Seviyeli bir dedikodu keşösi
Abone olSerdar Turgut, medyayı yine eleştirdi. Turgut, medyayı ciddiyetsiz buldu. Hatta buna bir de niteleme sıfatı ekledi. Turgut, seviyeli bir dedikodu köşesinin haberini de verdi.
Serdar Turgut, yine medyayı bombaladı. Turgut, basını ciddiyetsiz buldu. Turgut, medyadaki seviyesizlikleri gözler önüne serdi. Sırf bunlara inat, ne savaş açan Turgut, daha seviyeli bir dedikodu köşesinin sinyalini verdi...
Yazı: Serdar Turgut
Kaynak:
Medyada ve hayatın diğer alanlarında vahim bir ciddiyet terörü estirilmektedir. Bu uzun süredir böyledir. Bazı insanların kendileri uymasalar bile tanımladıkları bir ciddiyet tanımı var, bu tanıma uymayan hareketleri, yazıları, haberleri hiç tasvip etmiyor gözüküyorlar. Böyle davranıyorlar diyemiyorum sadece gözüküyorlar çünkü ciddiyet terörü estirenlerin neredeyse tamamı tasvip etmedikleri şeylerden en çok hoşlanan kesimdir de. Bunun örneğini hayatın her alanında görebiliriz. Örneğin birden toplumda bir televizyon programı hakkında başlayıverir, ciddiyet teröristleri bu programın ne kadar sudan, ne kadar basit ne kadar anlamsız olduğunu söylemeye başlarlar, ondan sonra bir de bakarsınız ki aleyhinde konuşulan program, tüm ölçümlerde bir numaraya yükselmiş, dahası bilimsel tespitler de gösterir ki, o programın aleyhine en çok konuşan toplum kesimleri aynı programın en sadık izleyicisi olmuştur.
Yazılı medyada da ciddiyet terörü estirilir. Yıllardır bir ciddi haber ve ciddi gazetecilik tanımı yapılır ve insanlar ilkelerini bu ciddi gazeteciliğe göre ayarladıklarını söylerler, tasniflerde bulunurlar sonra bakarsınız ki çalıştıkları ve değer verdiklerini söyledikleri gazetelerde boy boy onların sevmediklerini anlattıkları haberlerden yayınlanır...
Bu neden böyle olur acaba, insanlar genel beğeniler ve popüler olanlar konusunda neden dürüst konuşup davranamazlar. Bunun cevabı yazının başında değindiğim ciddiyet teröristleridir çünkü bunların söylemi ne yazık ki medyayı ve düşünce sistemimizi teslim almış durumdadır. Halbuki esas olanın ciddiyeti hak eden haberde ciddi olunması ve biraz eğlenmeyi gerektiren haberde de biraz eğlenmenin doğru olduğunu ve bunu yaparken de okuyucuyu kandırmamanın daha doğru olduğunu söylemeliyiz. Her ülkede gazeteler ortamlarının kültürel ortamını ve okuyucuların hayattan beklentilerini görüntüleriyle ve haberleriyle yansıtmak zorundadır. Bir İngiliz gazetesini aynen model olarak Türkiye'de uygulayamazsınız, keza New York Times gazetesine benzer bir gazete Türkiye'de başarılı olamaz, Türk insanı hayata sarılmış ve kıpır kıpırdır, neşeli ve cevvaliz bizler, tüm olumsuz koşullara rağmen hayatı neşeli yaşamaya çalışırız ve yenilgiyi kolay kabul etmeyiz. Avrupa Birliği, Türklerin bu yanını yeni keşfetmekte olduklarından şaşkın ve paniktedirler. Başta gelen Türk gazeteleri işte bu nedenlerden dolayı özel bir görüntü içindedirler. Türk gazeteleri halkın hem bir tabloid gazeteden beklentilerini hem de ciddi bir gazeteden beklentilerini aynı anda karşılamak zorundadır. Ciddiyet teröristleri hemen bu işi de çarpıtırlar ve tabloid lafını çarpıtarak yalan ile özdeşleştirip saldırıya geçiverirler. Halbuki tabloid gazetecilik yalan haberle özdeşleştirilemez. Tabloid özel bir gazetecilik türüdür, yaşamda popüler olanın heyecanlı olanın, şık olanın konuşulanın arayıp bulunmasıdır tabloid gazetenin altında yatan dinamik. Bir defasında New York Times'in yayın yönetmenine 'sizin sabah işe geldiğinizde ilk göz attığınız rakip gazete hangisidir' diye sorulmuştu ve ona Washington Post'tur veya Boston Globe'dur diyeceği beklenmekteydi ama 'işe gelir gelmez ilk olarak New York Post tabloid gazetesini okurum çünkü şehrin, New York'un dinamiğini en iyi bu gazete yakalamakta ve anlatmaktadır' demiştir.
