Seyahat Kültürü ve Kitaplar

Elimde otobüs biletim, omuzumda çantalarımın tatlı yorgunluğuyla otobüs ve uçak seyahat acentalarının arasında bir noktada durakladığımda dikkatimi çeken Urbanitas Cafe & Kitabevi oldu.

Alper TEKBAŞ alper@internethaber.com

Merhabalar,

Elimde otobüs biletim omzumda çantalarımın tatlı yorgunluğuyla otobüs ve uçak seyahat acentalarının arasında bir nokta da durakladığımda dikkatimi çeken Cafe, Kitabevi,yoga, plates ve sergi salonları olan Urbanitas’ın, sonrasında sahibi olduğunu öğrendiğim Fatih Bey ile Bodrum'a gidecekseniz hava ve yol durumu, Ankara’ya gidecekseniz uçak saatleri, Mardin ve Diyarbakır aktarmalı seferler derken koyu bir sohbete daldık.

Fatih Bey’e Urbanitas’ı Sordum 

“Urbanitas’ın anlamı Medeni şehir hayatı ve ince zeka (latince)” dedi.

Kuruluş: 2005

Ana konu: Kitap satışı,Cafe işletmeciliği; Konularına göre her tür kitap bulunur (Ders kitapları hariç).

Amaç Kültüre hizmet ve hoş bir ortamda vakit geçirip dinlenip yeme içme.

Merkezi bir yerimiz olduğundan Taksim meydanına 2 dk. bu sene yoga ve plates kurslarına başladık ve cafe üstü 2 katı bu doğrultuda kullanıma hazırladık.

Kitaplarımız arasında gezi ve tarih arkeoloji ağırlıklı olarak İstanbul, Türkiye, Oteller, bölgeler,Akdeniz denizaşırı yerler ve tüm Avrupa,Asya,Amerika şehirlerinin gezi rehberleri mevcut.Önceden haber verilmek kaydıyla 24 saat içinde istenilen her türlü kitap rehber getirtilebilir.

Gezi Kitaplarının Arasında Kayboldum

Evliya Çelebi den tutunda Alain de Botton’a değişik dillerde farklı yayın evleri tarafından yayımlanmış ülkeler, şehirler ve yapılar  üzerine birçok kitap ile baş başa kalmak, istiklal caddesinin kalabalık bir Cuma akşamını bana unutturduğu gibi, otobüs kalkış saatim bile aklımda değildi artık.

Bir şehri geride  bırakıp çok uzaklara gitmeden önce keşfettiğim bu müdavim mekan içindeki farklı enerjisi ile dikkatimi çekmeyi başardı.

Urbanitas Cafe & Kitabevi Sanki Bir Vaha

Kitapların arasındaki heyecanlı yolculuğum omzumdaki çantamı bile bırakmayı ve çantamın ağırlığını bana çoktan unutturmuşken, yumuşak sesiyle ve Prenses nidasıyla çocuklara sanki masallar anlatan bir enerji ile arkamdan gelen “yorulmuşsunuzdur size bir kahve ikram ede bilir miyiz ? organik ve ev yapımı tatlarımızı denemek ister misiniz? İlginç bulacağınızı umut ediyorum” diyerek tanıştığım Şölen Hanım ile birlikte a dan z ye Urbanitas’ın kapılarını araladım. Şehrin kalabalığı bir yana Urbanitas ta kendi evimdeyim.

Sanatçı kişiliği ve filmleriyle Türk sinemasının önemli ismi Şener Şen az önce ayrılmış sessizce derken, Yoga ve Plates derslerini henüz tamamlamış gülen yüzler enerji dolu sesler gördüğüm renkli simalardı. Şehrin stresini ve hareketli yoğun, iş stresini üzerlerinden attıkları her hallerinden belli idi.

Muhteşem Resim Ve Fotoğraf Sergileri

İstanbul da sanat dünyasını fotoğraf ve resim tutkunlarını farklı çalışmalarla, farklı zamanlarda buluşturan ve buluşturacak olan Urbanitas ta 24 Mayıs ta da dünden bugüne yaşayan Safranbolu dan fotoğraf karelerini sevenleriyle buluşturacak olan Safranbolu’lu fotoğraf sanatçısı İsmet Zühtü Saraçoğlu,

Unesco tarafından dünya miras listesine alınmış bir kentin fotoğraflarını sevenleri ile İstanbul da Urbanitas ta buluşturmanın mutluluğu içerisinde tüm fotoğraf sevenleri de bu sergiye bekliyor.

