Sezaryenli doğum oranı artıyor
Abone olDoğum uzmanları anne adaylarının mecbur kalmadıkları sürece normal doğuma özendirilmesini istedi.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Kadın
Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ali Vardar, anne
adaylarının tıbbi durumları olanak sağladığı sürece doğal doğuma
özendirilmeleri gerektiğini belirtti. Uzmanlar, son yıllarda
sezaryen uygulamalarındaki artışa dikkati çekerek, gebelerde risk
faktörünün yüksek olduğu durumlar dışında normal doğumun tercih
edilmesini öneriyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim
Üyesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ali
Vardar, son 30 yılda tıp alanındaki gelişmelerin, bebeğin doğum
öncesi sağlık durumunun takibi ve müdahalesinde büyük ilerleme
sağladığını, buna bağlı olarak da sezaryenli doğumlarda artış
meydana geldiğini söyledi. Kadınların sosyal hayattaki
aktivitelerinin artması ve evlilik yaşının yükselmesi ile “kıymetli
bebek” kavramının ortaya çıktığını ve riskli doğum kriterlerinin
değiştiğini vurgulayan Vardar, “Tüm bunlar doğum yöntemlerine etki
etti. Batı’da 1970’li yıllar öncesinde yüzde 5’lerde kalan
sezaryenli doğum oranı daha sonra yüzde 25’e kadar yükseldi. Yüksek
riskli gebeliklerde ise yüzde 40-50 oranında sezaryen tercih
ediliyor” dedi. Sezaryenli doğumlardaki artışın özellikle son
yıllarda dikkat çekici rakamlara ulaştığını ve bu yöntemin aileye
ekonomik açıdan da yük getirdiğini belirten Vardar, şöyle devam
etti: “Vakalarındaki artış çok gerekli olmayan durumlarda da
sezaryene başvurulduğunu gösteriyor. Oysa bu yöntem doğal doğuma
oranla daha maliyetli bir operasyondur. Gerçekten tıbbi açıdan
ihtiyaç duyulmadığı durumlarda tercih edilmemelidir. Bu yöntemin
ekonomik açıdan büyük bir yük oluşturduğu ve küçük bir ameliyat
olmadığı unutulmamalıdır.” Tercih ve riske dikkat Normal doğumun
uzun ve ağrılı bir süreç gerektirmesi nedeniyle anne adaylarının
çoğu zaman sezaryeni tercih ettiğini ifade eden Vardar, şunları
kaydetti: “Artık anestezi yöntemleri çok gelişti. Normal doğumlarda
da son derece ağrısız operasyonlar yapılabiliyor. Ayrıca,
unutulmamalıdır ki sezaryen, küçük bir ameliyat değildir. Bir karın
cerrahisidir ve karın cerrahisi sonrasında meydana gelebilecek tüm
komplikasyonları sezaryende görme riski vardır. Cerrahi olarak
hastaya yüklenen risk fazladır. Bu nedenlerle normal şartlar
altında devam eden ve risk taşımayan gebeliklerde, doğal doğum
tercih edilmelidir. Hasta ve doktor mutlaka bu konuda tüm
ayrıntıları konuşmalı ve ortak bir karar vermelidir.” Normal doğum
sürecinde hasta takibinin önemine dikkati çeken Vardar, “Anne adayı
çok yakından takip edilmeli ve riskli bir durum ortaya çıkması
halinde gerekli müdahale zamanında ve en doğru biçimde
yapılmalıdır” dedi. Vardar, anne adaylarının tıbbi durumları olanak
sağladığı sürece doğal doğuma özendirilmeleri gerektiğini
anlattı.