Seyyar silah pazarı

Savaş çanlarının giderek daha güçlü çaldığı Erbil'in en işlek köşelerinden biri de silah pazarı... Lüks Mercedes ve Toyota'larıyla pazarı dolaşan birçok Erbilli var. Burada yabancı gazetecilere çok iyi davranılmıyor ama yanımdaki peşmerge sayesinde sorun yaşamıyorum. Pazarın etrafında nöbet tutan KDP'ye bağlı peşmergelerin kontrolundan geçip dükkanları geziyorum. Silahların arasında hem daha önceki çatışmalarda kullanılanlar; hem de hiç kullanılmamış olanlar var. İsimlerini vermek istemeyen dükkan sahipleri silahların İran ve Irak'tan kaçak geldiğini söylüyor. Pazarın tek müşterisi Erbilliler değil. Silahından memnun olmayan, koleksiyonuna yeni bir kalaşnikof eklemek isteyen peşmergeler de pazarın müdavimlerinden... İşlerimiz iyi ama... Sabahın erken saatlerinde açılan pazar, 17.00'de kapanıyor. Yoğunluk öğle saatlerinde artıyor. Dinarların, dolarların havada uçuştuğu pazarda konuştuğum bir dükkan sahibi, "İşler hiçbir zaman şimdiki kadar iyi olmadı. Fakat ne yazık ki bizim işlerimizin iyi olması genelde işlerin iyi gitmediği anlamına gelir" diyor. Her yaş grubundan müşteri var. Ama baba-oğul gelenler ağırlıkta... Babalar markalarla ilgilenirken, çocuklar gözlerine kestirdikleri silahlarla poz vermeyi tercih ediyor. Pazardan silah almak için KDP'ye bağlı peşmergelerin tuttuğu deftere isim yazdırmak yeterli. Silah fiyatları ise her gün değişiyor. Kullanılmış bir kalaşnikofu 80 dolara alabilirken daha temiz bir kalaşnikofa 600 dolar fiyat biçilebiliyor. Kullanılmamış ve roketi de olan bir RPG ise 2 bin doları buluyor. "Suikast silahı" olarak bilinen Canas'ların fiyatı ise 100 dolardan başlıyor. Saddam bizi vurmaz Pazardaki en ucuz parça ise mermi ve 20 dolarlık el bombaları... En çok da onlar satılıyor. Pazardan bir kalaşnikof alarak ayrılan bir Erbilli, neden silahlandıklarını anlatıyor: "Bu savaşta Saddam'ın kolay kolay bizi vuracağını düşünmüyorum. Burada hem bizim ordumuz var hem de Amerikan askerlerinin gelip bizi koruyacağı söyleniyor. Aslında bizim kendimizi korumamıza gerek yok. Ama insan yine de ne olur olmaz diyerek ailesini savunmak ve kendisini güvende hissetmek için silah istiyor. Tabancam vardı. Buradan kaleşnikof aldım. Umarım hiç kullanmam" diyerek yaklaşan savaşta sivillerin de kendilerini ve ailelerini koruyacağını anlatıyor. TBMM yakışanı yaptı Tezkerenin reddi Erbilliler'e derin bir "oh" çektirdi. Türk askerini Kuzey Irak'ta görmek istemediklerini söyleyen Erbillilere 44 yaşındaki Saih Sabih tercüman oluyor: "Türkiye kendine yakışanı yaptı. Bizim için Saddam'dan kurtulup Türkiye'nin eline düşmek arasında fark yok. Bağımsızlık istiyoruz." Kaynak : Vatan