Tatilin Ayaklı Google’ından Tatilin İp uçları

Türk Turizminin adeta dünya ile buluşma noktası, seyahat tutkunlarının kütüphanelerinin vazgeçilmezi, turizm sektörünün güçlü markalarının isimlerinin bir arada buluştuğu, her sayfasında farklı bir tatilin reçetesini bulabileceğiniz çok yönlü ses getirecek Türk turizmine gönül vermiş kurum ve kuruluşların ortak sesi, el emeği göz nuru bir seyahat kitabı tüm ayrıntılarıyla Şubat 2012 de sizlerle buluşuyor.

Şölen Hanım’ın Şölen Tadında Lezzetleri

Fatih & Şölen çifti daimi mekanlarından birisi olacak olan kendine özgü, duvarlarında seyahati düşündüren gittiğinizde burada sizi özleyecek olan bir eviniz var dedirten ince ayrıntılarla doğallığı bir arada sunan tamda İstanbul’un göbeğinde sessiz, huzurlu ve dingin bir mekanı bulmak ve çok yönlü kullanım yelpazesiyle şehrin insanıyla bütünleşmiş bir yerin bende bıraktığı izlenimleriydi sizlere paylaştıklarım.

Şölen Hanımdan Tarifler ve Tüyolar

Daha az toksin alırsak daha ferah,hafif hissediyoruz kendimizi.Şeker, gıdasal toksinlerde başı çekiyor.Azaltırsak şekeri, domates,yumurta ve diğer bazı ürünlerin mümkünse organiğini kullanırsak daha bir "kuş gibi" hissederiz kendimizi...Yine de en önemlisi, saplantısız, olumlu yaklaşım,ama mümkün olduğunca doğal ürün kullanmak iyidir sanırız...

Bir öneri:Tatlı veya pasta-kek yaparken şeker oranını normalin 1/20 ila 1/2 arası tutun,gerisine karışmayın, -şeker tadında yaratılmış stevia bitki özü güzelce tamamlar.O kalorili,şeker tadı verirken şekeri düşürebilen sağlıklı bir besin.Bu ara  eczanelerde ve ekolojik ürün dükkanlarında bulunuyor. Silindir kavanoz 19.90 TL olsa da nice pasta kek yapılır bir kutuyla... Şekerli ürün yendikten sonra ağızda kalan yapış yapış şeker ve ağırlık hissi olmuyor,böylece;lezzet daha iyi oluyor...Şeker hastaları için ideal olduğu da OK lenmiş.Karton kutuda minik ambalajlı çay kahve  porsiyonları da var.

Mesela,kilo almak istemiyorsanız ama pasta seviyorsanız size unsuz, yağsız ve nerdeyse şekersiz bir pasta reçetesi...Kilo almak isteyen istemeyen herkes seviyor galiba  bu pastayı...

Fındık veya cevizli bir Alman tarifi.Şekerin yerine steviayı biz koyduk.Üstünü de pudra şekeri-limon yerine, süzme yoğurt- şekersiz frambuaz reçeli- limon  olarak değiştirdik.Hem hafif hem şık bir üst görünümü oluyor..Cafemiz de saygı uyandıran bir lezzet ...

Malzemeler: 10 kişi için: 8 organik yumurta(city farm,ıtır,sa de,flotty,keskinoğlu organik,mudurnu organik...)Doğal,köy,çiftlikten taze(tabii ki zaten çiftlikten) gibi ifadeler yanıltıcı olabiliyor,Sertifikalı organiği veya bildiğiniz köy ürününü bulmanızı öneririz.

300 gr ceviz veya fındık.Toplam aynı miktarda ikisi karışık da  iyi oluyor.

1 kaşık mümkünse  saf vanilya(ör:Beşiktaş Kırkambarlar'da var)

1 kaşık şekersiz kakao,ve 1 kaşık nescafe

 3-4 silme çorba kaşığı şeker ve zevkinize göre  stevia(Normal tarifte şeker 250 ya da 300 gramdı.)

Üstü için:                 

3 çorba kaşığı süzme yoğurt,zevkinize göre ve istediğiniz rengi yaratacak miktarda belki 2 çorba kaşığı şekersiz (Org.Koska,Yenigün doğal veya organiği var) frambuaz marmelatı.Hamura katılacak cevizin 10 tanesini kenara atın.

