'Sevgili seçmen beni yıka!'

Bahri Kayaoğlu
Haber-Analiz
bahri@internethaber.com
GSM: 0 555.396 02 03

Kadir Çöpdemir, NTV'de yaptığı programda 'bilinçli seçmen' arıyor.

Kadıköy'de, Beşiktaş'ta, Şişli'de, Üsküdar'da, Beyoğlu'nda, Eminönü'nde ve Boğaz'da..

Sanırım hala bulamadı.

Mikrofon uzatılanlar bu seçimden de umutsuz. Yüzlerde kaygısızlık, ifadelerde, 'bana ne'cilik hakim. Beş yıl boyunca 'Kendilerine' hizmet edecek birine seçim günü gidip oy verecekler. Kural yerini bulsun diye.. Nasıl olsa, 'gelen gideni aratacak.

Esenyurt'tayım.

Sokaklarda rastgele insanları durdurup konuşuyorum. Dükkanlara girip esnafla sohbet ediyorum. Kapı önlerinde kümelenmiş hanımların arasına karışıyorum..

Burda galiba 'giden' olmayacak.

Halk kararını çoktan vermiş.. Daha doğrusu onbeş yıl önce vermiş ve hiç değiştirmemiş. Bu seçimde de değiştireceğe benzemiyor. Yüzlerde kararlılık hakim..

Serhat Yoncalı. Emekli. Onbeş hane oyu var. "Tek fire vermez" diyor. Hepsi Gürbüz Çapan'a. Bayram Avcı. Serbest meslek sahibi. En az kırk oyu var, Çapan'a. Mustafa Dağ, esnaf; "Başka kimimiz var ki? O'na vereceğiz tabi" diyor. Gülseren Andıç, ev hanımı; "Buralar çamur deryasıydı oğul" diyor, " şimdi bal dök, yala. Allah Başkandan razı olsun, oyumuz O'na helal olsun"..

Gözlem araştırma sonucumdan Esenyurt'ta Çapan, 'tulum' çıktı. Sadece bir-iki kişi SHP'nin diğer partilerle yaptığı 'ittifak'tan zarar gelebileceğini yarım ağızla söyledi ise de, o da 'deve de kulak' kaldı.

Akşam üzeri Gürbüz Çapan'ın İncirtepe mahallesinde kahve toplantısı varmış. 'Gidip orada ki havayı da bir görelim' dedik.

Gittim ki, ne kahvesi.. Sokağa girmek mümkün değil. Bütün mahallenin insanı toplanmış. Davullar çalıyor, halaylar çekiliyor, düğün dernek.. Sanki 29 Mart sabahı, seçim kazanılmış kutlamalar yapılıyor. Kalabalıktan birine; "bu ne hal" diye soracak oldum, yüzünde ki coşkuyu gördüm, vazgeçtim.

Başkan geldi.

Cadde başından sokağın içinde ki elli metrelik 'kahve' uzaklığını izdihamdan on dakika da ancak geçebildi. Adı 'kahve toplantısı' ama sokak baştan başa insan dolu. Genç, yaşlı, erkek kadın, çocuk.. Evlerin balkonları salkım saçak.

Kahveden bir sandalye getiridi, sokağın ortasına konuldu. Başkan, üstüne çıktı. Birde mikrofun buldular ama kablosu halkın arasından geçtiği için basıyorlar, ses bozuk..

-Galiba bir düşmanım var, diyerek mikrofondan sorumluya halka şikayet ediyor.

"Başkan nerede biz oradayiz", "Esenyurt bizimdir bizim kalacak" sloganları atılıyor. "Esenyurt bizimdir, Türkiye'de bizim olacak" diyerek değiştiriyor sloganı Çapan. Yoğun alkış sesleri arasında başlıyor konuşmasına.

-Onbeş yıldır aranızdayım. İncirtepe'yi birlikte yaptık. Burası benim de İncirtepe'm..

Alıştığımız siyasetçilerin nutuklarını atmıyor. Sokakta ki halkın diliyle konuşuyor. Yapmacık değil, doğasından ve kültüründen gelen lehçeyi kullanıyor. Büyük çoğunluğu, Doğu illerinde ki topraklarından kopup gelmiş Esenyurtlular gibi o da yöresel lehçesini hiç değiştirmemiş..

-Onbeş yıldır Esenyurt'ta mezhep kavgası yaptırmadım. Toplumu dinle, türbanla karşı karşıya getirenler şunu bilsin: Herkesi dinle barıştıracağız. Burası her türlü provakasyona açık olmasına rağmen Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Çingene çatışması çıkartmadım. Çünkü Meriç bizimse Fırat'da bizim. Bu bölgede yaşayan bütün insanlar bizim insanımız. Bütün çabam, özgürlük ve adalet için..

Hakkında açılan davalara, cezaevine girip beraat ederek çıkışına isyanı vardı.

-İsteseydim gidip Kars'tan bağımsız seçilir Milletvekili olurdum. O zaman "kaçtı" diyeceklerdi, "gitti meclise sığındı" diyeceklerdi. Korkmuyorum. Sizin mahkemeleriniz beni aklayacak. Beni vicdanlarınızla temizleyin.

Oy istemedi. Yüzünde, 28 Mart'ta 'kaybedeceği' kaygısı yoktu. Kendinden emindi. Coşkulu tezahüratlar arasında konuşmasını bitirdi, geldiği gibi kalabalık arasından zorla çıkarak bir başka toplantı yerine gitti.

Esenyurt'ta 'seçim' bitmiş.

SHP'den aday olan Gürbüz Çapan, dürdüncü kez
'Başkan'lık koltuğuna oturmaya hazırlanmış bile.. 

Belde'de şimdi yarış ikincilik için.

www.esenyurt-bld.gov.tr