Sezer Gül'ü neden kabul etmedi?

Vatan Gazetesi'nin haberine göre hafta başında Kıbrıs görüşmeleri için İsviçre'ye giden Dışişleri Bakanı Gül'ün randevu talebini geri çeviren Cumhurbaşkanı Sezer'in, Çankaya Köşkü'nde Beşiktaş Kültür Merkezi oyuncularını ağırladığı ortaya çıktı. BKM oyuncularından Demet Akbağ, ''Bana Bir Şeyhler Oluyor'' adlı oyunu eşiyle birlikte Ankara'da sahnelendiği ilk gün izleyen Sezer'e, geçtiğimiz Çarşamba günü teşekkür ziyaretinde bulunduklarını söyledi. İşte Akbağ'ın, Sezer çifti ve Çankaya Köşkü'yle ilgili gözlemleri: İade-i ziyarette bulunmak istediğimizi söyledik, kabul ettiler. Cumhurbaşkanı Sezer'in hassasiyetlerini bildiğimiz için ziyareti hiç kimseye haber vermeden gizlice gerçekleştirdik. DVD göndereceğiz Ankara'da daha önce 'Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü?' ve 'Oto-gargara' adlı oyunlarımıza gelmişlerdi. Ekip olarak, bizi çok sevdiklerini söylediler. Neleri seyrediyorlar, televizyonda nelerden hoşlanıyorlar, bunları bizimle konuştular. Filmimizi izlemeyi çok istediklerini söylediler. Ama başbaşa, protokol dışı sinemaya gitmenin zorluğundan bahsettiler. Başbaşa sinemaya gitmeyi özlemişler. Filmimizin DVD'sini yollayacağımızın sözünü verdik. Çok sıcaktılar Bizim 'Bir Demet Tiyatro' dizisinin takipçisi olduklarını öğrendik. Pek çoğumuz ilk defa gittiğimiz için Cumhurbaşkanlığı Köşkü ilginç geldi. Cumhurbaşkanımız ve eşi gerçekten sanki böyle bir protokol içinde değil de büyüğümüz bizi ağırlıyor gibiydiler. Çok sıcak ve samimiydiler. 'Sayın Sezer' yerine 'Ahmet Abi' dedim * Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı Gül'ü kabul etmedi, sizi etti. (Gevrek gevrek gülüyor) Onun nedenini bilmiyorum ama oyunumuza geldiler. Ona istinaden ziyarette bulunduk. Sonuçta ilk kez bir Cumhurbaşkanı gelmiş oldu oyunumuza. * Cumhurbaşkanı ve eşine ilişkin izleniminiz ne oldu? Bu kadar cana yakın, bu kadar sıcak karşılanacağımı düşünmemiştim. Yani önceden de sempati duyardım ama bu kadar sıcak bir ilişki kurabileceğimizi bilmiyordum. * Çok ciddi duranların içinde gizli bir stand-up'cı ruhu vardır ya; Cumhurbaşkanında da potansiyel bir espri kaynağı gördünüz mü? Valla gördüm. Ben o ciddiyetin yüzde 90'ının tevazudan kaynaklandığını hissedince bundan çok hoşlandım. Karşılıklı espriler yapıp durduk. * Mesela sizi terlikle karşıladılar mı? Yani ev sıcaklığı var mıydı yoksa çok mu devletti? Köşk'teki her adımınızda devleti hissediyorsunuz. Tek hissetmediğiniz şey Sezer ailesi. Hiç öyle protokolün insanı değiller. Doğrusu ben de değilim. 'Sayın, Sayın' derken dayanamadım; 'Size Ahmet Abi, Semra Abla desem olur mu?' dedim. * Ne yanıt verdiler? Çok hoşlarına gitti, güldüler. Çıkana kadar 'Ahmet Abi', 'Semra Âbla' dedim. * Özal dönemi ''Sanatçılara çok yakındı'' diye çok övülür; Sezer ise hep mesafeli bulunur. Bir karşılaştırma yapabilir misiniz? Buna katılmıyorum; Sezer ailesi de sanatçıları kabul ediyor, izlemeye gidiyor. Ama işin tanıtım kısmında belki prensipleri başkadır. Özallar bu sevgiyi sunuyorlardı. Mesela ziyaret sırasında Köşk'ün fotoğrafçısının çektiği fotoğrafımızın yayınlamamasını rica etmelerinden bile bunu çıkarmak mümkün. * Cumhurbaşkanı'nın oyuna geleceğim biliyor muydunuz? Biz Özel Kalem'in kendileri için yer ayırttığını sanıyorduk. Oyun başlamadan bir saat önce haberimiz oldu. Sahnede görünce heyecanlandım.