Bunları neden anlattığıma gelince; ben bir süredir arkadaşlarıma İstanbul'un ve Türkiye'nin dinamiğini yakalayacak bir dedikodu köşesi başlatmalıyız demekteyim ve hazırlanın talimatını verdim. Bunu söyler söylemez ciddiyet terörizmi gayet tabii ki hortladı. Hayatın bu yanı ile ilgili dürüst davranmak varken neden bu taraf hiç önemli değilmiş veya önemsizmiş gibi davranmak zorundayız ki bilemiyorum. Halbuki bu şekilde davrananlar gerektiğinde 'ciddi gazetelerin birinci sayfasını bu tür haberlerle doldurabilir, bu mu iyidir yoksa benim tercih ettiğim gibi her habere hak ettiği yeri vermek ve bu ayrımlar konusunda okuyucuya açık olmak mı daha doğrudur. Ben ikincisinden yanayım ve başarabilirsek New York Times gazetesinin yayın yönetmeninin bayılarak her sabah okuduğunu söylediği New York Post gazetesinde altıncı sayfada, altıncı sayfa adı altında her gün yayınlanan dedikodu köşesinden esinlenen yeni bir köşeyi başlatmak için uğraşıyorum. İçerik olarak hafif de olsa ciddi bir gazetecilik çalışması gerektiren, dördüncü sayfa adını vereceğimiz bu köşe kıvamını bulduğu anda sizlere sunulacaktır. Ciddiyet teröristlerine yeni saldırı malzemesi çıkması muhtemeldir.
Yazı: Serdar Turgut
Kaynak:
Medyada ve hayatın diğer alanlarında vahim bir ciddiyet terörü estirilmektedir. Bu uzun süredir böyledir. Bazı insanların kendileri uymasalar bile tanımladıkları bir ciddiyet tanımı var, bu tanıma uymayan hareketleri, yazıları, haberleri hiç tasvip etmiyor gözüküyorlar. Böyle davranıyorlar diyemiyorum sadece gözüküyorlar çünkü ciddiyet terörü estirenlerin neredeyse tamamı tasvip etmedikleri şeylerden en çok hoşlanan kesimdir de. Bunun örneğini hayatın her alanında görebiliriz. Örneğin birden toplumda bir televizyon programı hakkında başlayıverir, ciddiyet teröristleri bu programın ne kadar sudan, ne kadar basit ne kadar anlamsız olduğunu söylemeye başlarlar, ondan sonra bir de bakarsınız ki aleyhinde konuşulan program, tüm ölçümlerde bir numaraya yükselmiş, dahası bilimsel tespitler de gösterir ki, o programın aleyhine en çok konuşan toplum kesimleri aynı programın en sadık izleyicisi olmuştur.
Yazılı medyada da ciddiyet terörü estirilir. Yıllardır bir ciddi haber ve ciddi gazetecilik tanımı yapılır ve insanlar ilkelerini bu ciddi gazeteciliğe göre ayarladıklarını söylerler, tasniflerde bulunurlar sonra bakarsınız ki çalıştıkları ve değer verdiklerini söyledikleri gazetelerde boy boy onların sevmediklerini anlattıkları haberlerden yayınlanır...
