Sezaryen sonrası doğum
Abone olİlk doğumunu sezaryenle yapan kadınların normal doğum yapabilecekleri bildirildi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana
Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Mete İtil, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, belirli şartların oluşması halinde, ilk
bebeğini sezaryenle dünyaya getiren kadınların vajinal (normal)
doğum yapmasının mümkün olabildiğini söyledi.
İtil, Türkiye'de son zamanlarda gelişmiş merkezlerde ve seçilmiş
vakalarda sezaryen sonrası vajinal doğum yapılabildiğini söyledi.
Bunun rutin bir uygulama olmadığını ifade eden İtil, ilk sezaryenin
rahim darlığı gibi, diğer doğumların da bu yolla yapılmasını
gerektirecek bir nedenden dolayı gerçekleştirilmesi halinde, normal
doğumun mümkün olamayacağını bildirdi.
İtil'in verdiği bilgiye göre, sezaryen sonrası vajinal doğum
gerçekleştirilebilmesi için hem bebeğin hem de doğumun çok iyi
takip edilmesi, kan kaybından ölümlerin engellenmesi, kanama
halinde hemen kan verilmesi ve hastanın hemen ameliyata alınması
gerekiyor. İtil, bu şartların sağlanamaması halinde sezaryen
sonrası normal doğumun riskli olduğunu bildirdi.
SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUMUN RİSKLERİ
Anne adayının sezaryen sonrası vajinal doğum yapmak istemesi
halinde, doktorunun durum değerlendirmesi yaparak bunun risklerini
hastasına iyi anlatması gerektiğini vurgulayan İtil, şunları
söyledi:
''Sezaryen sonrası vajinal doğumda hem anne hem de bebeğin yaşamı
tehlikeye girebilir. Çünkü rahimde daha önce yapılmış ameliyata
bağlı nedbe dokusu (eski yara) vardır. Burası doğum ağrıları
sırasında yırtılabilir. Böyle bir yırtık oluşursa anne ve bebeğin
yaşamı tehlikeye girer. Bu riskle karşılaşmamak için, olanaklar da
yeterli değilse, sezaryenle gerçekleştirilen ilk doğumdan sonraki
doğumların da aynı yöntemle yapılmasında yarar vardır.''
İtil, teknik olanaklar geliştikçe ve hasta yoğunluğu azaldıkça
sezaryen sonrası vajinal doğum oranlarının artabileceğini
söyledi.
TÜRKİYE'DE SEZARYEN ÇOK YAYGIN
Türkiye'de sezaryenle doğum oranının arttığına işaret eden İtil,
Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği oranının yüzde 15-25 olmasına
rağmen, ülkedeki bazı hastanelerde bu oranın yüzde 60-70'lere kadar
çıkabildiğini belirtti. ezaryen yapılmasını gerektirecek şartların
belli olduğunu anlatan İtil, bunların dışında, hastanın kendi
isteği gibi durumların iyi değerlendirilmesi gerektiğini
kaydetti.
İtil, ''Normal doğumun avantajları ve sezaryenin dezavantajları
hastalara ayrıntılı olarak anlatılmalıdır. Bugünkü veriler
ışığında, herhangi bir endikasyonu olmayan olguda sezaryenin normal
doğuma üstünolduğunu savunmak mümkün değildir'' diye konuştu.