Sezer istifaya çağırdı
Abone olDSP lideri Zeki Sezer'den Yargıtay bildirisine tam destek. Sezer hükümeti yaylım ateşine tuttu.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, AK Parti hükümetinin ve anlayışının sicilinin bozuk olduğunu iddia ederek, ''Hükümet, derhal istifa etmelidir'' dedi.
Sezer, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Yargıtay Başkanlar Kurulunun açıklamasına ve uyarılarına dikkat edilmesini istedi.
Hukuk devleti olmanın gereklerine ve yargının bağımsızlığına, özünde kuvvetler ayrılığı ilkelerinin önemine vurgu yapılan uyarıya önem verilmesini, geç de olsa gereğinin yapılması gerektiğini ifade eden Sezer, şunları söyledi:
''Konu yaşamsal değerdedir. Yargıtay Başkanlar Kurulu, DSP olarak sürekli vurguladığımız bir anlayışa da dikkat çekiyor. Kurulun 'Bu davranışların, toplumun çözüm bekleyen sorunlarının ve gerçek gündeminin ötelenmesine, gelişimine harcanması gereken zamanın yitirilmesi' demek olan vurgusuna da tamamen katılıyoruz.
AKP Hükümeti, yargıyla kavga edeceğine batırdığı ekonomiye, halkın işsizliğine, yoksulluğuna çare aramalıdır. Ne yazık ki AKP'nin demokrasi anlayışı da demokrasinin olmazsa olmaz hukuk devleti olma anlayışı ve yargının bağımsızlığı ile ilgili anlayışı konusunda düşünceleri çarpıktır ve dahası sicili bozuktur.
Öyle olmasa, toplumun tümünü reddeden, bir anlayışın ürünü 'Yeni AKP Anayasasını' dayatmazdı. Yine öyle olmasa toplumun tümünün kabul edebileceği bir çözüm aramak yerine, Madrid'den bir girişimle türban sorununu ortaya atarak toplumu içinden çıkılmaz bir bölücülük tuzağına atmazdı. Öyle olmasa, hazırladığı sözde yargı reformu, daha da doğrusu 'AKP'nin Yargı Reformu Tasarısını', öncelikle kendi toplumu, kendi hukukçusuna sunmak, onlardan görüş almak yerine AB yetkililerine sunmayı düşünmezdi.''
Hükümetin, içte ve dışta bağımsız yargıya yapılan 'kabul edilemez saldırılara' karşı çıkmadığını iddia eden Sezer, ''Bu Hükümetin ve anlayışın sicili bozuktur. Derhal istifa etmelidir'' diye konuştu.
"DİKTATÖRLÜK ANLAYIŞI''
Sezer, gazetecilerin sorularını yanıtlarken de Hükümetin istifa etmesinin demokrasi etiği açısından da önemli olduğunu ifade ederek, ''Bir kapatma davası var. Bu davada Sayın Başbakan ve bazı bakanlar için yasaklama talebi var ama bunlar Hükümet etmeye devam ediyor. Bu bir demokrasi ayıbı...'' dedi.
Hükümetin, Yargıtay Başkanlar Kurulu açıklamasını ''siyasi'' olarak değerlendirmesini nasıl karşıladığının sorulması üzerine de Sezer, şöyle konuştu:
''Kusura bakmasın Hükümet, siyaset o bildirinin neresinde bilmiyorum. Yargıtayın açıklamasını yorumlamak bana düşmez ama orada siyasete değil, hukukun üstünlüğüne vurgu vardı. Demokrasiye vurgu vardı ve erkler ayrılığının sağlıklı işletilmesine vurgu vardı. Siyaset bunun neresinde? 'Biz konuşalım, biz saldıralım, gerekirse yargı mensuplarının araçlarını dinleyelim, baskı altına alalım. Aman hiç kimse konuşmasın karşımızda...' Bu bir diktatörlük anlayışıdır.''
Sezer, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Yargıtay Başkanlar Kurulunun açıklamasına ve uyarılarına dikkat edilmesini istedi.
Hukuk devleti olmanın gereklerine ve yargının bağımsızlığına, özünde kuvvetler ayrılığı ilkelerinin önemine vurgu yapılan uyarıya önem verilmesini, geç de olsa gereğinin yapılması gerektiğini ifade eden Sezer, şunları söyledi:
''Konu yaşamsal değerdedir. Yargıtay Başkanlar Kurulu, DSP olarak sürekli vurguladığımız bir anlayışa da dikkat çekiyor. Kurulun 'Bu davranışların, toplumun çözüm bekleyen sorunlarının ve gerçek gündeminin ötelenmesine, gelişimine harcanması gereken zamanın yitirilmesi' demek olan vurgusuna da tamamen katılıyoruz.
AKP Hükümeti, yargıyla kavga edeceğine batırdığı ekonomiye, halkın işsizliğine, yoksulluğuna çare aramalıdır. Ne yazık ki AKP'nin demokrasi anlayışı da demokrasinin olmazsa olmaz hukuk devleti olma anlayışı ve yargının bağımsızlığı ile ilgili anlayışı konusunda düşünceleri çarpıktır ve dahası sicili bozuktur.
Öyle olmasa, toplumun tümünü reddeden, bir anlayışın ürünü 'Yeni AKP Anayasasını' dayatmazdı. Yine öyle olmasa toplumun tümünün kabul edebileceği bir çözüm aramak yerine, Madrid'den bir girişimle türban sorununu ortaya atarak toplumu içinden çıkılmaz bir bölücülük tuzağına atmazdı. Öyle olmasa, hazırladığı sözde yargı reformu, daha da doğrusu 'AKP'nin Yargı Reformu Tasarısını', öncelikle kendi toplumu, kendi hukukçusuna sunmak, onlardan görüş almak yerine AB yetkililerine sunmayı düşünmezdi.''
Hükümetin, içte ve dışta bağımsız yargıya yapılan 'kabul edilemez saldırılara' karşı çıkmadığını iddia eden Sezer, ''Bu Hükümetin ve anlayışın sicili bozuktur. Derhal istifa etmelidir'' diye konuştu.
"DİKTATÖRLÜK ANLAYIŞI''
Sezer, gazetecilerin sorularını yanıtlarken de Hükümetin istifa etmesinin demokrasi etiği açısından da önemli olduğunu ifade ederek, ''Bir kapatma davası var. Bu davada Sayın Başbakan ve bazı bakanlar için yasaklama talebi var ama bunlar Hükümet etmeye devam ediyor. Bu bir demokrasi ayıbı...'' dedi.
Hükümetin, Yargıtay Başkanlar Kurulu açıklamasını ''siyasi'' olarak değerlendirmesini nasıl karşıladığının sorulması üzerine de Sezer, şöyle konuştu:
''Kusura bakmasın Hükümet, siyaset o bildirinin neresinde bilmiyorum. Yargıtayın açıklamasını yorumlamak bana düşmez ama orada siyasete değil, hukukun üstünlüğüne vurgu vardı. Demokrasiye vurgu vardı ve erkler ayrılığının sağlıklı işletilmesine vurgu vardı. Siyaset bunun neresinde? 'Biz konuşalım, biz saldıralım, gerekirse yargı mensuplarının araçlarını dinleyelim, baskı altına alalım. Aman hiç kimse konuşmasın karşımızda...' Bu bir diktatörlük anlayışıdır.''