Sezer, Bankacılık Yasası'nı onayladı
Abone olBatık bankalardan tahsilatı daha da hızlandıran Bankacılık Yasası Cumhurbaşkanı Sezer tarafından onaylandı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer 5020 sayılı “Bankalar Kanunu
ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin kanunu onayladı.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre kanun yayımlanmak
üzere Başbakanlığa gönderildi. Kabul edilen yasayla, tahsili
hızlandırılması istenen alacaklar hazine alacağı olarak kabul
ediliyor ve bankaların içini boşaltma işlemleri de kara para suçu
kapsamına alınıyor. Yasa, 500 milyon dolarlık kredi diliminin
serbest bırakılması için 6. gözden geçirmenin koşullarından birini
oluşturuyor. Yasa ile getirilen önemli yeniliklerin başında,
BDDK’nın (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu) sadece
denetleme ve düzenleme görevini yerine getirmesi, TMSF’nin
(Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) ise mevduatın sigortası ile Fon’a
devredilen bankalardan yapılacak tahsilat ve alacakla ilgili
işlemler yapması geliyor. Oluşturulacak karar organı olan Fon
Kurulu, TMSF tarafından idare ve temsil edilecek. Fon Kurulu, ikisi
Hazine’den sorumlu bakan, ikisi Maliye Bakanı, biri Adalet Bakanı,
biri BDDK’nın ilişkili olduğu bakan, biri de BDDK Başkanı
tarafından önerilen biri başkan, biri ikinci başkan olmak üzere
Bakanlar Kurulu’nca atanacak yedi kişiden oluşacak. Adalet
Bakanlığı’nca önerilecek adayda bakanlık merkez teşkilatında
görevli hakimlerden Yargıtay üyeliğine seçilme niteliğine haiz olma
şartı aranacak. Yasa ile getirilen bir diğer önemli madde de, Fon
tarafından açılmış ve açılacak davalar ile temettü hariç ortaklık
hakları ile yönetim ve denetimin Fon’a intikal eden ve/veya
bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri
ilgili bakan, Bakanlar Kurulu veya kurul tarafından kaldırılarak
tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen veya İLK DAVA DANIŞTAY’DA
GÖRÜLECEK Fon tarafından tasfiye işlemleri başlatılan bankalar
tarafından eski yöneticiler ve denetçiler aleyhine aslen açılan,
takip edilen şahsi sorumluluk davalarında ispat külfeti davalılara
ait olacak. Yasaya göre, kurul kararları ile, miktarı 500 milyar
lirayı aşan Fon Kurulu kararlarına karşı açılacak idari davalar ilk
derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülecek ve acil işlerden
sayılacak. Kurul kararları ile miktarı 500 milyar lirayı aşan Fon
Kurulu kararları aleyhine açılan idari davalar da yürütmenin
durdurulması talebinin kabul veya reddi kararına yapılan
itirazların karara bağlanmasından önce tarafların istemi üzerine
duruşma yapılmasına da karar verilebilecek. Bu yasa kapsamına giren
suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturmalar BDDK’nın yazılı
bildirimi üzerine veya gecikilmesinde sakınca görülen hallerde
resen cumhuriyet savcılarına yapılacak. Soruşturmaların
sonuçlanmasına kadar, bu suç faillerinin her türlü mal, alacak,
para ve sair eşyalarına cumhuriyet savcısının emriyle el
konulabilecek. Ayrıca, bu kapsamda 3. şahsi nezdindeki mal ve
alacaklara da yine el konulabilecek. Bankanın kaynaklarını,
bankanın emin bir biçimde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde
doğrudan veya dolaylı olarak kendilerinin veya başkalarının
menfaatlerine kullandırmakla bankayı her ne suretle olursa olsun
zarara uğratarak kendilerinin veya başkalarının mal varlığının
artışına neden olmaları zimmet olarak kabul edilecek. Bu fiilleri
işleyenler hakkında 10 yıldan 20 yıla kadar ağır hapis, 20 milyar
liradan 80 milyar liraya kadar ağır para cezası verilebilecek.
Ayrıca, meydana gelen zararın hazine alacağı olarak müteselsilen
ödenmesine de karar verilebilecek. Yasaya göre, Fon tarafından
başlatılan ve/veya fona intikal eden bankalardan devir alınan
takiplerde borçlular tarafından yapılan tüm itirazlar, satış
dışında takip işlemlerini durduramayacak. Fon alacaklarının
tahsilini teminen Fon tarafından açılan davalarda verilen tedbir
kararları uyarınca, üzerine tedbir konulan para ve her türlü mal
hak ve alacaklar ve bu davalara konu alacaklar teminat oluşturacak.
