Seydişehir vekilleri tatmin etmedi
Abone olÖzelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın Seydişehir’deki Eti Alüminyum tesislerinin satışı konusunda getirdiği şartlar, TBMM KİT Komisyonu üyeleri tarafından yeterli b
Eti Alüminyum’un 2003 yılı hesaplarının genel görüşe sunulduğu
toplantıda, ÖİB temsilcisinin özelleştirme ihalesinde alıcılar için
getirilen "110 milyon dolarlık yatırım, maden ihracat yasağı, 49
yıl üretimin devamı, Oymapınar HES’in kullanımına sınırlama"
şartları hakkında bilgi verdikten sonra, KİT Komisyonu üyeleri, bu
şartların uygulanmasının zorluğuna işaret ettiler. Ak Parti Amasya
Milletvekili Hamza Albayrak, "özelleştirme satışlarında ihale
şartnamelerine uygun davranılmadığının bir vakıa" olduğunu
belirtirken, üretim şartı getirilen bir çok fabrikanın şimdi
çalışmadığına işaret etti. "Eti Alüminyum’un özelleştirilmesinin
TURBAN’ın özelleştirilmesinden farklı olduğunu ve farklısonuçları
olabileceğini" vurgulayan Albayrak, şöyle konuştu: "Şu anda enerji
öncelikli özelleştirmelerden kaç tanesi şartnameye uygun. Eti
Alüminyum’u kuran Rusya, kurduğu fabrikaya talip oluyorsa, bu
özelleştirmede çok daha iyi düşünmek lazım. Konulan bu 5 şart
değiştirilemez değil, mücbir sebeplerde değiştiriliyor. Öncelikle,
daha önceki özelleştirmelerde konulan şartların ne kadarı
uygulanıyor onu araştırmak lazım." "HUKUKDIŞI İLİŞKİLER" İDDİASI
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise "Eti Alüminyum’un
özelleştirme kapsamına alınmasında Başbakan, Maliye Bakanı, Enerji
Bakanı’ndan başlayan hukuk dışı ilişkiler bulunduğu yolunda
iddialar olduğunu" açıklarken, 20 yıldır yüksek maliyetle enerji
kullandığı için zarar ettirilen tesise, özelleştirme kapsamına
alındıktan bir ay sonra Oymapınar HES’in bağlanmasının düşündürücü
olduğunu söyledi. Oymapınar HES’in bağlandığı geçen yıl tesisin ilk
kez 26 milyon dolar kar ettiğini, 60 milyon dolarlık bir yatırımla
136 milyon dolar kar etmesinin mümkün olduğunu, bu yönde Rus ve Çin
firmalarının somut teklifler getirdiğini anlatan Kart, buna rağmen
"hukuk dışı ilişkilerle, gizli kapaklı özelleştirme süreci
yürütülmesinin, tesis çalışanlarını ve halkı rahatsız ettiğini"
belirtti. 2003 yılı Nisan ayında bazı yabancı yatırımcıların sahte
plakalı arabalarla ziyaret etmesinden sonra tesisin özelleştirme
kapsamına alındığını, bu kişilerin daha sonra Başbakan ile de
görüştüğünü ifade eden Kart, tesise talip olan firmalarının esas
hedefinin Oymapınar HES’i ve tesisin sahip olduğu 7 maden arama
ruhsatı olduğunu öne sürdü. Boksit madeninin yeni bir enerji
kaynağı olarak kabul edildiğini, tesisin de 150 milyar dolarlık
rezerve sahip bulunduğunun ifade edildiğini anlatan Kart, tesisin
satışında getirilen şartların yeterli olmadığını belirtirken, şöyle
konuştu: "110 milyon dolarlık yatırım şartının nasıl yerine
getirileceği çok muğlak. Alıcı firma, tesisin Antalya ve İzmir’deki
arsalarına sosyal tesis kurarak da yatırım yapabilir. Yatırımın
nereye yapılacağı, modernizasyon yatırımı olacağı şartnameye
konmalı. Şirket yatırımı yapmazsa, 5 yıl sonra 110 milyon dolar
ödeyecek, milyar dolarlık çıkarların söz konusu olduğu yerde 110
milyon dolar teminat nedir ki? Birincil maden ihracatı
yasaklanıyor, ama yarı mamul ve ikincil ürünler ihrac edilebilir.
