Seyfi Oktay'dan ilginç Alevi isyanı
Abone olEski Adalet Bakanı Oktay, kendisiyle ilgili ortaya atılan iddialara sert çıktı. Oktay'a göre bunların hepsinin nedeni Alevi olması!
Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, bir kısım medya
tarafından kendisine yönelik linç uygulaması yapıldığını öne sürdü.
"Bu çevreler, geçmişte de mezhebimden rahatsız olduklarını açıkça
belirtiyorlardı" diyen Oktay, "Bir Alevi'nin Adalet Bakanlığı'na
atanmasını şaşkınlıkla karşılamışlar ve asla hazmedememişlerdi.
Hele hele Alevi inançlı bir gencin hakim ve savcı olmasını dünyanın
sonu gelmiş gibi değerlendiriyorlardı" ifadesini
kullandı.
Hakkındaki soruşturmanın gizli evraklarının gazete manşetlerine ve
televizyon ekranlarına taşındığını ve yargısız infaz yapıldığını
iddia eden Oktay, bakanlığı döneminde de aynı çevrelerce linç
hareketine maruz kaldığını savundu.
"Ben bakanlıktan ayrılalı 16 yıl, siyasetten ayrılalı ise 10 yıl
oldu" diyen Oktay, açıklamasında şunları kaydetti:
"Bakanlığım döneminde demokratik, laik ve hukuk devletine, hukukun
üstünlüğüne, özgürlükçü sisteme ve özellikle yargı bağımsızlığına,
adil yargılanma hakkına yaptığım ve yapmaya çalıştığım katkılar,
tarihe mal oldu. Sistemin demokratik değişim ve dönüşümünü o zaman
da kabullenememişlerdi. Bu çevreler, geçmişte de mezhebimden
rahatsız olduklarını açıkça belirtiyorlardı. Bir Alevi'nin Adalet
Bakanlığı'na atanmasını şaşkınlıkla karşılamışlar ve asla
hazmedememişlerdi. Hele hele Alevi inançlı bir gencin hakim ve
savcı olmasını dünyanın sonu gelmiş gibi değerlendiriyorlardı.
Yıllar önce TBMM kürsüsünden de belirttiğim gibi bu zihniyetin
sahipleri Alevi inançlı insanların bu ülkede var oluşlarını
kabullenememekte, birlikte yaşamayı hazmedememekte ve içlerine
sindirememektedirler. Öyle görülüyor ki bu saldırıların bir başka
amacı da var. Bilindiği gibi önümüzdeki günlerde anayasa
değişikliği halk oylamasına sunulacak. Şahsımla ilgili iddiaları
kullanarak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) sistemini
karalamak ve bu sistem hakkında şaibe yaratmak suretiyle anayasa
değişikliklerinin gerçekleşmesine hizmet etmektedirler.
Yaşamın doğal akışı içerisinde sürdürülen beşeri ilişkilerin anlam
ve mahiyetini değiştirerek, kamuoyunun yönlendirmeye ve yanıltmaya
yönelik bir kampanya oluşturulmaktadır. Kimselerle görüşmeden,
Robenson gibi mi yaşamalıydım?
Bana ulaşan bazı istemleri yedi kişiden oluşan HSYK'nın bir üyesine
iletmekle yargı baskı altına mı alınmaktadır?
Bir dost insanla, yargının göz bebeği olan bir yargıçla veya
başkalarıyla konuşmak, birlikte yemek yemek ne zamandan beri suç
oldu? Husumet ve düşmanlık duygularının ve duygulara dayalı olarak
gerçekleştirilen saldırıların bir hududu ve ölçüsü olmaz mı? Halen
İbni Sina Hastanesi'nde tedavi görmekteyim."