Şevket Kazan günah çıkarttı

Anti demokratik 28 Şubat sürecinde hükümetten düşürülen REFAHYOL'un Adalet Bakanı Şevket Kazan, 10 yıl sonra özeleştiride bulundu. Kazan, yazdığı 'Refah Gerçeği' isimli kitapta post modern darbe ile nasıl bir haksızlığa uğradıklarını anlatarak, ilk kez kendi yaptıkları hataları da 'Bizim devirdiğimiz çamlar' diyerek sıraladı. Kazan, kendi devirdiği çamları şöyle sıraladı:

'MUM SÖNDÜ' LAFI HATAYDI

'Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık' eylemleri için 'mum söndürüyorlar' demiştim. Bu söz, pusuda bekleyen haberciler tarafından maksadı değiştirilerek Alevi vatandaşlara hakaret şekline sokuldu. Bu benim hatamdır.

YILMAZ HAVALARA GİRDİ

Rize Belediye Başkanı Şevki Yılmaz'a Rize dar geldi. Konuşma yapmaya bayılıyordu. Televizyon ekranlarında adını sık sık duyunca ister istemez havalara girdi. Partinin salon toplantılarında kendisini alkışlayanların, alkış derecesini ölçebilmek için salona çok defa yönetici ağabeylerinden sonra ama Erbakan Hocamızdan önce girmek gibi birtakım tavırlar sergilemeye başladı.

10 KASIM KONUŞMASI

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Şükrü Karatepe'nin 10 Kasım 1996'da Atatürk'ü anma törenlerine katıldıktan sonra RP il divanı toplantısında yaptığı konuşma... Gerek bu konuşması, gerek daha sonra sergilediği tutarsız davranışlar RP için gerçekten bir handikap oluşturmuştur.

CEYLAN DA SIKINTIYA SOKTU

Hasan Hüseyin Ceylan milletvekili olduktan sonra, dost meclislerinde konuştuğu rahatlıkla, basın mensuplarıyla da konuşmaya başladı. İster istemez hem kendisini hem de partiyi sıkıntılı duruma düşürenlerden birisi oldu.

KUDÜS GECESİ ÇAM DEVİRDİ

Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın çok önemli bir hatası RP'nin kapatılması gerekçeleri arasında yer aldı. Genel Merkeze haber vermeden düzenlenen gecede (Kudüs Gecesi) sarfettiği iddia edilen bazı sözleri, bir büyükelçiyi programa davet edip konuşturması, sahneye asılan afişlere ve sahnelenen piyes nedeniyle çam deviren RP'lilerden biri oldu.

Çelik, arabayı devirdikten sonra

"İbrahim Halil Çelik, inandıklarını pervasızca söylemeyi severdi. Böyle olunca da başı sık sık derde girerdi. 8 Mayıs 1997'de Meclis kulisinde basın mensuplarıyla şakayla karışık biçimde sohbet ederken yaptığı iddia edilen o konuşmaya gelinceye kadar. Haberin gazetede yayınlandığı gün, konuşmasının çarpıtıldığı açıklamasını yapıyordu. Ne denir? Araba devrildikten sonra..." Kazan, Kayseri'deki üniformalı gençler olayını da "kendilerinin hatası" olarak değerlendirdi.