Üretimin devamı şartı soyut bir düzenleme, şimdiye kadar nerede
uygulandı. Çalışanlara iş güvencesi yok, sadece tazminat güvencesi
var. Bunları değerlendirmek tarihi sorumluluktur." CHP Malatya
Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu da, Eti Alüminyum’un, halka ve
alüminyum sanayicilerine açılmasını önerirken, "özelleştirme adı
altında tesinin katledildiğini, ülkenin ithalata mahkum edildiğini"
söyledi. Aslanoğlu, işçiler için 50 trilyon lira tazminata para
bulunurken, tesisin doğalgaza dönüşümü için 10 milyon dolar kaynak
sağlanmamasını eleştirdi. Komisyonda, CHP Konya Milletvekili Atilla
Kart’ın "hukuk dışı ilişkiler" iddiası bazı AK Parti
milletvekillerinin tepkisini çekerken, Komisyon Başkanı Nurettin
Canikli, Başbakan’ın bazı firma temsilcileri ile görüşmesinin o
firmalara ihalede avantaj sağlanacağı anlamına gelmediğini, ihale
sürecinin şeffaf ve tüm firmalarının katılımına açık olmasının
önemli olduğunu söyledi. ETİ ALÜMİNYUM GENEL MÜDÜRÜ ARKAN KİT
Komisyonu’nda bilgi veren ve soruları yanıtlayan Eti Alüminyum
Genel Müdürü Ahmet Arkan, dünyanın sayılı entegre alüminyum
tesislerinden biri olan, 30 yıl önce Rusya tarafından kurulan Eti
Alüminyum’da çok ciddi bir modernizasyon yatırımı yapılması
gerektiğini belirtti. Arkan, "fabrika, 30 yıl öncesinin makinaları
ve teknolojisi ile çalışıyor. Bazı makinaların yedek parçası bile
kalmadı. Bazı fırınlar da satılmış, bunların geri alınması lazım"
dedi. Tesisin modernizasyonu ve kapasitesinin 60 bin tondan 110 bin
tona çıkarılması konusunda 1999 yılında hazırlanan rapora göre 330
milyon dolar yatırım gerektiğinin belirtildiğini anlatan Arkan,
ancak önceliğin kapasite artırımından önce modernizasyona verilmesi
gerektiğini, fabrikanın tam anlamıyla modernizasyonu için 110
milyon dolarlık yatırımın yeterli olacağını söyledi. Söz konusu
modernizasyon yatırımının yapılması halinde, fabrikanın tonu bin
710 dolar olan külçe alüminyum yerine, tonu 12 bin dolar olan uçak
alüminyumları üretebileceğini ve 1 milyar dolarlık ciroya
ulaşabileceğini ifade eden Mehmet Arkan, uçak alüminyumları
konusunda TAI, Boeing, Airbus’tan talep geldiğini, Eti
Alimünyum’un, "Türkiye’de uçak sanayiinin tüm alüminyum
ihtiyaçlarını karşılayacak tek tesis olduğunu" açıkladı. Oymapınar
Barajı’nın Eti Alüminyum’a bağlanmasından sonra geçen yıl tesisin
39 trilyon lira kar ettiğini, üretim maliyetleri içinde elektriğin
payının yüzde 34’ten yüzde 16’ya düştüğünü belirten Arkan, bu yıl
Mart sonu itibariyle 6.5 milyon dolar faaliyet karı, 5.8
milyondolar net kar elde ettiklerini bildirdi. Arkan’ın verdiği
bilgiye göre, Türkiye’de yılda tüketilen 555 bin ton alüminyumun
yüzde 12’si, 60-64 bin tonu Eti Alüminyum tarafından karşılanıyor.
Avrupa’da 19.8, ABD’de 29.2 kg olan kişi başına alüminyum tüketimi,
Türkiye’de 4.3 kg. Türkiye’de 35 milyon ton alüminyum rezerji
olduğunu, fabrikanın mevcut kapasitesine göre bu rezervin 70 yıl
kullanılabileceğini ifade eden Arkan, amacın, kapasiteyi artırıp
fazla alüminyum kullanmaktar ziyade, katma değeri yüksek alüminyum
ürünleri üretmek olduğunu vurguladı. İkramiyelerle, emekliliğin
cazip hale getirilmesi nedeniyle tesiste kalifiye eleman sorunu
yaşadıklarını, Mart sonu itibariyle bin 794 işçi, 294 memur, 101
mühendis, 23 tekniker-teknisyen olmak üzere toplam 2 bin 212
kişinin çalıştığını, ayrıca 555 taşeron işçi çalıştırmak zorunda
kaldıklarını anlatan Arkan, emekliliğini haketmiş 398 işçinin
ayrılması durumunda, tesisin durma noktasına gelebileceğini
söyledi. Bu arada uzmanlar, tesisi alacak firmanın kapasiteyi
artırıp rezervleri kısa sürede tüketerek, 49 yıl fabrikayı
çalıştırma zorunluluğundan kurtulabileceğini belirtiyorlar.
Tesisteki fırınların 1-3 saat elektirik kesintisi halinde
kullanılamaz hale geleceğine işaret eden uzmanlar, "mücbir sebepler
nedeniyle elektrikler 1-3 saat kesilirse, firma yine zorunlu üretim
şartından kurtulur" görüşünü dile getirdiler. Tesis ile ilgilenen
firmalar arasında, Rusya, Hong Kong, Japonya, Avrupa’dan çok sayıda
uluslararıs şirket olduğu belirtiliyor.