Zordur işte aklınızla yüreğiniz arasındaki yolda sıkışmış
olmak.
Yüreğiniz aklınıza ters düşmüş, aklınız yüreğinize eziyet eder
olmuştur.
Siz sevdanızı yüreğinize sakladıkça, aklınız yüreğinizdekini
kirletmeye çalışır.
Siz direndikçe aklınız bin bir şeytanlıkları yapar durur.
O başkasının diye…
Soramazsınız, çünkü uzaksınızdır.
Sorgulayamazsınız çünkü gidendir.
Gidip sizi yolda bırakandır.
Yolda bırakıp, bir daha da dönüp bakmayandır…
Velhasıl arada kalmışsınızdır.
Aklınızla yüreğiniz arasında…
En kötü yerde…
Kavgalar yaşarsınız; kendi içinizde, kendinizden bile ötede.
Kazananın kaybedeceği, kaybedenin zaten kaybettiği bir
savaşta…
Tek galibin; ne yazık ki bitmez bir hasret olacağı içinizdeki
kargaşada…
Siz direndikçe; o gitse de benimdir diye.
Aklınız hep onu ve yaptıklarını gösterir durur; nasıl senin
diye…
İçinizi acıtırcasına…
Her sabah sana “günaydın,” demeyen, her akşam seni eskisi gibi
uyutmayan, her anını ilk sana söylemeyen kimle konuşur sürekli
tahmin et diye…
Gittiği gün küstüğün şüphe solucanlarını tek
tek yollar kalbine; kalbindeki sevginin ulaşılmaz büyüklüğüne
yakışmayacak şekilde.
Umursamazlığınızı zorlarcasına…
Kendinize susarsınız; içinizde onu korumak istercesine.
İçinizin acısını sevdanızın faturası olarak görerek…
Susarsınız; aklınızın gerçeklerinden
kaçarcasına…
“Olsun,” dersiniz kırgınlığınızı belli etmeden, sevginizi
bulandırıp, hayallerinizi kirletmeden.
Olsun…
“Ben sevdim ya!” dersiniz aklınıza inat.
“Canımdı ya!” dersiniz yüreğinizden, yüreğinizin başını dik
tutarak.
İlk günkü gibi…
“Canı sağ olsun yeter,” dersiniz bir de üstüne.
Yine onda kaldığınızı haykırarak…
Aklınıza inat…
Yüreklice…
Diğer yazı ve şiirlerimi takip etmek isteyenler için Facebook
sayfam;
Eklemek isteyenler için Twitter adresim;
Instagram adresim;
BİR AVUÇ SEVDA ADLI KİTABIMIN TRT TANITIMI