıran laikliğin, inancı,
dünya görüşü ne olursa olsun tüm bireylerin eşit olduğu bir toplum
düzenini amaçladığını bildirdi. Sezer, mesajında şöyle dedi:
"Laiklik, toplumsal barışın, çağdaş değerlerin, din ve vicdan
özgürlüğünün en büyük güvencesidir. Türk Ulusu, laik rejim
sayesinde inancını özgürce yaşamakta, inancıyla ilgili değer
yargılarını siyasete ve diğer alanlara karıştırmamaktadır. Laiklik
ilkesinin yerleşmediği toplumlarda özgür düşünce gelişemez. Türk
Ulusu, laik, demokratik çağdaş yaşam seçiminden ödün vermeyeceğini
kanıtlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerinden olan
laiklik ilkesinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na girişinin 69.
yıldönümünü kutluyor, daha güçlü, daha mutlu, gönenç içinde yaşayan
bir Türkiye umuduyla yurttaşlarımıza esenlikler diliyorum