Şeyh Salih hoca konuştu
Abone olSerbest bırakılan 'Şeyh Salih Hoca' diye bilinen Salih Kurter kendini savundu.
Danıştay'a düzenlenen silahlı saldırının zanlısı Alparslan
Arslan'ın sık görüştüğü kişiler arasında bulunduğu iddiasıyla
tutuklanan ve sonrasında serbest bırakılan 'Şeyh Salih Hoca' diye
bilinen Salih Kurter kendini savundu.
Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Salih Kurter,
avukatların sık sık evine gelerek kendisinden fıkıh dersleri
aldığını söyledi. Kurter, "Doktorlar ve iş adamları da geliyor.
Sordukları sorular karşısında dini konularda bilgiler veriyorum.
Evime önce Avukat Süleyman Esen geldi. Birkaç defa geldikten sonra
da Alparslan'ı da getirdi. Konuşmazdı, bir tuhaftı. Elini başına
koyar ve dinlerdi. Herkes Alparslan'ın bu haline şaşırırdı. İlk
geldiğinde 'ben bir kıza aşık oldum, ancak kız Almanya'ya gitmiş ve
evlenmiş' dedi. Bu durumdan etkilenmiş olacaktı çünkü çok durgundu.
Bir gün gelip bana 'Irak'a gidip şehit olacağım' dedi. Ben de ona
'ne şehittir ne gazi, yoluna gider Niyazi' dedim. 'Böyle şehitlik
olursa, ben de gidip şehit olayım' dedim.
Bunun üzerine darılıp 2-3 ay gelmedi. Daha sonra Süleyman'a 'ben hocanın yanına gitsem, bana kızar mı?' demiş. Tekrar yanıma geldi. Bana, istemediğim halde televizyon ve VCD getirdi. Eve her geldiğinde tutuktu ve konuşmazdı. Aşağı yukarı 1.5 yıl gelip gitti" dedi. Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanmasının ardından Alparslan Arslan'ın kendisini ziyarete geldiğini ifade eden Salih Kurter, "'Ankara'ya gideyim mi?' dedi. Ben de 'ben ne bileyim' dedim. Bir anda kalktı, gitti. İki saat sonra tekrar yanıma geldi. Bana 'benim ismim ne?' dedi.
Ben de 'sen kafayı mı oynattın?' dedim. Çıkıp gitti. Yanımızda
olan arkadaşlara da 'ona mukayyet olun' dedim. İki gün sonra da
gidip bu olayı gerçekleştirmiş. Genel olarak olay bu. Sık sık
gelmiyordu. Bazen 3-4 günde bir gelirdi" diye konuştu. Kurter,
"Nasıl gözaltına alındınız?" sorusu üzerine, "Evden bazen
haftalarca çıkmam. 11 gün önce gece kapım çalındı. 'Polisiz'
dediler. İnanmadım ve 'sabah gelin' diyerek kapıyı açmadım. Onlar,
daha önceden Süleyman buradan çıktığı için onu görmüşler, ondan
anahtarı alıp evin kapısını açtılar. Evin her tarafını aradılar.
Bir şey bulamadılar. 'Bir şey yok' dediler ama daha sonra bizi
Ankara'ya götürdüler. Süleyman ile birlikte 4 gün gözetim altında
kaldık. İfademde, tüm bu anlattıklarımı sıraladım" açıklamasında
bulundu.
Silahı kendisinin temin ettiği yönündeki iddiaların asılsız
olduğunu belirten Kurter, "Benim silahla işim olmaz. Ben evden
çıkmıyorum zaten. Silahı nereden bulacağım. Silahı Süleyman'ın
bulduğunu söylüyorlar ama zannetmiyorum. Süleyman öyle bir insan
değil. Süleyman ve ben, esnaf aracılığıyla karıştım. O da diğer
avukatlar gibi gelip benden fıkıh dersleri alırdı. Ben ona 'Saf
Süleyman' derdim, o da bana kızardı. Gözaltında kaldıktan sonra
tutuklandım ve cezaevine gönderildim. Bir kaç gün sonra, sanırım
kamu avukatıydı gelip bana tahliye olduğumu söyledi. Akşam
saatlerinde cezaevinden çıktım" dedi.