'Sevgi ve Barış İftarı' yapıldı
Abone olDiyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, 'Din özgürlüğünü biz dinlere saygımızın gereği olarak savunmalıyız' dedi. İşte dinlerin buluşmasından ayrıntılar:
Marmara Grubu Vakfı'nın bu yıl 8'incisini düzenlediği ''Sevgi ve
Barış İftarı'', semavi dinlerin temsilcilerinin katılımıyla Lütfi
Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirildi.
iftar yemeğinin ardından, ''Allah'ın semavi dinleri kullanarak
insanları teröre yönlendiren kötü niyetli insanlara fırsat
vermemesi''dileğiyle iftar duası okunan gecede, Prof. Dr.
Bardakoğlu da bir konuşma yaptı. Barış, huzur ve güven içinde
yaşamanın önemine değinen Bardakoğlu,''Biz, bu ideali
yükseltmeliyiz. Bunun ilk koşulu din özgürlüğüdür. Din özgürlüğünü
biz dinlere saygımızın gereği olarak savunmalıyız. Peygamberimizin
emaneti olarak savunmalıyız'' dedi. Barış ve güven içinde yaşamanın
bir ayağının da farklılıklara saygı göstermek olduğuna işaret eden
Bardakoğlu, ''insanlığı bir tespihin taneleri gibi aynı ipe
dizmenin'' mümkün olmadığını dile getirdi. Bardakoğlu, şöyle devam
etti: ''Dünyanın bu zenginliği, bu çeşitliliği yüce Rabbimiz'in
ayetlerindendir. İnsan hakları, kadın hakları, çevre bilinci,
demokrasi, sosyal adalet, saymakla bitiremeyeceğimiz insanlığın
ortak değerleri, hiçbir medeniyetin, hiçbir coğrafyanın malı
değildir. İnsanlığın ortak malıdır. Bu da yüce Rabbimiz'in insan
kalbinde yarattığı kabiliyettir. '' İnsanlığın karşı karşıya olduğu
bir olgunun da manevi kirlenme olduğunu anlatan Bardakoğlu, bu
anlamda, doğal afetlerde yitirilen insanlardan çok, insanların
kendi eliyle yarattığı afetlerde yitirilen insanlara acıdığını dile
getirdi. -HAHAMBAŞI HALEVA- Türkiye Musevileri Hahambaşı İzak
Haleva da böylesi bir araya gelişlerin, Türkiye'deki değişik
dinlere bağlı vatandaşların kaynaşması ve ülkedeki insan mozaiğinin
göstergesi olduğunu söyledi. Haleva, Ramazan ayının tüm dünyada
güzelliklere vesile olması dileğinde bulundu. Süryani Ortodoks
Cemaati Patrik Vekili Yusuf Çetin de Süryanilerin, bulundukları
coğrafyada, İncil'in ışığı altında diğer hak ve medeniyetlerle hep
uzlaşma ve iyi ilişkiler içinde olduklarını dile getirdi. Çetin,
''Dileriz ki bu mübarek oruç günlerinde O'na yakarmakta olan
milyonlarca Müslüman kardeşlerimizle birlikte, Yüce Allah hepimizin
sesini işitsin. Yurdumuza ve dünyamıza özlenen barış ve esenliği
temin etsin'' diye konuştu. Süryani Katolik Cemaati Patrik Vekili
Yusuf Sağ da Pakistan'daki depremde ve daha önce ABD'de yaşanan
kasırgalarda yaşamını yitirenler için rahmet diledi. İnsanların
önce birbirine yardım etmesi, sonra Allah'a yönelmesi gerektiğini
belirten Sağ, dünyada trilyonlarca liranın silahlanmaya
ayrıldığını, bu paranın açlığı yok etmek için ayrılmasının daha
hayırlı olacağını ifade etti. AB İLE MÜZAKERELERİN BAŞLAMASI Sağ,
''3 Ekim'in hayırlı olması'' dileğinde de bulunarak, ama hayırlı
sonucun sadece dua ederek değil, çabalayarak gerçekleşebileceğini
söyledi. Yusuf Sağ, ''Allahım beni AB'ye götür'... Allah seni
Avrupa'ya götürmez. Sen koşacaksın Avrupa'ya'' diye konuştu.
Marmara Grubu Vakfı İcra Kurulu Üyesi Ogan Soysal da Vakfın
faaliyetlerinden bahsetti. Soysal, Pakistan'daki depreme de
değinerek,''Bu gönül zenginliği içinde bir dakika da olsa
Pakistan'ı düşünmenizi istiyorum. Büyük bir facia yaşıyorlar.
Onlara dua edelim'' dedi. Gecenin sonunda, 3 semavi dinin
temsilcileri hep birlikte basın mensuplarına poz verdi. SAKAL-I
ŞERİF SORUSU Öte yandan, gecenin sonunda, Ali Bardakoğlu'na
gazeteciler, ''Bakan Atilla Koç'un sakal-ı şerif'i görmek için
havalimanına getirtmesi dinen uygun mudur?'' sorusunu yöneltti.
Yurtdışından bugün geldiği için konu hakkında bir yorum yapmasının
yanlış olduğunu belirten Bardakoğlu, basın mensuplarının ısrarlı
soruları üzerine, ''Şahısların ne yaptığı, Sayın Bakan'ın ya da
yetkililerin neyi talep ettiğini bilmiyorum, ama kutsal emanetlerin
ve sakal-ı şerif'in yerinde ziyaret edilmesi lazım. O,
peygamberimize bir saygının gereğidir'' dedi.