Karar oluşuncaya kadar da bu devam edecek. Mahkemece karara
bağlanacak alacaklar ve tebdir konulan para mal ve her türlü
alacakların bedelinden bankanın Fon’a devrinden önce diğer bankalar
ve üçüncü kişiler lehine tesis edilmiş ve muvazaa bulunmadığı
ilgili tarafından ispat edilmiş sınırlı ayni haklar ile işçi
alacakları ve nafaka alacakları dışındakiler imtiyazlı alacak
olarak öncelikle tahsil edilecek. Bu düzenlemeyle bankanın Fon’a
devrinden önce diğer bankalar lehine tesis edilmiş ve muvazaalı
bulunmadığı ilgili tarafından ispat edilmiş sınırlı ayni haklarla
istisna getirilerek, bankacılık sisteminin korunmasının amaçlandığı
belirtildi. Öte yandan, yasanın, Fon Kurulu’nun oluşturulmasını
öngören maddesi, aynı zamanda şirketlerin hisselerinin veya
aktiflerinin dışında Fon’un devraldığı hisse dışında satış
öngörülerek, diğer hissedarların durumu korunmak suretiyle şirketin
tamamının faaliyetten alıkonulmasını da amaçlanıyor. Yasada yapılan
düzenlemeye göre, mahkemeye sunulan bilirkişi raporunun maddi olgu
ve fiili gerçeklerle bağdaşmadığı yönünde kuvvetli emare ve
şüphelerin bulunduğu kanaatine ulaşıldığı takdirde, bu bilirkişiler
hakkında diğer kanunlardaki hukuki ve cezai sorumluluklar saklı
kalmak şartıyla bu kanun mal bildiriminde bulunulması, rüşvet ve
yolsuzluklarla mücadele kanunu hükümleri uyarınca işlem yapılmak
üzere dava dosyasının tasdikli bir örneği yetkili Cumhuriyet
savcılığına gönderilecek. Yasayla, devlet davalarını takip temsil
edene hukukçulara da ayrıca 270 milyon lira tazminat ödenmesini
sağlandı. Kabul edilen bir başka maddeyle, milletlerarası tahkim
yoluyla çözümlenmesi öngörülen uyuşmazlıklarla ilgili davalarda da
Türk ve yabancı uyruklu avukatlardan doğrudan hizmet alınmasına da
olanak sağlandı. DANIŞTAY’IN GÖREVLERİ Danıştay 10. Dairesi’nin
görevleri de yeniden düzenleniyor. Danıştay 10. Dairesi, Türk
parasının kıymetini koruma mevzuatı, sermaye piyasası ve Bankalar
Kanunu’ndan doğan dava ve işlere bakacak. Bankalar Kanunu’nda yer
alan suçlarla irtikap, rüşvet, basit ve nitelikli zimmet, görev
sırasında veya görevinden dolayı kaçakçılık, resmi ihale ve alım ve
satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarının açıklanması veya
açıklanmasına sebebiyet verme suçlarından sanık olanlar hakkında
memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması hakkındaki kanun
hükümleri uygulanmayacak. Bankanın içinin boşaltılması olarak da
nitelendirilen fiiller, “karapara suçu” kapsamına alınıyor.
Karapara suçlarına ilişkin zaman aşımı süresi 10 yıldan 15 yıla
çıkarılıyor. İYİ NİYET KANITLANACAK Yönetimi ve denetimi TMSF’ye
geçen bankanın hakim ortaklarının banka kaynaklarını kullanarak
edindiği veya edindirdiği kabul edilen para, her türlü mal, hak ve
alacaklar üzerinde ilk kredinin veya banka kaynağının kullanıldığı
tarihten sonra üçüncü kişilere yapılan satış, devir ve temlik gibi
işlemler ile üçüncü kişiler lehine tesis edilen aynı ve şahsi tüm
haklar Fon’a karşı hükümsüz sayılacak. Bankanın Fon’a devrinden
önce satış, kira, devir ve temlik gibi işlemler ile aynı ve şahsı
hak tesisine ilişkin işlemlere taraf olan üçüncü kişiler iyi
niyetli olduklarını kanıtlamakla yükümlü olacak. Bankacılık
işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan bir banka
nezdinde tasarruf mevduatı hesabı bulunmamasına rağmen sahte olarak
düzenlenen belgeler veya sahte olduğunu bildiği belgeleri ibraz
ederek veya ettirerek, kendisine veya bir başkasına ödeme
yapılmasını hak eden kişilere, fiilleri daha ağır cezayı
gerektirmediği takdirde 4 yıldan 8 yıla kadar ağır hapis cezası
verilecek. Ödeme yapıldıktan sonra bu fiilleri işledikleri ortaya
çıkan kişilere bu cezanın yanı sıra ödenen tutarın 10 katı kadar
ağır para cezası verilmesi de öngörülüyor Banka, fon ve hazine
alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zaman aşımı süresi 20 yıla
çıkarılıyor.