Tezgaha iki metal veya cam kap yoksa metal tencereler koyun.Yumurtaların beyazlarını sarılardan ayırın.Beyazları yüksek devirde sert kar gibi olana kadar minik bir tutam tuzla çırpın.Bir kenara koyun. Sarıları ayırdığınız diğer kapta biraz karıştırın,vanilya,nescafe,kakao,az şeker,stevia ve rondoda öğütülmüş fındığı  da sarılara katın.Şimdi kar gibi beyaz ve sert yumurta akını yavaş yavaş bir spatula veya kaşıkla sarılı hamura yedirin,Çok yavaş,hatta miksersiz.Akının kıvamı aynı kalsın diye.Steviayı ilk defa kullanıyorsanız son hamurun bir tadına bakın,şekeri yeterli mi?yoksa biraz daha steviayı(veya şeker) yavaşça ekleyin.Fırında  pervane işaretli kek şıkkında 150 derecede 50 dk pişirebilirsiniz.Fırını önceden ısıtmış olun.

Fırından çıkan turtanın üzerine süzme yoğurt,şekersiz frambuaz marmelatı ve yarım/bir limon suyunu karıştırıp temiz bir spatulayla yayın.Romantik,pembe bir renk oluştu,üzerine tam cevizleri istediğiniz gibi dizin.

Herhangi bir kekin şifon gibi yumuşak,kıvamının ayrı bir kalitede olmasını isterseniz:yumurtaların beyazlarını (sarı yanlışlıkla beyaza karışmasın,beyaz sarıya karışsa da olur) ayrı kapta minik bir tutam tuzla yüksek devirde bir kaç dk. çırpıp kar haline getirin.Sarıları diğer malzemelerle karıştırıp en son beyaz karı çok yavaşça sarılara yedirin,ve fırına verin.

 *Tuz olarak deniz tuzu doğal ve kesinlikle daha lezzetli.

En kolay yapılan tuzlu çörek veya pizza-kiş hamuru,en iyi sonucu veriyormuş."Az daha çoktur" .Şişli Ekolojiik Pazarı'nda öğrendiğim sade formül..O zamanlar sebzeli kiş yapmazdık , ara sıra esmer unlu çörek olurdu cafemiz de,iyicene olurdu, ama organik pazar'da kahvaltı için satılanlar çok hoştu bence.Formül basit:Un, deniz tuzu ve zeytinyağı.  Hamura katılan 1-2 yumurta aslında sertleştiriyor,gerek yok, yoğurt ve maya  da gerekli değil.Hele margarin,zaten kullanmazdık,biraz iyi zeytinyağı yetiyor. Biraz da su.. Karahanlar organik esmer/beyaz unu nisbeten uygun rakamlı.Doygun un da çok iyi. Esmer una biraz  beyaz un da katmak  iyi olabiliyor.Daha alışılmış ve şehirli  bir tada yaklaşılıyor.

Un,su,deniz tuzu ve zeytinyağı karıştı,içine maydanoz harika ama daha  pratik ve  lezzetli bir yol daha var.Haydi bu da bizden (!);Doğal adaçayı yaprağı kullanın,piştiğinde taze yaprak gibi olur,lezzeti özellikle seviliyor.Bunu her bekar, evindeki hazır malzemeyi birbirine katarak iyi kötü yapabilir. hazır çorba,paketini açıp tencereye boşaltmak, yada bu maddeleri karıştırıp fırına koymak,pek zorluk farkı yok.

 Tabii,  biz daha sofistike şeyler üretiyoruz(!) Pazu/ıspanaklı patatesli adaçaylı,çörekotlu kiş veya şimdi ısınan havalar için ince pizzanın  alt hamuru olarak kullanıyoruz bu formülü...  

Çok Uzaklarda…

İstanbul’a döndüğümde Urbanitas ailesiyle “Merhaba” sürprizim olacak bu keyifli yazı

Fatih & Şölen çiftine farklı bir sürpriz ve hediye olması dileğimle, bir gezginin kalbinden sizlerle paylaşılanlardı…

 

En kötü gününüzün ilk gün ki dostlukla atlatılması dileğimle yepyeni bir tatil yazısında görüşmek üzere tatil tadında kalın.