Sezer: Felsefe yeni kapılar açar
Abone olSezer, felsefenin bireyin ve toplumun karşı karşıya bulunduğu sorunları anlayabilmesinde yeni kapılar açtığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "felsefenin; özgürlükler,
demokrasi, insan hakları gibi değerlerin yerleşmesinde yaşamsal rol
oynadığını" belirterek, "Felsefe, bireyin ve toplumun karşı karşıya
bulunduğu sorunları anlayabilmek için yeni kapılar açar" dedi. "21.
Dünya Felsefe Kongresi"nin açılışında konuşan Sezer, felsefenin,
insanın yaşamını, değerlerini, amaçlarını sorguladığını dile
getirerek, "Varlığı bütün olarak ele almakta, temelde insanın
sorgulayabilme yeteneğine dayanmaktadır. İnsanın kendini ve evreni
tanıma, yaşamın anlamını ve varlık nedenini sorgulama ve benliğine
ulaşma isteğini, ancak felsefe karşılayabilir" diye konuştu. Bu
yönüyle felsefenin, insanın mutluluğu için bir araç olabileceğini
de vurgulayan Sezer, şöyle devam etti: "Eflatun'un erdem ve
mutluluğun felsefi bilgiyle gerçekleşeceğine işaret ettiğini
anımsatmak isterim. Bildiğiniz gibi, ünlü filozof Sokrates da
incelenmemiş, sorguya çekilmemiş bir yaşamın yaşanmaya değer
olmadığını söylemiştir. Felsefe, varoluşumuzun anlamıyla ilgili
temel soruları ele alır. Felsefi düşüncenin yöntemleri, insana her
konuda aklı yürütebilmesi için gerekli temelleri sağlar. Felsefe,
bireyin kendi hakkında düşünmesine de olanak sağlar. Bireyin,
günlük yaşamın üzerine çıkarak kendisi, yaşadığı çevre, toplum,
geçmiş ve gelecek üzerine anlamlı sorular sorması ve bu sorulara
yanıtlar araması, toplumsal yaşamı zenginleştirerek siyaset alanına
da derinlik kazandırmaktadır. Bu yönüyle, felsefenin siyasetle de
ilişkisi bulunmaktadır." Eleştirel, sorgulayıcı ve çözümlemeci
düşüncenin önem kazandığı dönemlerin, bilimsel üretim ve
aydınlanmacı gelişmelerin önünü açtığını vurgulayan Sezer,
dünyanın, ortaçağın karanlığından, skolastik düşüncenin dar ve
tutucu kalıplarından felsefi düşüncenin sorgulayıcı ve eleştirel
yaklaşımıyla çıktığını ifade etti. Türkiye'de felsefenin
kurumsallaşmasının Cumhuriyet döneminde başladığına işaret eden
Sezer, köklü bir geleneğe sahip olan Türk felsefesinin, ancak bu
dönemde laik ve çağdaş bir yaklaşıma kavuştuğunu vurguladı. Sezer,
şunları söyledi: "Ancak, felsefe yaşamımızın bugün ulaştığı düzeyi
yeterli bulmuyoruz. Ortaöğretim düzeyinde felsefe eğitimine daha
geniş yer verilmesi ve felsefenin okulda başlaması önem
taşımaktadır. Çağdaş bir felsefe eğitimi gençlerimize yeni ufuklar
açacak, daha güçlü bir tarih, toplum ve yurttaşlık bilinci
kazandıracaktır. Düşünce özgürlüğünün ön koşulu, özgür ve aydınlık
düşüncedir. Gençlerimize özgür düşüncenin anahtarını vermek
zorundayız. Genç kuşakların eleştirel düşünceye sahip, okuduğunu
anlayıp düşünen ve yeni düşünceler geliştiren, yaratıcı bireyler
olarak yetiştirilmesi, eğitim sistemimizin önceliklerinden biri
olmalıdır. Dogmalardan arınmış bir düşünce yapısına ulaşmanın
anahtarı, ancak felsefeyle elde edilebilir." Felsefeyi eğitim
sisteminde bulunması gereken noktaya getirmenin de tek başına
yeterli sayılamayacağını vurgulayan Sezer, "Ahlak, devlet, din,
dil, bilim, tarih ve hukuk felsefesi gibi alanlarda yapılacak
çalışmalar, günümüze ve geleceğimize ışık tutacaktır" dedi.