Sevgililer Gününde tüyolar
Abone olSevglinize hediye olarak vereceğinizin çiçeklerin başka başka anlamlar taşıdığını biliyor muydunuz?
İnsanlığın tanıdığı ilk çiçeklerden birisi olan gülün, aşkı,
umudu ve ihtirası, lalenin talihi, meşenin misafirperverliği, çilek
çiçeğinin ise saygı, sevgi ve mükemmelliği simgelediği
belirtildi.
Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma
Vakfı (TEMA) tarafından yayınlanan araştırmaya göre, kusursuz
güzelliğin ve mükemmelliğin sembolü olan gülün, botanikçiler
tarafından tanımlanan ve sınıflanan 200 çeşidi bulunuyor. Doğu
mitolojisinde gül, aşkın her çeşidinde sevgiliyi, tasavvufta ise
ilahi güzelliği temsil ediyor. Osmanlı sanatında gül, 18. yüzyıldan
sonra natüralist üslupla en yaygın biçimde resmedilen çiçek olarak
ortaya çıkıyor.
Yapılan araştırmalara göre, kırmızı gül, "Seni seviyorum, sana
aşığım" sözcüklerini ifade ederken, pembe gül, zarafet, incelik,
hafifliği; sarı gül, arkadaşlık ve neşeyi; kayısı gül, arzu ve
heyecanı; beyaz gül, saflık ve gizemi temsil ediyor.
Batı mitolojisine göre anayurdu İran olan lale ise 'talih muskası' olarak tanımlanıyor. İran mitolojisine göre lale, bir yaprağın üzerindeki çiy tanesine yıldırım düşmesi sonucu ortaya çıktı. Lalenin ve lale kültürünün Anadolu'ya Türklerle birlikte geldiği düşünülürken, Türk süsleme sanatında lalenin 13. yüzyıldan itibaren stilize edildiği, Selçuklu anıtlarında, yazma kitap ve kaplarında görülmeye başlandığı kaydediliyor.
Dünya tarihinde ilk lale deliliği (tulipomania) 16. yüzyılda İstanbul'da yaşandı. Lale kelimesinin Osmanlıca yazılışında, harflerin sıraları değiştirildiğinde Allah ve hilal kelimelerinin elde edilmesi laleye olan düşkünlüğü iyice arttırdı.
Lale merakı, Avrupa'da 16. yüzyılın ikinci yarısında yayılmaya
başlarken, 17. yüzyıl başlarında Hollanda'da çılgınlık halini aldı.
1636 yılında lalenin ender türlerine talep birden artarken,
Amsterdam, Rotterdam, Harlaem, Leyden, Hourn gibi şehirlerdeki
borsalarda düzenli pazarlar oluşturuldu. Tek bir lale soğanına
bütün servetini yatıranlar çıktı.
Meşe ağacı ise misafirperverliğin sembolü olarak anılıyor. Birçok
kültürde güçlü ve önemli bir ağaç olarak bilinen meşenin, barış ve
koruma gücüne sahip olduğuna inanılırken, Kelt mitolojisinde meşeye
çok önem verildiği, meşenin erdemin sembolü haline getirildiği
kaydediliyor. Eski inanışlara göre, bir çocuğun boynuna asılan meşe
palamudunun çocukları koruyacağı düşünülüyordu.
Çilek çiçeği de saygı, sevgi ve mükemmelliği simgeliyor. Çileğin
kırmızı beyaz çiçeklerinin insanı çağırdığı sanılırken, öngörüye
sahip kişilerin çiçeğin büyüsüne karşı koymayı başardıkları
vurgulanıyor. Almanya'nin Bavyera bölgesinde çiftçiler ineklerin
boynuzları arasına bir çilek sepeti yerleştirip, daha çok süt
almasına sağlayacağına inanıyorlar.
Ayrıca, 'unutma beni' çiçeğinin ise gerçek aşk ve hatıra anlamına
geldiği belirtiliyor. Çiçeğin adı eski bir Avusturya halk
hikayesinden gelirken, iki aşığın Tuna Nehri boyunca yürürken
yaşadıklarından dolayı bu çiçeğin, sevgi ve aşkı anımsattığı
vurgulanıyor. Kelt mitolojisinde unutma beni çiçeğinin peri
hazinelerine giden yolu açtığı düşünülüyor.