Bu neden böyle olur acaba, insanlar genel beğeniler ve popüler olanlar konusunda neden dürüst konuşup davranamazlar. Bunun cevabı yazının başında değindiğim ciddiyet teröristleridir çünkü bunların söylemi ne yazık ki medyayı ve düşünce sistemimizi teslim almış durumdadır. Halbuki esas olanın ciddiyeti hak eden haberde ciddi olunması ve biraz eğlenmeyi gerektiren haberde de biraz eğlenmenin doğru olduğunu ve bunu yaparken de okuyucuyu kandırmamanın daha doğru olduğunu söylemeliyiz. Her ülkede gazeteler ortamlarının kültürel ortamını ve okuyucuların hayattan beklentilerini görüntüleriyle ve haberleriyle yansıtmak zorundadır. Bir İngiliz gazetesini aynen model olarak Türkiye'de uygulayamazsınız, keza New York Times gazetesine benzer bir gazete Türkiye'de başarılı olamaz, Türk insanı hayata sarılmış ve kıpır kıpırdır, neşeli ve cevvaliz bizler, tüm olumsuz koşullara rağmen hayatı neşeli yaşamaya çalışırız ve yenilgiyi kolay kabul etmeyiz. Avrupa Birliği, Türklerin bu yanını yeni keşfetmekte olduklarından şaşkın ve paniktedirler. Başta gelen Türk gazeteleri işte bu nedenlerden dolayı özel bir görüntü içindedirler. Türk gazeteleri halkın hem bir tabloid gazeteden beklentilerini hem de ciddi bir gazeteden beklentilerini aynı anda karşılamak zorundadır. Ciddiyet teröristleri hemen bu işi de çarpıtırlar ve tabloid lafını çarpıtarak yalan ile özdeşleştirip saldırıya geçiverirler. Halbuki tabloid gazetecilik yalan haberle özdeşleştirilemez. Tabloid özel bir gazetecilik türüdür, yaşamda popüler olanın heyecanlı olanın, şık olanın konuşulanın arayıp bulunmasıdır tabloid gazetenin altında yatan dinamik. Bir defasında New York Times'in yayın yönetmenine 'sizin sabah işe geldiğinizde ilk göz attığınız rakip gazete hangisidir' diye sorulmuştu ve ona Washington Post'tur veya Boston Globe'dur diyeceği beklenmekteydi ama 'işe gelir gelmez ilk olarak New York Post tabloid gazetesini okurum çünkü şehrin, New York'un dinamiğini en iyi bu gazete yakalamakta ve anlatmaktadır' demiştir.
Bunları neden anlattığıma gelince; ben bir süredir arkadaşlarıma İstanbul'un ve Türkiye'nin dinamiğini yakalayacak bir dedikodu köşesi başlatmalıyız demekteyim ve hazırlanın talimatını verdim. Bunu söyler söylemez ciddiyet terörizmi gayet tabii ki hortladı. Hayatın bu yanı ile ilgili dürüst davranmak varken neden bu taraf hiç önemli değilmiş veya önemsizmiş gibi davranmak zorundayız ki bilemiyorum. Halbuki bu şekilde davrananlar gerektiğinde 'ciddi gazetelerin birinci sayfasını bu tür haberlerle doldurabilir, bu mu iyidir yoksa benim tercih ettiğim gibi her habere hak ettiği yeri vermek ve bu ayrımlar konusunda okuyucuya açık olmak mı daha doğrudur. Ben ikincisinden yanayım ve başarabilirsek New York Times gazetesinin yayın yönetmeninin bayılarak her sabah okuduğunu söylediği New York Post gazetesinde altıncı sayfada, altıncı sayfa adı altında her gün yayınlanan dedikodu köşesinden esinlenen yeni bir köşeyi başlatmak için uğraşıyorum. İçerik olarak hafif de olsa ciddi bir gazetecilik çalışması gerektiren, dördüncü sayfa adını vereceğimiz bu köşe kıvamını bulduğu anda sizlere sunulacaktır. Ciddiyet teröristlerine yeni saldırı malzemesi çıkması muhtemeldir.