Sevilay Yükselir'e defol git şoku
Abone olHamburg'da panele katılan Sevilay Yükselir, kendisine yönelik şok protestoyu köşesinde anlattı.
Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, Hamburg Türk Basın Birliği'nin daveti üzerine gittiği Hamburg Etnografya Müzesi'nde düzenlenen panelde başına gelenleri yazdı.
"Bir daha da gelmem Hamburg'a" başlıklı bugünkü yazısında yazar, diğer konuşmacı Erdoğan Aydın'ın hukuk ve demokrasi alanında iktidara yönelik ağır eleştirilerine itiraz edince, salonun ayağa kalktığını yazdı.
"Defol git!" ve "çık dışarı, yuh" sesleri arasında kalakaldım. Anlatmak istediklerimi anlatamadım. O an anladım ki ben neyi ifade etmeye çalışırsam çalışayım beyhudeydi" diyen Yükselir, oradakilerin kendisini iktidar yandaşı olarak gördüğü için aşağılamaya geldiğini savundu.
Kimseyi ikna edemeyeceğini gördüğü için susma hakkını kullanıdığını yazan yazar, sonrası neler yaşandığını böyle anlattı:
20 DAKİKA BOYUNCA TÜRKİYE ALEYHTARLIĞI
"Bunun üzerine salon biraz sakinleşti ama benim tadım kaçtı. Israr üzerine kısa bir bitiriş konuşması yapıp sözü Erdoğan Aydın'a devrettim tekrar. Sağ olsun aldı tekrar sazı eline ve soluksuz tam 20 dakika boyunca bir kez daha Türkiye aleyhtarlığı yaptı. Ona göre, çözüm süreci yalandı. Bu iktidar hem Kürtler'i hem Aleviler'i paçavra gibi kullanmıştı. Yaptıkları tek iş ceplerini doldurmaktı. Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanmış en büyük yolsuzluğu örtbas etmek için bir Paralel Çete yalanı uydurmuşlardı. 12 yıl boyunca insan hakları adına en ufak bir iyileştirme yapmamışlardı. IŞİD'e hem silahı veren hem de gençleri örgütleyip gönderen bizatihi Türkiye devletiydi. Ve daha neler neler.
Ben ajitasyon gördüm ama böylesine inanın ilk kez denk geldim. Beynim uyuştu, Aydın'ın anlatımları karşısında. Üzüldüm, ülkemde yaşayan milyonlar adına kahroldum. İktidarın elbette eleştirilecek ve hatta yerden yere vurulacak tarafları vardır ama be kardeşim, iyi yaptıkları hiçbir şey de yok mu? Ayrıca nedir bu iktidara nefretten dolayı Türkiye'yi dış dünyada beş paralık bir ülke gösterme hastalığı! Yazık, çok yazık!"