Bazı babalar vazgeçti çocuklarından, sınırsız öfkeye
kapılıp, işkence yaparak öldürmeye başladılar yavrularını…
İşkence gören çocukların vücutlarında sigara
yanıkları...
Bazı anneler ellerini bıraktı bebeklerinin,
vazgeçtiler anne olmaktan…
Kimisi işkence yaptı yavrusuna, düşmanı gibi, kimi
kaldırıp duvara fırlattı sinirlendiğinde bir eşya gibi…
Bazen birlik oldu ana babalar utancın içine attılar
kızlarını, kaydettiler yaptıklarını…
Sonra utanmış gibi gizlediler suratlarını!
Gazete okumaya korkar oldum artık, üç yaşındaki erkek
çocuğuna yapılan adiliğin kelimelere bürünmüş halini gördüm
internette…
Kelimelerden bile utandım sayelerinde!
Belki de tam da aynı saatlerde, başka bir ilde okey
oynayan iki kuzen arasında çıktı bir kavga. Kırmızı ikili
yüzünden!
Oyunu kazanmak için ihtiyacı olan kırmızı ikiliyi
atmayan kuzenini öldürdü…
Hakikaten!
Başka bir ilde yine ölümün erleri görev başındaydı ve
bir öğretmene döner bıçaklarıyla ceza kesmeye gitmişlerdi.
Parmaklarını kaybetti öğretmen…
Herkes bir başkasını kafasında suçlu ilan edip
öldürmeyi kendinde hak görüyor, kimileri hayata karşı duyduğu
nefretin yenilgisini yaşıyor kendi içinde…
Kimi yaşadığı sevgisizliği her gün suluyor kendi
kendine…
Semirtiyor vicdansızlığı yüreğinde…
Kimi içinde var etmeyi başaramadığı merhametin
eksikliğini yaşatıyor, bir bebeğe, işkence yapıp daha hayatın
başında kolunu kanadını kırıyor…
Ruhunda ve bedeninde onarılması güç tahribatlar
bırakıyor…
Hepimiz şiddetin parçalarını saçmaya başladık
etrafta…
Kollar, bacaklar, kafalar, zedelenmiş ruhlar,
örselenmiş yürekler, kırılan kalpler...
Kurşunlar uçuşuyor havada...
Ne zamandır tanışmalarımız bıçak yaralarıyla?
Ne zaman kurşuna değdi her birimizin teni ve biz ne
zaman öğrendik bu kadar nefret etmeyi?
Hep mi böyleydik biz?
Aynı görüşü paylaşmadıklarımızın, bir türlü
sevemediklerimizin, neredeyse ölmesine, öldürülmesine bile
sevinecek hale getiren ne bizi?
Biz mi beceremedik içimize sevgi yerleştirmeyi yoksa
başkalarının ezber fikirleri miydi beyinlerimizdeki?
Karşı takımın seyircileri, oyuncuları düşman,bizim
gibi düşünmeyen yazarlar düşman, sanatını icra eden müzisyen
düşman…
Aynı görüşü paylaşmıyoruz diye politikacı düşman…
Şiddet içimize işlemiş durumda...
Öyle ki, bazılarına evlatları dahi düşman!
Neden toplumca sevgiden bu kadar
uzaklaştık?
Ben bulamıyorum cevabını…
Sahi bilen var mı sevgiyi biz kalbimizden çıkarıp
nereye saklamıştık?
Yoksa emanete hıyanet eden bir emanetçiye mi
bırakmıştık?
twitter.com/nsrnylmz